devletin dozerini alıp güney sahillerinde uyuşturucu ve sex'le gününü gün eden kepçe operatörüne "gariban bir bok yemiş gözardı edelim" denemez, o puşt cezasını çekmezse vergilerimizin gideceği yeri düşünüp kendimize gelelim!
devletin silindiriyle evine giden belediye işçisiyle farklı bir suçu işleyen adamdır. ikisini farklı ele almak gerekir. silindirci devletin sıfır asfaltının üzerinde titreşimli ve çelik bandajlı silindirle giderek yolda oturma ve ondülasyona sebeb olmuştur. oysa dozer ise lastik ayaklı küçük bir dozer olup, asfaltta gidişine izin verilmiştir.
soruyorum sana sayın nihat genç..
neden devletin asfaltını mahfeden bu adamı vatan haini olarak anmazken, zavallı sıcaktan bunalmış kepçeciye bu yaftayı yapıştırdın. *
popülizm yapmaktan başka bir halta yaramayan, sözde milliyetçilik, devletçilik gösterisi olan bir haberdir.
millet inim inim inlerken, büyüklerimizin 25 tane(!), tanesi 380.000 euro olan zıhrlı mercedes otomobil alırken, tv'nin tozunu alır misali haber merkezleri bunu küçük haber olarak geçiştiriken, bu dozer hikayesini atla-deve misali büyütüp nihat genç tarafından program konusu bile yapılmıştır. bunu bir başka versiyonu da 3 sene önce yaşanmıştır. iş yeri ile evinin arasında 30 km olan bir silindir operatörü, belediyenin silindiriyle evine gittiği gerekçesiyle (silindir saatte 12 km hız yapıyor) hem operatöre, hem de buna göz yumduğu gerekçesiyle belediye başkanı hakkında soruşturma açılmıştı. güzelim yurdum insanının; fakir fukaradan dem vurup, fakir fukara bir şey yapınca üstüne çullanmaktan kendini alamıyor. (bkz: yazıklar olsun)
karayollarında dozer operatoru olup, çalıştığı antalya da iş esnasında dayanamayıp, açılın ulan tatil benim de hakkım diyen, dozeriyle plaja kadar inen devlet görevlisidir. o dozerle kars'tan geldiğini sanan nihat genç olayı programına taşımış, sonraki hafta yayınlanan programda ise "tatil benim de hakkım" diyen kepçe operatorunden özür dilemiştir. *
