ödenenen miktarın değil kullanım hakkı sonucu oradan 49 yıl boyunca elde edilecek gelire karşılık yaptırıldığından peşkeş sensin devlet sana girsin demekten kendimi alamadığım tespittir.
gerizekalı olmayan ve düşünebilen bütün spor yazarları bunda herhangi bir gariplik yok galatasaray iyi bir antlaşma ile güzel bir işe imza atıyor derken sen o kaba etlerinden çıkma fikirlerle ne diye birşeyler iddia ediyorsun be arkadaş?
yorum yapabilmek için önce bilgi sahibi sonra da düşünebilme yeteneği olmalı ikisi de yoksa yapma işte!
işin başından beri aynı şey anlatılıyor. 49 yıllık kullanma hakkı hukuki olarak galatasaray'da. ve bu hakkı toki'ye devretmek için karşılığında bir stad yapılması gibi bir anlaşmaya imza atılıyor. ayrıca sonsor firmaların da desteği var sadece galatasaray veya toki işin içinde değil.
ali sami yen gibi istanbul'un en güzel yerlerinden birinde o büyüklükteki bir alana yapılacak alışveriş merkezinin 49 yıllık geliri ile 10 tane stad yapılır.
aynı durum kadıköy için de geçerli isterse fenerbahçe de yapabilir bunun gibi bir antlaşma, bu fenerbahçe'nin fakir olduğu anlamına da gelmez.
gayrimenkul olarak türkiye ve hatta dünya da en zengin kulüplerden biri galatasaray. bu alanlardan birine stad yapılabilirdi ama bunda sadece galatasaray'ın değil bayındırlık ve iskan bakanlığı ve büyükşehir belediyesinin de izinleri gerekliydi onlar bu izni bu alana* vermeyi uygun gördüler. fakir muhabbeti yapmayı kesin! istenirse o alanlardan birinin karşılığında daha mükemmeli de yapılabilir.
türkiyede 3 büyüklerin futbol faaliyetlerini sürdürmek için gsgm'den 49 yıllığına bir stadyumu ne kadar fiyata kiralandığından habersiz kişi için peşkeş olmayan durumdur. galatasaray bundan vazgeçmiş de devlet de bunun karşılığında yapıyormuş stadı; bu masalı andersen'den dinlemeyi tercih ediyoruz. o sami yen'e ödenen yıllık kira bedelini istiklal caddesindeki birçok mağaza da ödüyor canım biliyor muydun?
haksız bir söylentidir. bu ülkede neler şeffaf ki bunlarla uğraşıyorsunuz, üzerine düşüyorsunuz. böyle basit iddialarla kafanızı yoracağınıza, üzerine gideceğinize; devletin soygunlarının, rant sağlamak amacıyla projeler üretmesini araştırın. tabi bu bir spor kulübü atıp tutmak kolay, size yaptırım uygulamazlar. ama hükümetin üzerine onun ihalelerini araştırmak, üzerine gitmek göt ister. bunlar için yorduğumuz kafayı bu millet için yorsaydık şimdi bizi eşek yerine koymazlardı bir grup. ayıp. utanıyorum.
Ali Sami Yen ve arazisinde Galatasaray'ın önümüzdeki 49 yıllık periyotta işletme hakkı bulunmaktadır... Oradaki stadı yıkıp, bir plaza yaptığınızı düşünün, normal şartlarda 49 yıl boyunca oranın her bir geliri Galatasaray'ın olmalıydı, ki Galatasaray bu haklarından vazgeçip Seyrantepe gibi eskiden fahişelerin işlerini görmeye gittiği bir yerde yapılacak bir stada karşılık bu haklarından vazgeçmiştir...
Üstelik bu stadın hakları da kendilerine ait olmayacaktır, ki devletin de olmayacak önümüzdeki 10-15 yıl boyunca devletin cebinden çıkan bir şey yok, Türk Telekom gibi birden fazla firma kâr marjına ortak olabilmek adına yaptırıyor stadı...
Bu durumda Galatasaray'a peşkeş çekilen bir şey yok ortada... Galatasaray haklarından vazgeçerek yeni bir stadın yapılmasına önayak olmaktan başka bir aktivitesi yok... (En azından önümüzdeki 15 yıl boyunca)
Ayrıca stadı Toki yapacak diye, Devlet kaynakları israf olunmuyor... Şirketleşmeden eğer sözlükçülerin anladığı buysa bravo derim... Toki'yi özel bir inşaat şirketi gibi düşünmek gerek... Bundan evvel de Toplu Konut idareleri vardı, Toki yaptığı her işin karşılığını alıyordu... Yaptığı apartmanları "Devlet Güvencesinde" satmaktan başka bir aksiyonu yok... Devlette zaten halkından vergilerle Toki'nin parasını rahatça çıkarabilmekte... Toki sadece Taşeronluk yapmakta...
Şimdi Toki'nin bu yaptığı, Galatasaray'ı mağduriyetten kurtarmak, ki profesyonel anlaşmalarda bu tip şirketler eğer bir hakkından vazgeçecekse vaad edilen şey karşısında, güvence ister toki'nin tek yaptığı bu güvenceyi sağlamak...
Şimdi gelelim Galatasaray rakiplerine, Şükrü Saraçoğlu stadı oradan 5 m, şuradan 10 m genişletelim diye diye bildiğin kaçak bir yapı haline gelmiştir. Ne olmuştur? Devlet bu stadı gerçekleştirenlere bu kaçak inşaatları peşkeş çekmiştir mi diyelim? Yoksa böyle bir stadı yapanlara yasal esneklikler tanıyıp, önayak mı olmuştur? BJK Inonu stadı, ücret dahi alınmadan BJK'ye hibe edilmiştir... (Sanırım 99 yıllığına kiralanmış) BJK'nin yaptığı nedir? Türkiye'nin en eski stadyumlarından birisinin bakımını her bir şeyini üstlenmiştir... (Genişletmeleri vs. de kendisi yapar) Bize yapılınca güzel, Galatasaray'a yapılınca kötü mü? Üstelik Galatasaray'ın Olimpiyat Stadında harcadığı bir sene için bile bu stadı ben hibe ederdim... Devlet 90 milyon dolarlık bomboş bir stad yaptı ve Galatasaray'ın orada geçirdiği bir sezon olmasaydı, o stad olduğu gibi yıkılırdı... Galatasaray Devletin boşa harcanan kaynaklarını, doluymuş gibi gösterdi, işletilmesini sağladı... Kendisi ise o sezondan itibaren çöküşe geçti...
Not: Trabzonsporluyum ancak Sezarın hakkı Sezara...
tokinin bu işe el koyacağı belliydi; (bkz: şaşırmadım)
nedense bu tip konularda karşımıza çıkan hep aynı takım; (bkz: galatasaray)
sevmediğimiz bir hadise bu; (bkz: beleşçilik)
*yoğun istek üzerine editlenmiş ve bkz.lara arkadaş olacak cümleler eklenmiştir. *
tokinin yapacagi stat icin ali sami yen stadının su anki arsasini alacagi olaydir. lakin arsa zaten devletindir, toki zaten devletindir. galatasaray kendi mali mulku olan hic bir seyi kaybetmezken 50 60 milyon dolarlık stadı nasıl tamamen kazanabildii ise merak konusudur.
ülkede yaşanması arzu edilen spor rekabetine destek paketi dahilinde gerçekleşen rezilliktir. vergi borçları, teberrulu sattığı biletleri, devletin malı olan ali sami yen arazisine karşılık yine devletin malı olan seyrantepe arazisini sahiplenmesi vs. vs. gibi işlerin toplamıdır. fenerbahçe camiasının gücüne kendi imkanlarıyla karşı koyamayanlar için deniz feneridir devletin malı.
bazı aklı evveller çıkıp 'eee tayyip fenerli ama' gibisinden saçmalayacaklar şimdi, artık malımızı biliyoruz; peşinen cevaplayalım. ulan bu rekabeti o istiyor zaten, bunu sağlayacak makam da orası.
icraatları ve sadakatiyle aziz yıldırım fenerbahçenin her anlamda vizyonunu değiştirmiştir. ancak bu peşkeşin senelerdir devam etmesi karşısında aynı oranda fenerbahçe'ye gereken gayrımeşru menfaati sağlayamamış olmasından ötürü her zaman hesap verecektir bu camiaya.
bu devletin malı deniz yemeyen keriz noktasında, devletin malını 'yemeyen' aziz yıldırım verecektir hesabı; gel gör ki re re re ra ra ra kapasitesinin üstüne çıkmayı hedeflememiş hiçbir galatasaraylı faruk süren'^den hesap sormayacaktır.
yapmadıklalarının hesabını verecek aziz yıldırım; yaptıklarının bile hesabı sorulmayan faruk süren... bu farkı yaratan da 'yaratıcı' fenerbahçe taraftarıdır; kulübüne 'ğaaaa ciiiim boooom boooom' kadar değil, kanının son damlasına kadar verecek fenerbahçe taraftarıdır.
peşkeş diye bir olay sözkonusudur değildir, galatasaray spor kulübü mecidiköy deki değerli arazinin 91 yıllık kullanım hakkından feragat etmiştir, yani yapılanlar peşkeş değil alışveriştir. ısrarla anlamak istemeyen bünyelerin anlaması dileğiyle dediğiğmiz olmayan bir olaydır.
galatasaray'ın devletin arsası üzerindeki devletin eski stadını devlete verip devletin arazisinde yine devlete yeni stad yaptırabilecek kadar güçlü lobisi olduğunun kanıtı.
ve ayrıca adama sorarlar neden torpile ihtiyacın var arkadaşım?
rakibin 40-50 milyon dolara stad yaptırıyor sen napıyorsun devlete sığınıyorsun ?
paranız mı yok? yok diyenlere cevaben;
adama bir daha sorarlar Caddebostan Migros´un yanında yaptırılan rezidansları kim yaptırdı git bir araştır sonra çay koy en demlisinden.
Adalet bu kadar dengesiz dağıtılmamalı.
bu işi tamamlayabilecek şirket bulunamamasından kaynaklı durumdur. verilen tekliflerin hepsinin kolpa çıkması ihalenin toki'ye kalmasına sebep olmuştur.
galatasarayın kulis ve ayak oyunlarını çok iyi becerdiklerinin kanıtır. birde bunlar utanmadan derler ki, taraftar kart martavalı okumayın vs... ulan el hıyarını tuzlayacağınıza kendi mahsülünüzü kullanın,
(bkz: aziz başkan'ın fenerbahçeye kattıkları vs devletin galatasaraya kattıkları)
seyrantepe stat projesinin bugün toki tarafından yapılacağının açıklanmasıyla resmiyet kazanmış olan durumdur. bir takım düşünün lincoln, elano, keita, baroş, kewell gibi 2. sınıf topçulara değerlerinin üzerinde milyonlarca dolar verecek sonra da ben garibanım, ülkemin reklamını yapıyorum diyerek devletten para dilenecek. devletim de benim vergilerimle bir spor kulübünün bir nevi 2. sınıf topçusunun transfer ücretini ödeyecek. bu nasıl iştir? anlayan anlatsın...
