laiklik karşıtlarına anlatılamayan şey.kişiler dinlerini yaşamakta özgürdür.ve yaşamışlardır da.ancak devletlerin resmi bir dini yoktur.olamazdır da.çünkü devlet bünyesinde birçok farklı dine mensup vatandaş yaşar.hepsini belli bir dinin kurallarına göre yönetmek imkansızdır.devletler bu yüzden laiktir ve laik olmalıdır.
edit:şimdi anladım galiba anlamak istemiyorsunuz.
Osmanlıda laiklik yoktu ancak hristiyan, musevi, süryani hepsi barış ve huzur içinde yaşadı. yani diğer dinlerin farklı olması için laikliğe gerek yok. ne devletler ne kişiler laik olmalıdır. islam ahlakı zaten bu konudaki hassasiyeti veriyor. peygamber kabenin anahtarını bile müslüman olmayana veriyor, yahudi cenazesini saygı ile bekliyor. Şimdi islam ahlakı diğer dinlere saygı göstermiyor mu? bizzat peygamber hazretleri uygulamış tatbik etmiş insanların yaradılıştan eşit olduğunu. dini farketmez.
ancak mevzubahis takva oldu mu takvada insanlar ayrılır.
--spoiler--
Prof. Dr. Ilber Ortaylı’nın, “Tarihin Izinde” isimli kitabının “Yahudilikte ve Müslümanlıkta Laiklik Reçetesi Olmaz” bölümünde aynen şöyle yazıyor:
“Din ile devletin ayrılması Yahudilik ve Müslümanlıkta imkânsızdır. Çünkü her iki din, insanların yirmi dört saatini ayarlar. Sadece devletle olan ilişkilerini değil özel hayatlarını, nasıl yiyip içeceklerini, nasıl temizleneceklerini, karı-koca arasındaki ilişkiyi ve tabii ki devletle olan ilişkiyi belirler.
lber Ortaylı, Islam’ın özel hayatı düzenlediği gibi kamusal hayatı da düzenlediğini, aynı eserinde:
“Müslümanlık ve Yahudilikte vahiy kamusal ve özel hayatı düzenler; bu nedenle devletle dinin ayrılışının teorik reçeteleri yoktur.”[2] şeklinde belirtmektedir.
Böylece, Laikliğin Islam’a aykırı olduğu gerçeğini, kemalistlerin, “yobaz, kara cahil” gibi hakaretlerle kamuoyu gözünde itibarsızlaştırmaya çalıştıkları “Islam alimlerinden” sonra; Cambridge, Oxford, Princeton, Galatasaray, Bilkent ve daha başka birçok Üniversite’de öğretim üyeliği yapmış olan Türk Tarih Profesörü Prof. Dr. Ilber Ortaylı gibi bir “Bilim Adamı” da ifade etmiş oldu.
Acaba kemalistler, Prof. Dr. Ilber Ortaylı’ya da “yobaz, kara cahil” diyecekler mi?
--spoiler--
anlamak istemeyenler anlamasınlar boşver. laiklik dinsizlik değildir, laiklik bir bireyin inancının ne olduğunun hiç bir önemi olmadan devlet tarafından diğer herkesle eşit haklara sahip olması ve yönetilmesidir. Devlet her hangi bir inanç sistemi ya da dine göre kural getiremez ya da kişileri dinsel yargılar üzerinden yargılayamaz. yasalar önünde herkesin eşit olmasıdır laiklik.
amına koydunuz terimin yıllardır. ne olduğu da belli değil artık bu bazı boş kafalı sol zihniyetler yüzünden. sağ görüşlülerin ise zaten sikinde değil laiklik neymiş gerekli miymiş ne olcak amk onlar gibi düşünmeyen ölsün. devlet de şeriatla yönetilsin hatta müslüman olmayan herkesi de keselim di mi amk.
bu kafadaki bi adama tabi ki laiklik nedir anlatamazsın. neymiş din zaten yeterince laikmiş, diğer dinlere saygıyla bakar mışsın. ya birader işte laikliğin tam da konuya girdiği nokta burası. senin dininin bu konuya nasıl baktığı hiç önemli değil. senin dininin ne olduğu da önemli değil. çünkü o senin dinin ve senin inancın. toplumun geri kalanına ne bundan? hala benim dinim buna zaten hoşgörülü diyor. e öbürünün ki değil belki ne olacak? heh işte, laiklik bu konuda bütün sorunu ortadan kaldırıyor. senin inancın sana, onun inancı ona. kimse kimseyi neye inandığıyla, neye itibar ettiğiyle yargılayamaz.
saygılar.
edit: ilber ortaylı laiklik islama ve yahudiliğe aykırıdır demiştir. doğru demiştir. lakin;
yahudilik ayrıca bir ırktır ve museviler zaten hayatlarını bu şekilde yaşarlar.
ilber hoca laiklik türkiye'ye aykırıdır dememiştir, demez de. biz inanan nüfusun %100'ünü aynı dine bağlı olduğu bir ülke değiliz. israil değiliz. musevi değiliz. biz içinde bütün inançlara tabi ve farklı milletlerden olan insanların oluşturduğu bir ülkeyiz. yani bu ülkenin dini islam değil.
laiklik suudi arabistana aykırıdır dersen eyvallah derim. ama bizim gibi çok uluslu bir imparatorluktan bugüne gelen ve içinde onlarca farklı etnik grup barındıran bir ülke için laiklik aykırıdır dersen dayak yersin.
kişiler laikliği destekler sadece, yoksa laik kişi olmaz.
laik devlet tüm yurtaşlarının din ve vicdan özgürlüğünü güvenceye alır ve toplumda eşit ölçüde var olmasına olanak sağlar. ( tabi bu teoride mükemmel ve insancıldır)
ancak dinlerin toplumu şekillendirme isteği ve dinin kendi içinde olan saldırganlık buna sürekli engeldir.
çünkü din yaratıcı-kul çizgisinde kalmayıp hayatın her alanında var olmak gibi emperyalist amaç güder. bu da kutsanmış ve değişmez değerlerin bir yansımasıdır.
temel sorun: aslında dinlerin herkesi kendi algısına göre değerlendirme hatta ceza verme anlayışıdır.
dinler sadece dindarların sorunu bu yüzden olmuyor, toplum herkesin alanıdır ve bir dinin algısına göre bunu şekillendirirsen o zaman diğer inanç veya inançsız grupların hayatına tecavüz edersin.
bunu önlemek için de din ılımlaştırılmalı ve dindarlar evcilleştirilmeldir.