koskocaman spor klüplerinin milyon dolarlık vergi borcu dönem dönem affedilir http://www.eksisozluk.com...getirilmesi%2F%2331589250 yenilerini de ödememenin yollarını ararlar ama gariban asgari ücretliden maaşı eline geçmeden cart diye gelir vergisi kesilir.
yetmedi mi? bir de üstüne kdv öder gariban. ilaç bile buna dahil. peki bilin bakalım neyin kdv si yok?
hmm. dur bakalım. cep telefonun var di mi. ötv ödüyorsun. bi de telsiz bilmem ne siki kesiyor ayrıca. bak bakalım neyin ötv sini kaldırmaya uğraştılar?
başıma gelene kadar, daha doğrusu gözümle görene kadar bu dereceye vardığını düşünmediğim durumdur. özel bir şirkette 2 ay boyunca her akşam fazladan 3 saat çalışıp, ay başı meraktan maaş bordrosuna bakmamla öğrendim. bordroda mesai saatlerimin karşılığında aldığım ücretten fazlasını devlet vergi olarak kesiyormuş bunu öğrendim. anasını satayım üç kuruşa çalışıyoruz diye vampir gibi kanımızı em. zaten bir kulağımızın arkası kalmıştı. mesai ile almam gereken 300 küsür tl nin yarısından çoğunu devlete çalışmışım. tabi dar gelirli ailelerin çocukları gitsin şehit olsun, yarın öbür gün biz hata yaptık oturup konuşalım deyin. pırlantadan bilmem neyden vergi alma amk gel benim mesaime çök. bu devlet sadece bizim çünkü. gemicik sahiplerinin değil. atatürk' ün askerleriyiz deyip rant peşinde koşanların değil. evet biz devlet için varız. devletimiz var olsun, hamdolsun.
edit: eski kız arkadaşım 1 yıl çalışmış olduğu yerden ayrıldıktan 2 ay sonra başka bir iş yerinde çalışmaya başlamıştır. tesadüfen sgk' ya işi düşmüştür ve sgk' ya borçlandığını öğrenmiştir. efendim çalıştığınız bir işten ayrıldınız, 3 ay ssk' dan faydalanabiliyorsunuz ya, bu 3 ay ister hasta olup muayene ol ister olma, sosyal devletimiz bunun bedelini senden çatır çatır alıyor. anarşizme sempati duymaya başladım artık.
daha doğmadan cenin halinde seni kanunlarının içine hapseden yaşarken vergilerle kanını emen öldükten sonra da varislerine musallat olan bir canavardan ne beklenir ki sorusunu akla getiren başlık.
günlerce çalışırsın maaşını alacaksın daha çalışıp kazandığın paraya dokunmadan maaşından vergi kesilir. aldığın nefes de dahil olmak üzere geriye kalan maaşınla tükettiğin her şeye hatta ürettiğin her şeye vergi ödersin.
dişinden tırnağından artırır ev alırsın konut vergisi verirsin. araba alırsın ötv ödersin. sen ödersin ödemesine ama başkası aftan yararlanır bi bok ödemez onun yerine de ödersin. artık giren kazığın boyutu önemli değil düşüncesiyle faturalarında bakmadığın 3-5 lirayla başkasının ödemediği vergileri de ödersin.
devleti var eden sen olduğun halde onun kölesi olmaktan öteye gidemezsin.
ev mi yapacaksın devletten izin. tabi ki parayla.
araban mı olacak devletten izin. tabi ki parayla.
araba mı süreceksin. parasıyla.
benzin mi kullanacaksın. tabi ki kazığıyla
sahip olduğun arsaya devlet karar verir. isterse ortasından yol geçirir isterse baraj yapar. kadastro hikayesiyle senin malını sana satar.
devlet seni soyar sana lahmacun ısmarlamaz. vesselam.
devlet hırsızları bir bir içeri atar. Neden? Çünkü devlet rekabeti sevmez. El altından zamla, enflasyonla, vergiyle vatandaşı bizzat kendi soyar; soğana çevirir.
özellikle hava alanlarında ve emniyet müdürlüğü girişlerinde görülen durum. vatandaş soyulmayı o kadar benimsemiş ki, kemerini rutin bir şeymiş gibi yürürken, ulu orta ve rahat bir şekilde takar.
tuvalete gidip sıçsanız bile vergi ödersiniz. insanın kendisini ziksin diye kurduğu ve belirli aralıklarla seçim adı altında halkı ziken kişilerin değiştiği başka bir sisten daha yok.
gelir seviyeleri arasındaki uçurumu korumak adına, devletin başına geçen kendini bilmezlerin yaptıkları soygun...
her seferinde cebimizden para çıkarmak için uydurdukları bahaneler takdire şayandır...
halkın seçtiği adamın kendi maaşına yüzde 50 zam yapıp, kendisini devletin başına getirmek için yetiştirip oy veren öğretmenine yüzde 2 zam verip, birde yüzsüz gibi vergilere de zam yapmasıdır. Halk neyse yönetende öyledir. Saçma ve lanetce bir düzen.