Birçok tiyatrocunun da dile getirdiği Doğru önerme'dir.
Devlet tiyatroları kapatılmalıdır. Şimdi birçok boynunda fuları ile gezen burjuva itiraz edecektir ancak doğru olan budur. Devlet'in sanat kurumu ancak sembolik düzeyde olabilir. Devletin Tiyatrosu olur mu? sanatçı devletin tiyatrosunda ne kadar özgür olabilir, maaşını veren kişiyi ne kadar eleştirebilir?
Devlet tiyatroları kapatılmalıdır. Yerine Kültür bakanlığı özel tiyatroları desteklemelidir. bu türk tiyatrosunun son bulması anlamına gelmez, aksine bitkisel hayata bağlı olan devlet tiyatrosunu canlandırmak anlamına gelir. örneğin şu anda devlet tiyatrolarına 10 milyon lira harcanıyorsa bir ayda bunu 20 milyon yapın ama özel tiyatrolara verin. daha fazla tiyatro sahnesi açılsın ancak burada her çeşit özel tiyatroya oynama imkanı verilsin. bu sayede belli olur ak oyun kara oyun.
Şu an ki haliyle bir adaletsizlik söz konusu zaten. devlet tiyatrosunun elinde sınırsız imkanlar var ancak yine de yaratıcı değil. olan oyunlar zevkli değil. çoğu sadece israf. istanbul devlet tiyatrosunun repertuarında bu ay 10 dan fazla oyun var ancak izlemeye değer oyun iki tane. sidikli kasabası müzikali ve profesyonel. Diğer oyunlar bizim vergilerimizin israf edilmesinden başka birşey değil. yıllardır sahneye çıkmayıp her ay 3000 tl maaş alan sözde tiyatrocular var. ama bunun yanında bir sürü genç oyuncuya imkan tanınmıyor. çünkü yeteneksiz aktörleri izlemek zorundayız. bugün devlet tiyatrosunda çalışmadan para kazanan oyuncuların sayısı sahnede olanların sayısından fazla. ve ben her seferinde bir oyun izlediğimde üzülüyorum. harcanan paraya ve emeğe üzlüyorum. halbuki orada harcanan emeğin 50 de 1 ini sahneyi gerçekten hakedenlere verseler, seyirci gerçekten tiyatro ne demek anlar. Bir çok izleyici için vahim bir durumdur ki tiyatro sıkıcı bir hal almaktadır. ben ilk defa tiyatro izleyen biri olsam ve kötü bir oyuna denk gelsem, "bu ne böyle evimde tv izlerim" daha iyi diye düşünürüm. ve maalesef bunu yapan bizim ayda 3000 küsür maaş alan aktörlerimiz. umarım kalıplaşmış oyunculuktan biran önce sıyrılırlar çünkü aksi durumda istemeyerek de olsa kendileri DT nin kapısına kilit vuracak. Bence bu durum türk seyircisi açısından umut verici olacaktır.
devletin tiyatrosunun olması sembolik düzeydedir doğru, ancak sosyal devlet ilkesi gereği devlet, halkını sanat yönünden de eğitmek zorundadır. devlete bağlı tiyatrolardan beklenti de buna göre olmalıdır.
devlet tiyatrolarının sahnelediği oyunlar beğenilmiyorsa, şehir tiyatroları, alternatif tiyatrolar tercih edilebilir. ancak birileri shakespeare oynamaya devam etmelidir.
dolayısıyla devlet tiyatrolarının kapatılması değil, sayılarının arttırılması gerekmektedir.
edit: shakespeare örneğini vermemin nedeni, devlet tiyatrolarının gerekliliği - gereksizliği üzerine yapılan tartışmaların vazgeçilmez örneği olmasıdır.
ayrıca şehir tiyatrolarına destek verilmesi görüşüne de ölümüne katılıyorum.
Devlet halkına ne izlemesi gerektiğini göstermesi zorunluluğunu hissetmiştir ve bu haklı bir istektir. çünkü Türkiye'nin tiyatro tarihi cumhuriyetten bir kaç sene daha yaşlıdır o kadar. Türkiye de devlet tiyatrosunun gerekliliğini savunanlar, bizim tiyatro tarihimizin ingiltere gibi köklü olmamasını en büyük sebep olarak sunmaktadır ve bunda da haklıdırlar. çünkü çoğu insan türkiye de hala tiyatro izlememiştir. Ancak sergilenen Shakesperare oyunları, halkı aydınlatmak adına milyarlara var oluyorsa, oyunun sergilenişi, oturup Shakespeare'i tek başına okumaktan beter bir hal alıyorsa bir yerlerde beceriksilik söz konusudur. ve halka klasikleri gösteriyoruz deyip aslında hiçbir şey gösteremiyorsanız ve aksine insanları tiyatro sanatından soğutmaya başlıyorsanız, giriştiğiniz yolda devam etmemeniniz en akıllıcası olacaktır, keza bu milletin çar çur edilen paraya artık tahammülü kalmamıştır. sosyal devlet tiyatral anlamda gerekliliğini yerine getiremiyorsa, lütfen hiç boşuna para harcamasın.
Bugün istanbul devlet tiyatrosunda tam biletin fiyatı 10 tl dir. özel tiyatroda da bu fiyat 10 tl dir. tek fark 10 tl den başlayıp yukarlara gitmesidir. 100 tl ye kadar özel tiyatro bileti bulunmaktadır. ancak işin özüne dönecek olursak, tiyatro zaten lüks tür. yani gıda barınma ve güvenlik gibi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra gelen bir kalemdir. yani fakirsen, sanattan daha ciddi kaygıların vardır hayatta ancak yine de özel tiyatroda bile sanat açlığını giderebilirsin zira fiyatı aynıdır kurumsal tiyatrolarla.
sosyal devlet ilkesinin uygulanamaması, devlet tiyatrolarının sahnelediği oyunlardaki eksiklikler temel prensibin ortadan kaldırılmasını savundurtmamalı, reform isteğini savundurtmalıdır.
görünen o ki tiyatronun t'sinden bihaberler bile açılıp kapanması hakkında ahkam kesiyorlar filan.
hadi oradan be.
bugün tiyatro bileti tam 10 ytl ancak öğrenciler için ne zamandır zam yapılmamıştır ve sadece 6 ytl'dir. bu ücretler bu ülkedeki en ucuz ve en güzel eğlence yönteminin karşılığıdır ve pek çok dünya ülkesine göre de çok çok çok insaflı rakamlardır. siz herhangi bir işin maliyeti olmadan ve karşılığı olmadan piyasaya sürüldüğünü gördünüz mü hiç? nerede o yağma? bu fiyatlar olabilecek en makul fiyatlardır ve ülkemizde tiyatro için ayrılan bütçe de son derece küçüktür, milli servetten sinek kadar yardım alıyor desek yeridir. yine de o kadar iyi oyuncularımız, dramaturglarımız ve seyircimiz var ki kendi yağında kavrulup giden bu kuruma karşı da aydınlanma düşmanlarının her şeye olduğu gibi paralel olarak buna da saldırdklarını görüyoruz. ay ben sizin anarşist, halkçı, bıdı bıdı sanat sepet anlayışınızı seveyim ya... SERDAR ORTAÇLARA, demet akalınlara gecede 250 ytl vermek iyi, güzel -fiks menü de değil ha,hahahahaha- tiyatroya gidince 6 ytl çok, o sizi kasıyor, birden halk sevici kesiliyorsunuz filan. sen bu sezon kaç oyun izledin de bu yorumları dizdin inci gibi acaba? o oyunlarda neler söyleniyor, oynanıyor biiyor musun? yooo...
dünyanın neresinde devlet tiyatroyu destekliyormuş da, bilmem ne de, öyle mi sandınız, onu da hepimize yutturacaksınız yani bir de? öyle mi?
vah güzel ülkeme vah vah.
tiyatro lüks değildir, senin yobaz kafana uymuyor diye de sahnelerin kapanacak hali yok kardeşim.
Devletin tiyatrosu mu olur? Önceleri Devlet Ayakkabı satar mıydı sümerbankla, Sonra devlet un yapar mı?, sonrasında sigara üretir mi? Petrol damıtır mı?, elektrik dağıtır mı?, telefon dağıtır mı? devlet çöp toplar mı? oldu akabinde özel hastanelerin yaygınlaşmasıyla devlet sağlık hizmeti verir miye giderek devşirilmekte, bir sonraki durak Devlet eğitim, öğretim verir mi?
Devletin tiyatrosu olur mu... tey tey. bir de özel sektöre devredilse daha eleştirel tiyatro olur geyikleri de ayrı bir alem. Oğlum özel sektöre devredilmiş hangi taşeron işte siyasi taraf yok? HAngi belediye iş devrettiği taşeron firmayı kendi yandaşlarından seçmiyor? veya diğer devlet ihaleleri? Taşeronları?
Sen adam gibi yasalarla özerklik ver, o yasaları sırf mecliste kıçı kırık çoğunlukları var diye kaldıramasın işte o zaman özel sektörden daha tarafsız bir tiyatro elde edersin.
Ha ama dersen ki nasıl kıçı kırık çoğunluk olur benim yüzde 50im.
Senin yüzde 50in fizik meclisinin çoğunluğunu oluştursa oy birliğiyle f=m.a'yı kaldırabilir mi? Kaldıramaz, çünkü aklın yolu birdir, kaldırmak isterseler de fizik deneyleri buna izin vermez. Nitekim kimi kanunlarda da aklın yolu birdir, fizik kanunu gibidirler, belki ince ayar yapılabilir ama özleri değiştirilemez. Özel sektör ise kanunsuz, yasasız, haydut bir yerdir üretimden, hizmet sektörüne ve nicesine. hiçbir zaman devletin doğru yasalarla desteklenmiş, ardında yargısı, yürütmesi olan tarafsızlığını tutamaz.
bir korkuya sebep olan düşünce biçimidir. genel kanıya bakıldığında da anlaşılıyor ki değiştirmeye çalıştığınız her ne olursa olsun siyasi nedenlerle ve korkularla reddediliyor. bunun sebebi tiyatroya gidenlerin azınlıkta kalıp her geçen gün de azalmasıdır. haklı bir savunmadır aslında, elindeki var olanı da yitireceğin korkusu. ancak olumlu yanlarından da bakın lütfen. aksayan bir sistemi sadece düşüncelerinize yakın diye barındırmak akılsızlıktır. doğru olanı aksamayı durdurmaktır, bunun tedavisi nesye o uygulanır. muhsin ertuğrul sahnesi yıkılıp yeniden yapılırken çıkan tartışmaları hatırlarsınız, o yaygarayı koparanlar dün gece en ön koltukta konforun keyfini çıkarıyordu, oyuncular sahnede teknik donanımı en üst düzeydeki çalışma ortamında rollerinden başka birşey düşünmek zorunda değildi. alışveriş merkezi olmadı yani orası. aynı durum akm için de geçerli, çalışmayan birşeyin tamiri insanları saçma bir şekilde rahatsız ediyor. içerde herşey dökülüyor ve evet ona rağmen oyun oynanabiliyor ancak neden daha iyisi olmasın, layık mı görmüyoruz acaba kendimize?
dt kapatılsın ama şimdi 100 sahnesi varsa, bakanlık bunu 200 sahne yapsın, bugün 5 lira harcanıyorsa türk tiyatrosuna dt vasıtasıyla bu 10 lira olsun. yani parayı çöpe atmayalım. faydalı kullanalım sonuçta biz veriyoruz o parayı. bu dt sistemini savunanlar sadece şunu söyleyin, 20 yıldan fazladır sahneye çıkmayıp 3000 küsür lira alan sözde oyuncular vicdanınızı hiç mi sızlatmıyor. bu adamlar hiçbirşey üretmedikleri halde para alıyorlar. bugün ödenekli tiyatrolarda üretilen her oyununun her gece kapalı gişe oynadığını farzetsek, kar etmek için değil ama sadece zarar etmemek için, bir biletin 66 tl olması lazım. dikkatinizi çekerim bir bilet 10 lira, öğrenci bileti 6 lira, yani geri kalan fark bizim cebimizden çıkan ve zarar etmiş paradır. Sanat söz konusu olunca fazla para konuşmaya gerek yok, ancak izlediğiniz oyun her neyse bu farka değiyor mu? asıl soru bu. özel tiytatro bunu çok daha ucuza mal ediyor. Küçük bir anektod; 7 yıl önce Ankara devlet tiyatrosunda, "murtaza" isimli bir oyun vardı. bilenler bilir çok iyi bir metindir. bu oyunun fabrika sahnelerinde devlet tiyatrosu gerçek çır çır makinaları kullanmış (pamuk üretmek için bir makina). sonuçta para var, sanat için feda olsun. Ancak yaratıcılık yok. o makinalar çalışırken, sahnede oyuncunun ne dediği anlaşılmıyordu. bunu küçük bir reji hatası olarak görsek bile, o makinaların o sahneye getirilmesi kullanılması taşınması ve saklanması gibi kalemlerin masrafını düşününce israf olduğu anlaşılır. Aynı yıl Ankara tiyatro festivaline Semaver kumpanya da davetliydi, tesadüf bu ki onların oyunu da "murtaza" hemen izlemeye gittim arada ne fark var diye. aradaki tek fark, daha sıcak ve samimi olmasıydı, metnin derdini daha iyi anlatabilmiş olmasıydı. fabrika sahnesine gelince; semaver kumpanya, pahalı ve büyük çırçır makinelerini tercih etmemiş. Bu makinaları almak ve taşımak zaten akıllıca olmazdı harcayacak parasını düşünmek zorunda olan bir tiyatro için. bunu yerine daha yaratıcı bir sahne çıkmıştı. rejisör ışıl kasapoğlu, arkaya makinalar yerine 4 tane oyuncu koymuş ve mekanik hareket/seslerle o sahneyi desteklemişti. sonuç: dt den çok daha ucuza ve daha yaratıcı. yorumları size bırakıyorum. her ay boşuna milyonlarca lirayı çalışmayan adamlara ödemektense ya da çalışıp işini doğru yapmayanlara ödemektense, hakedenlere ödemek daha doğru değil midir? sonuçta bu parayı biz ödüyoruz, mutluysak bu halimizden devam edelim bu şekilde. ama ben kendi adıma daha iyi oyunlar izlemeyi hakettiğimi düşünüyorum.
devlet tiyatroları her şeye para olarak bakan tüccar zihinlilerin ya da bizzat kendileri de tiyatrocu olan romantik idealistlerin hayallerine kurban edilmek istenmektedir.
"madem tiyatro bizim hayatımızda yok, eh o zaman kapatalım gitsin" semaver kumpanya çırçır makinesini nasıl alsın yahu?? bir çırçır makinesini ya da duman makinesini de bu ülkenin tiyatrosuna çok görmeyin be.
bir de tiyatrocuların reji vs hatalarını tiyatroya kesmeye kalkmayın. yok şu rejisör şunu yapmış, öbürü başka bi şeyi tercih etmiş filan, ikincisi daha iyiyimiş vs diye, ayıp oluyor. bilet 66 ytl olsunmuş, sanat için feda olsunmuş, hey allam ya. akıl fikir. daha iyisini hak eden halkımıza bi de sen oyun hazırla da görek. "ekmek bulamıyorsanız pasta yiyin, onu da bulamazsanız tiyatroya gidin" kafalar yüzünden elimizdekinden de olacağız ha.
bir deli misali taş atıp kuyuda kaybolmasından bıkmadınız mı? "bi atiim de arkamdan kişi gelecek" diye düşünüyorsanız, fazla düşünmeyin, bu ülkede dt'nin kapatılması halkın tek manalı eğlence fırsatının da elinden alınması demektir! tüm bu saldırıların nedeni tiyatronun muhalif kimliğidir, özellikle tiyatrocu arkadaşları uyanmaya davet ediyorum. devlet tiyatroları kapanacak olursa kesinlike daha iyi günler beklemiyor türk tiyatrosunu! çok güzel hareketler bunlar'dan daha ötesi yok, olamaz.
edit: her zaman bir fular vardır boynumda genelde. *
sonrasında devlet okulları kapatılsın denilecek cümle, daha daha sonrası devletin ne işi var sağlıkla,barınmayla vb. şeylerin geleceği aşikar zaten devlet olarak halkını söğüşlemekten başka hiç bir boka yaramıyor şu an en güzeli biz devleti toptan kapatalım
Gelen cevap da haklı noktalar var mı bilinmez fakat varsa bile konuyla alakası yok. başkasını kötülemek kendi eksiklerimizi kapatmaya yetmiyor maalesef. iyi tiyatroyu sadece uluslararası festivallerde mi izleyebileceğiz? En çok üzüldüğüm şu an ki seyirci bunu tiyatro olarak görüyor, ve doğal olarak bir daha gitmek istemeyebiliyor. halbuki tiyatro şu an kinden daha güzel birşeydir. umarım, bir gün daha iyi oyunlar izleme imkanına sahip oluruz.
işi sadece para kazanmaya döken tüccar tiyatrocuların da ellerini ovuşturarak destek verdikleri talep.
bunu destekleyenlerin oyunları 50 ytl'den başlıyor bayanlar baylar.
oysa 50 ytlye bir aile boyu, eğer denk getirebilirseniz beş kişi birden iyi bir oyun izleyebilirsiniz ey cemaat. devlet tiyatrolarının ürettikleri yerine "daha iyi oyun istiyorum" dediklerinin klasmanı ne ki? shakespeare's company ya da royal theatre filan mı?
buna kesinlikle hem kendiniz hem de geleceğiniz için karşı durunuz!! lütfen.
kötü oyunlar izliyorsak bu o oyunu yapanların kabahatidir, tiyatronun değil, tiyatroyu sunak taşına yatırmaya çalışmak ise tam bir safdillilik. kapanırsa yanarız. ben sana diyim. sevgili figüran.
işin tüccarlıkla alakası yoktur maalesef, bu iş ne kadar ucuza üretilebiliyorsa o fiyata üretiliyor. devlet tiyatrosunda izlediğiniz oyunların biletleri ucuz çünkü israf edilen para bizim paramız. özellerin çar çur edecek parası yok.
tiyatro haluk bilginer değildir. o bir oyuncudur, her insan gibi düşünceleri vardır ve düşüncesini söylemek konusunda özgürdür. ancak haluk bilginer dedi diye bir fikre sahip çıkıp onu savunmak, kanıt diye bunu göstermek düşünce sahibi olmak demek değildir.
Sanat bir ihtiyaç değildir. Lükstür. Karnını doyurup, barınak ve güvenlik sağladıktan sonra gelen birşeydir. Sanat üretilmediği zaman hayati tehlike oluşmaz. Devlet gıda yardımı yaparken tüm imkanları seferber edip elde edilen sonuç tatmin edici olmadığında, "elimizden gelen bu kadar" yanıtı bir nebzeye kadar kabul edilebilir. ancak iş sanata gelince farklıdır. öncelikle devlet sanat yardımı yapmamalıdır, ikinci olarak yapılan yardım eksik ya da yetersizse " elimizden gelen bu kadar" diyemezsiniz. yapmayın kardeşeim o zaman. beceremiyorsanız yapmayın. Ayrıca Dt kapanırsa, bu kadar tiyatrocu ve sahne yok olmayacak herhalde. yine aynı işten para kazanacaklar ancak bu sefer hakederek.
sanat bir lüks değildir. sanat bir gerekliliktir. sanat üretilmezse, mustafa kemal atatürk'ün de dediği gibi "bir halkın hayat damarlarından biri kesilmiş" demektir.
sen hala lüks diyorsan, hemen bırak bu lüks işlerle iştigal etmeyi. karnını şu anda doyurduğun kuruma biraz sahip çık be adamım bari. bu ülkede tiyatroya iyi kötü sahip çıkılıyorsa, yat kalk dua et. tiyatro düşmanlığını da sahneden sonra çıkışta kuliste arkadaşlarının arasında yap bakalım sana ne diyecekler.