kafadan uydurulan bir şeyle savaşan ruh hastalarına destek veren kişi söylemi. devlet terörüymüş.. bu akşam sizin yaptıklarınızı da gördük. içip içip şişelerini rastgele nereye, kime, hangi insana, hayvana gelir demeden nasıl attıklarınızı da gördük.. iş çığırından çıktı artık. sizin derdiniz gezi parkı falan değil kardeşim. anarşi çıkarmak için her an tetikte bahane arıyorsunuz zaten. bugün beşiktaşı, kabataşı savaş alanına çevirdiniz, gelen geçen olayla alakası olmayan bir sürü insanın, hayvanın da hakkına girdiniz. ayağı kırılan, darbe alan, iç kanama geçiren bir sürü hayvan var. işten evine, yurduna dönerken yaralanan insanlar var. nasıl bir eylem anlayışı bu içip içip oraya buraya saldırmak? sonra polis müdahale edince vay polis şöyle vay polis böyle, akp polisi bilmemne.... arkadaşım hala kendine gelemedi. yardım eden insanlar olmasa ne halde olurdu bilmiyorum. bu işi bu kadar çığırından çıkarmanın ne alemi var?! ne faydası var, neye yararı var bunun?! sanki ilk kesilen ağaçlar gezi parkı'ndakiler. daha önce neredeydi bu millet?! tek dert hükümet zaten. adamlar ağaçların yerlerini değiştireceklerini söylediler, ama durulmadı ortalık. yaz geldi ya, hava sıcak olur, sorumlu hükümet, sivrisinek sokar, sorumlu hükümet.. medya zaten ortalığı karıştırma peşinde. yalan yanlış bir sürü şey yazılıp çizildi. biz gördük gerçekleri, kim kime ne yapıyor. neymiş efendim türk, kürt, chpli, mhpli, bdpli demeden herkes bir arada omuz omuzaymış. sen oraya ağaç için gidiyorsan bu siyasi partilerin adları niye zikrediliyor? neden bayrak taşıyorsun? ya boşversenize.. ne yazsak boş zaten size.
dün gece akp polisinin önüne gelene gözü dönmüş bir şekilde saldırdığı sırada, dehşetin tam zirve yaptığı anlarda, devlet terörünün barikatlarını yıkıp geçerek, gezi parkına bayrağını diken çarşı grubuna karşı gurur söylemidir.
iyi ki aynı renklere sizinle bir gönül veriyorum.
not: bu arada sonradan destek veren diğer taraftarlara da teşekkürler.
