devlet niye insanların hayallerini ellerinden almak ister? yani senin muhattabın iran, suriye, amerika.. niye lan? ilelebet cücük cumhuriyeti olacağız. valla.
devlet insanlığın dizginlenememiş halidir.
giderek çığrından çıkan hayali bir yapılanmadır.
temelde insanların bu yapıya inanmasıyla gelişir.
ama bu yapının gerçek hayatta, düşüncede karşılığı yoktur.
devlet, insan hayatını ya da toplumları düzene oturtmak için gerekli olan bir yapılanma değil, insan hayatını gerçeğinden farklı, doğasına aykırı bir şekilde kalıba sokan bir mekanizmadır.
Bizim ülkemizde yoktur böyle bir şey. şirket vardır.
mesela devlet denildiğinde benim aklıma rusya geliyor... belki vatandaşı refah içerisinde değil bazı ekonomik sıkıntıları var herkes mutlu değil ama devlet var.
Ülkesinde askerinin geçiş noktalarına mayın döşeyip sonra patlatıp başka ülkelere kaçan çeçenleri bulup infaz ediyor. Devlet hesap sorar.
kurulan her ütopyanın temel yapı modeli.
oğlum koskoca platon bile devlet üzerine yazmış ütopyasında sen ne okudun kimi okudun da devleti istemiyorsun be komunist.
başkasının güdümü olmadan huzurlu yaşam olmayacağı inancıyla oluşturulan ancak insan ölümlerinin temeli olan yapıdır. insanların tarihin ilk zamanlarında kendilerini güvende hissetmeleri için uydurdukları dinler inandıkları tanrılar gibidir devlet. *
kutsana kutsana tiksindirmiştir.
devlet halk için vardır bu nasıl bir devlettir kurulduğundandır halkını ezer halkını öldürürür.
tabi sadık siyasetçileri ve bürokratları eliyle.
bide derler kürtler ayrı devlet istiyor bir kürt olarak devletten nefret ettirdiniz bizi.
ister kürt devleti ister başka devlet alın başınıza çalın lazım değil devlet bize.
Şükrü erbaş'ın "çekilme suları"nda tanımını yaptığı kavram...
"Uzun çözümlemelere gerek var mı? Kitaplar tarihini ve yapısını uzun uzun anlatır. Bir korku ve şiddet ögesi olarak yer alır insanın hayatında. Gücün, değersizliğin ve yeteneksizliğin en yaygın biçimde örgütlendiği onur kırıcı bir yapı. Cezalarını ve cehennemini alarak dünyaya inmiş gerçek tanrı. insana celladını alkışlatan bir kutsal histeri. Bütün farkları, hakları, özgürlükleri ve itirazları bir bayrakla hizaya getiren şımarık haksızlık. Üşüme duygusu. Emir kipinden başka cümlesi olmayan yüksek ses. Silahlı düzen. Toprağa, denize, gökyüzüne ve insana sınırlar koyan paranoya. Toplumlara giydirilmiş deli gömleği. Bir tarihsel ceza."
Aslında saçmadır. Kendimizi yönetmek için kendimizden birilerini niye seçelim ki? Kendimiz kendiniz yönetsek daha iyidir. He bir de devlet 'ekmek fırını' zihniyetine dönüştü.
zengin sınıfların menfaatini korumak için uydurulmuştur. bu uğurda toplumun diğer kesimlerinin canları ya da malları onlar için sadece rakamlardan ibarettir.
bakın; ben 17,32 liralık elektrik kullanmışım. 96,23 lira kdv'si var. ulan böyle vergi mi olur? 1000 liralık bir şey alırsın 50 lira vergisi olur, bunu anlarım. 17 liraya nasıl 96 lira vergi oluyor? bunun adı soygun değil de nedir?
kdv nedir? ''Katma değer vergisi ülkemizde yapılan mal ve hizmet teslimlerinde, mal veya hizmeti teslim alanın teslim edene ödediği vergi...''
96 lira kullanırsın, 17 lira vergi olur(o bile fazla ama), paşa paşa ödersin tamam. o para eğitime gider vs vs. ben başbakan örtülü ödenekten gemi alsın, bodrumda kulüp denetlesin diye mi veriyorum lan bu parayı? ben bu yaşa geldim böyle sömürü görmedim. halk devletten yararlanır, devlet halktan değil. bizde devlet halktan yararlanmıyor, halkı sömürüyor!