hep söylediğimiz olaydır. daha düzgün cümlelerle hasan basri aydının söylemini kullanalım;
işi zikir, katığı şükür, düşmanı fikir bir toplum.
şimdi sürekli şükredip fikir üretmeye düşman olan bir toplum gelişimden uzak duran toplumdur. 12 eylül 1980 den sonra nasıl bir toplum yarattılar aynen cümlede geçen gibi.
yine 12 eylül 1980 den sonra palazlatılan milliyetçilik akımının başedilemz hale gelmesi ile oluşan faşizme sebep olan yine sistemin ta kendisidir.
12 eylül 1980 öncesi içinse, öldürülen gazetecilerin, üniversite önünde öldürülen öğrencilerin, ev baskını yapanların vb. devletin, eliyle yeşil pasaport verdiği kişiler olduğu bilinmektedir, şimdi doğrudan devlet faşizme destek veriyor dediğimiz de anayasal olarak devletin tarafsızlık ilkesini yarmış oluruz bu nedenle fransa da ermeni soykırımı yoktur diyenlerin başına gelenler burda başımıza gelebilir. devlet faşizme destek vermez, vermesi de mümkün değildir, bu sözü kullananlar ise devlet tarafından cezalandırılır, devlet tarafından olmasa bile yeşil pasaport almaya aday kişiler tarafından.
12 eylul oncesinde oldurulen sag gorusluleri hatırlatınca insan kendisini "doğru önerme" demekten alamıyor. evet devlet yaptı bunu. herkes de akan kana ekmek bandı. sol görüş sahipleri bile elde silah, el bombası adam öldürmeye başladıysa hakları kalmasın onları da anmak lazım.
lazım olduğu zaman çoğu devlet tarafından uygulanır, bazen bunu dış politikada araç olarak kullanır, kıbrıs sorunu ilk çıktığı zamanlarda devlet eliyle düzenlenen mitingler dış politikada tehditkar tutum takınmak için kullanılmıştır,
yanı sıra 6-7 eylül olayları da buna örnektir, azınlıklara göz dağı verilmiş ülkeyi terketmeleri ve sermaye transferine sebep olmuştur, milli sermaye yaratma ve ulus devletin son aşamalarını sağlama alma gayretinin tezahürüdür.
tabi bunları söyledikten sonra yığınla örnek verilebilir, komünizme karşı kullanılmıştır mesela, 12 eylül zamanında da farklı seslerin bastırılması için.
en yakın örnek de şu anda kuzey ırak a müdahale için benzer bir sürecin başlatıldığını görebiliriz, bu şekilde harekatın toplumsal tabanı oluşturuluyor,
birazcık mantık ve birazcık merak....
devlet kavraminin iyi anlasilmasiyla birlikte dusunuldugunde daha iyi tanimlanabilecek olaydir. devlet bizzat otoritedir , topluma kurallar koyma, duzenleme isini uzerine almistir.bunu "siyasal zor" ile yapmak zorundadir. kendi varligini surdurebilmek icin dusuncesini cesitli yollarla, ajitasyon metotlariyla bazen de zorla halka empoze etmeye calisir. bunun en kolayi ve populer olani ise milliyetciliktir. dozunun iyi ayarlanmadigi durumlarda fasizm kacinilmaz olacaktir.
