özel sektörde örgütlenip, sendikaya girip iş koşulları için mücadele vereceğine kendi götünü kurtarma kaygısı ile sinik bir yaşam süren dingillerin, iş güvencesi ve sosyal hakları olan bir sektörü kıskanma söylemidir. bakın bakalım en çok sendikalı işçi,memur çalışan hangi sektörde var.
sizin düşmanını memurlar değil.sizin düşmanınz işverenleriniz.sizin hakkınızı onlar yiyor.
çoğu insanın geçinememesini düşündüğümüzde memurlarında içine girdiğini düşünerek geçinemediklerini kanıtlayabilir bir durum. ama en rahat çalışan kesim de memur kesimidir. atılma satılma işsiz kalma gibi durumları yoktur. bulundukları yerin demirbaşı olurlar.
ülkemizde gerek devlet kadrosunda yer bulanların, gerekse özel sektörde çalışanların ortak sorunudur geçim sıkıntısı. 500 tl ye yakın ev kirası + 250 tl ye yakın elektrik, su, doğalgaz, ev ve cep telefonu, internet faturaları, 400 tl ye yakın mutfak masrafı hesaba katıldığında çalışanların ay sonunu getirememesi çok doğaldır. bu sebepten türk toplumunun büyük çoğunluğu asosyeliğe itilmiştir, insanlar karnı doyduğunda şükredecek hale gelmiştir.
bu şekilde atılma riski yoktur evet ama çok zor şartlar altında kalma riski vardır ki bu daha da kötüdür.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen yine sakaldır.
istanbulda oturulabilecek ortalama ev kirası 1000-1500 arasındayken ve çürümüş kıvırcığa 6 lira istenirken 2000 TL alan memurun geçinmesi zaten istisna olurdu. ha bir de 5000 TL maaş alanlar örnek verilmesi gerekirken 1500 TL maaş alan gariban işçi örnek verilerek sürekli paçadan aşağıya çekmenin manası olmamalıdır.