Hayaldir. öyle bir torpil dönüyor ki artık kaymakam ve valide yetmiyor. Direk milletvekili veya bakan tanıdığınız olmalı yoksa 100 de alsanız mülakatta saçma sapan sorular sorup eliyorlar.
Ülkesi için daha fazla çalışmak isteyen memurların da böyle yorum ve sözlerle işten soğutulduğu diye bir gerçek vardır. Unutulmamalıdır ki şu an başta olan veya daha önce kim varsa çoğu bürokrasinin içinden tırmanmıştır en tepelere.
bir rüyadır bir fantazidir maaşının ve sağlığının garantisi vardır bu konumda olanlar türkiyedeki cenneti yaşamaktadırlar kafaları patron maaş vericekmi kovulcakmıyım patronun çocuğunu okuldan almam lazım müşteriden fırça yiyicekmiyim patron beni azarlıyıcakmı gibi sikimsonik sorunlarla meşgul değildir bildikleri işleri yaparlar müdür gelip onlara yer sildirmez çay demletmez
benim bir ablam var bir şirkette muhasebeci ama iş çıkışı patronu servisle işçileri evine bırakmasını emrediyor lan orospu çocuğu lan senin dedenin daşşaklarını söker misket oynarım lan piç bu kadın akşam vakti niye işçileri işe bıraksın oto hırsızı var teröristi var tecavüzcüsü var bu kıza birşey yapsalar mahkemede hakime ne diyicen sik fısıltısı bunların hepsi böyle hepsi türk halkı enayi olunca bunlar kendilerini allah zannetmeye başladılar gece 12 ye kadar mesayi veriyosun adama sonra o adamın saat sabah 8 de işe gelmesini bekliyosun ben olsam istifayı veririm geri kalan hayatımı açlıkla sefaletle geçiririm köle olarak ölmekten iyidir.
Kaldığım bi devlet yurdunda idaredeyiz. Bir arkadaş geldi otobüsü kaçıracak çok acil sadece bir tane A4 kağıdına ihtiyacı var. Bir tane kağıt için bu devletin malı ben bunu israf edemem bilmem ne diye dünyanın lafını etti kızcağıza.
Yedik mı? Yemedik.
Kim bilir kaç müsvedde ayırdın sen kenara. Kaç A4 kağıdını buruşturup attın. Orda show yapacağım diye hem rezil ettin hem otobüsüne geç kalmasını sağladın.
Böyle olacaksınız olmayın abicim, ablacım.
evet yatış zamanı vardır lakin iş bitmeden yatmak imkansızdır. devlet memurluğunda gerçek şudur: iş asla bitmez, çalışmak istersen günlerce yoğun tempoda çalışırsın, günlük işini yap nasıl olsa yarın yine iş çıkacak, günlük iş sıkı çalışma ile 3 saatte biter geri kalan zaman boştur.
ancak işler asla aksamaz en azından benim çalıştığım kurumda böyle.
millet 657 sayılı kanuna takmış neymiş GiRDiN Mi ÖLENE KADAR KAL, BÖYLE ŞEY OLMAZmış. bu yasanın gerekçesini iyi okumak lazım şöyle ki:" bu (657) bir devletin değişen her iktidarda yapboza dönmemesi için, devlet memurları siyasi partilerin elinde oyuncak olmasın diye, tarafsızlıklarını korusun diye yapılmış bir yasadır. "millet elbette çalışma şartları iyi diye memur olmak istiyor nitekim özel sektöre girmeye göre memur olmak daha zor ama sen memurlar kamu çalışanı olsun iş güvencesi de olmasın dersen hiçbir memur işini düzgün yapamaz sürekli işten çıkarılma korkusuyla iktidara yaranmaya çalışır.
657 sayılı kanuna göre istihdam edilen ve ilgili kanunun "Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür" diyen 4. maddesinin a bendinde "Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır". ifadesinin muhatabı şahıstır.
zar zor elde edinilen sonrasında sırtı devlete yaslamanın verdiği rahatlamayla insanı mest eden, salla başı al maaşı modunda olanları çoğunlukta olan meslek grubu.