başbakan recep tayyip erdoğan ın güzel bir tespitidir. yaşasın kızıl elma ama şu devletin kasasını boşaltmayaydınız iyiydi...(yandaki cümleyi ben ekledim karışmasın!) http://www.ensonhaber.com...konusmasi-2013-04-16.html
ırak'ı işgal eden abd askerlerine de mi mhp dua etti?
çiftçiye mhp mi "ananı da al git" dedi?
başka?
devletin kasasını mhp'nin yahut mhp'lilerin boşalttığına dair en ufak bir delil ve belge sunamayan ve buna rağmen bunu dillendiren orospu çocuğudur. kim olursa olsun.
adam olan dokunulmazlıkları kaldırır. adamsa. değilse, etek giyip siirte gider.
99 depreminde bayindirlik bakani koray aydin in deprem yardimlarini nasil hortumladigi milletce bilinir.
mhp nin milliyetciligi sali gunleri grup toplantisinda kursuye cikinca basliyor. 20 dakika as kes sonra cupp paralar cebe.
tek şaibe koray aydın'ın bakanlığında olmuştu. o da gitti, yargılandı, aklandı. hüküm giymedi. hem de akp iktidarı zamanında. şimdi söyleyin başka kimmiş yolsuzluk yapan.
toki'de devletin zarara uğratıldığını ve bunda kendi hatalarının da olduğunu açıkça söyleyen erdoğan bayraktar orada bakan olarak oturacak, oğluna gemi, damadına bilmem ne dünürüne medya patronluğu kayınçosuna cart curt ayarlayanlar sırayla bakanlık koltuğuna, başbakanlık koltuğuna oturacak, eeee neymiş bahçeli'yi soruşturacaklarmış. buyursun soruştursunlar. allah korkusu olan bir vicdan soruşturursa bahçeli'ye borçlu çıkarsınız, demedi demeyin.
kalpazanlar tutmuş bahçeli'ye yolsuzluk ithamında bulunuyor. allah'ım bu nasıl bir imtihandır, sen sabır ver.
devletin topraklarını, yatırımlarını, vs sini 3 kuruş para karşılığı yandaşlara, yabancılara peşkeş çekmekte milliyetçilik değildir karşılığı verilmesi gereken söylem.
deprem vergilerini seçim döneminde duble yola harcayıp olası depremlerin verdiği acıları günahlara allahın gönderisi olarak bakanların müslüman olmayışı gibidir.
kayıp trilyon davasında sanık olanlardan biri mahkum oldu, diğeri cumhurbaşkanı. o cumhurbaşkanı o mahkumu affeti. sonra birisi daha vardı o da içişleri bakanı falan oldu. sonra dava kuş oldu gitti. deniz feneri derseniz kuş bile olamadı. işte bunların milliyetçilik olmadığını hatırlatan sözlerdir.
tayyip bey'in aklı durup durup neden böyle şeylerle meşgul oluyor? tam da devleti peşkeş çekerken buna mhp'nin engel olmasından mı? kaset düzmecesinden fezlekeye kadar gelen bu baskılar neyin habercisi? biz gerizekalı mıyız ulan?
araştırmazsanız namertsiniz diyerek oktay vural gereken cevabı vermiştir. akp, mhp'nin çözüm sürecine olan tepkisinden dolayı mhp'ye saldırıyor. çünkü çözüm süreci adı verilen pazarlıklara en sert tepkiyi veren mhp'yi saf dışı bırakmak için bu oyunu tezgahlıyorlar ancak millet bunu yemez. yeri gelmişken şunlarıda hatırlatalım başbakan'a ; (bkz: deniz feneri davası) (bkz: kayıp trilyon davası) (bkz: gemicik)
milliyetçilik diye bir şey yok.
''Soyumuzdan gelen değil, yolumuzdan gelen bizdendir!'' Savaşlarda milliyetçilik mi yapıldı. Karşı duruyorum hertürlü milliyetçiliğe ve sınırlara. Evet. Bence sınırlar olmamalı.
hedef saptırmak. 99 depreminde koray aydın'dan bahsedenler düzce diye bir ilimiz olduğundan haberdar değillerdir. 12 kasım depremini hissetmemişlerdir. üstelik yüce divan kararı da mosmor etmeye yeter de artar "üç kuruşluk adam"ları. ha, 99'a kadar olan kasa boşaltmaları görmeyip bir adet cep kitapçığı masanın bir ucundan diğer ucuna gönderildi diye ekonomik kriz çıktı zannedenler bunu da yer, o başka.
ha, söz de bir sorun yok. devletin kasasını boşaltmak milliyetçilik değildir. tecrübeyle sabit: "muhafazakar demokratlıktır". özal, demirel, erbakan hepsi "muhafazakar demokrat" idi. sizin de devlet kasası boşaltma uzmanlığınız kendi seçmenlerinizce bile takdir görüyor.