" dersaadet işgal orduları başkumandanı general harrington cenablarına,istanbul'da hayatımı tehlikede gördüğümden ingiltere devleti fahimesine iltica ve bir an evvel istanbul'dan başka yere naklimi talebederim efendim."
16 teşrinisani (kasım) 1922
halifei müslimin
mehmet vahidettin
edit: ibret-i alem için ekşiden alıntıdır. sen osmanli padisahı ol git zamanında vezir-i azam a esit olan padisah bozuntusuna efendim cek. gururun da mı yoktu be adam...
tarih, milli eğitim tarafından doğru öğretilir inancı yanlıştır. devletler, sahip oldukları rejimi ve dolayısı ile kendilerini korumak adına tarihi objektif bir gözle yansıtmayabilir, hatta işlerine geldiği gibi çarpıtabilirler.
heralde bu satıştan haşmetli padişahın haberi olmuştur.
edit: haberin içeriğinde geçen 2. abdulhamit in yönetimden uzaklaştırıldığı ifadesi doğru olmakla beraber yerine yeni bir pahişah geçmiştir. bu yazıda çukurovanın ittihatçılar tarafından satıldığı yazılmaktadır ki bu tamamen yanlış, çukurova nın önemli bir kısmı 1912 yılında osmanlının daha önce fransızlardan aldığı borçları ödeyememesi üzerine bir nevi haciz olarak fransaya verilmek istenmiştir. ancak yöre halkının isyanından korkan fransa sadece bölgedeki ermenileri himayesine almayı teklif etmiş bu teklifte osmanlı tarafından kabul edilmeyince 1915 sonrası fransa bu bölgeye asker çıkararak işgal etmiştir.
ilginçtir ki herşeyi kendi şartlarında değerlendirme özrünü ortaya koyar bu padişah modeli. hiçbir fransız çıkıp kralını vatan haini ilan etmez, petain'e ağız dolusu küfürler etmez. en fazla yanlış yaptığını söyler, "hainlik" damgasını en çok kullanmayı seven millet de biziz. teoride ülke zaten padişahın, gidip kayıtsız şartsız teslim anlaşması imzalamışsın, salak gibi de maddeler koymuşsun. hiçbir padişah da kendi otoritesine karşı bir şeyi tarih boyunca desteklememiştir, her ne kadar doğru olan şey olsa da.
bu sebeple vahdettin devletini satmış, vatanını satmış nasıl olabilir anlamak mümkün değil. bir ihtilal ile, milli bir devlet ve cumhuriyet için tahtından edilmeliydi diyorsan amenna, gerisi tarihi anlamamaktan öteye gitmez.
peşinen edit de yapalım ki bizi padişahçı, monarkçı falan sanmasın ibibikler.
Nutuk okuyan insanların bildiği padişah modelidir. Bu modele karşı çıkmak gizli Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı anlamına gelmektedir. Hazımsızlık problemleri olanlara şiddetle TSK önerilir.
Bilgi, beceri, tecrübe, karakter vb. tüm yönlerden tartışmaya açık olan ancak devleti satmak konusunda kesinlikle tartışmaya kapalı olan padişah modelidir. Biz günümüzde kendimizi yönetecek insanları seçiyoruz ama bir padişahın böyle bir durumu yok, bütün ülke ve tebası ona bağlı hatta onun malı. Bir insanın kendi evini yakmasına benzer bir durumdur. bir padişah korkup kaçabilir, beceriksiz davranabilir başka bir mevzu ancak ülkesini birilerine peşkeş çeken bir padişah modeli yoktur.
muktedir olmayan; ülkesi, ismi iki kelime olup birincisi i, ikincisi t harfi ile başlayan bir parti tarafından yönetilip, umutsuz bir savaşa sokulup bu savaşta mağlup olup savaşın sorumluları tarafından terkedilip bir de üstüne terkedilirken akıl almaz maddeler içeren bir ateşkes anlaşması ile her yanı işgale açılan bir padişah modeli olabilir mesela.
ülke yönetiminde sadrazam atamaktan ve imza atmaktan pek de fazla bir yetkisi olmayan, adı padişah olan, kendisi tahtta oturan bir padişah modelinden bahsediyoruz tabi ki.
kime göre neye göre hain olduğunu da anlamanın zor olduğu padişah olabilir bu, sahi satma işlemleri belli bir karşılıkla yapılır, sormak lazımdır yurtdışında sefalet içinde ölen bu padişah neye karşılık satmıştır ülkesini? üstelik de uluslararası bir anlaşma ile eli kolu bağlanmış bir ülkenin padişahı ise.
oysaki o model büyük bir hanedanın, islam hilafetinin son temsilcisinin soyundandır. ona küfretmek, islama küfretmektir. onunla dalga geçmek, islam kültürüyle dalga geçmektir.
bir çöl - bedevi kültürü olan ve incelikten pek az nasibini almış arap kültürüne islam kültürü deyip hassasiyetle yaklaşmak büyük yanlış laf aramızda. onu geliştiren bir türk milleti ve türk kültürü oldu ki; bu gelişme sayesinde osmanlı imparatorluğu gibi büyük bir güç doğabildi.
ancak model de modeldir yani. yani vahdettin hangi soydan gelirse gelsin, satılmış vatanın başında kukla gibi durmuş mudur? durmamış mıdır? esas mesele budur.
üzerine çok konuşulması gereken padişah modelidir.
bir insanı hain yapan hususlar nedir?
ilk olarak devleti satması denilebilir ve burdan yola çıkarak vahidettin dönemini sıkı sıkıya analiz edilmesi gerekir.
öncelikle padişahı hain yapan koşulların oluştuğu kuşkusuzdur ama sorun bunların ne kadar gerçek olduğudur.
eğer resmi tarihi olduğu gibi kabul ediceksek baştan bir sürü masallara inanmamız gerekir.
evet padişah serv'i imzalamıştır ama aynı padişah mebussan meclisini açıp misaki milli sınırları içinde vatan bir bütündür ve asla düşmana teslim edilemez kararının alınması sağlamıştır.
bu konu üzerine fazla konuşmadan resmi tarih bir çok kişiyi hain ilan etmiştir hee doğrumudur? değlmidir? bunu irdelerken cumhuriyetin kazanımlarını bakıp susmak mı? yoksa adam gibi bir tarihin üstüne oturtmak mı gerekir?
bana göre ikincisidir kuşkusuz sorun vahidettin hain olup olmaması değil kendi yazdığımız masallara kendimizin başkalarından daha fazla inanması durumudur.
eğer vahidettin hain ise o zaman kahramını hürriyette (enver paşa) haindi!
çünkü resmi tarih enver paşayıda hain ilan etti hadi o da haindi! diyelim o zaman nazım hikmette haindi!ben de hainim hepimiz hainiz...
vahidettin yanlış yapmıştır ve bedelini ödemiştir bir insana hain demek bu kadar kolay olmasa gerek...
Krala soraralar. Kralım duşman ülke asker olarak sayıca fazla, ve silahları çok gelişmiş. Seferi ptal edelimmi ?
iptal etmeyin erteleyin der.
Ne zamana kadar derler.
Bir gün atalarına küfür etmeye başlarlarsa o zaman yeneriz, bekleyelim der.
