o dönem köy yakma olayları olduğu zamanlar küçük ibo nun yeni yeni parladığı zamanlardı. ve küçük ibo o dönem rutine bağlayan köy yakma olayları yüzünden ikinci plana düşmek istemiyordu. olaylarda karşılıklı taraflar doğal olarak küçük ibo ile devlet oluyordu ve bir çok köyü küçük ibo yaktığı için "ne malum" ihtimalinde devlet aradan çıkıyor sonuç olarak geriye bir tek küçük ibo kalıyor yani demek istiyorum ki hebelehubele hebelehubele...
o dönemin çocuğuyum. neler gördük, neler izledik. ben istanbul gülsuyun da büyüdüm. kürtlerin kalesi gibidir. otobüs yakmalarına, bizi toplu olarak dövmelerine, öldürmelerine alışmıştık da annelerimizin yolunu kesip gasp yapmaları yok muydu ! halan içimdedir. ama genede bütün kürtleri aynı kategoriye koymuyorum. bunlar çatışma ortamının getirdiği provakatif çirkinlikler olduğu kadar insanlığın etnitize ile ilgili olmadığını gösteren örnekler aslında.
kürtçe kesinlikle yasak olmadı ! kimse bunun üzerinden ergen beyni ile prim yapmaya çalışmasın. olaya gelecek olursak ;
şimdi bırakın türkiye'yi yabancı bir devlet düşünün, her gün onlarca askeri ve sivili öldürülsün ! bir örgüt yada bir halk tarafından... bunun anlamı ülkene açılmış bir savaştır !
bazıları bu savaşı delikanlı gibi açar buna cephe savaşı denir. bir kesimde vardır ki pusu kurar, mayın döşer, nöbet tutan adamı sırtından vurur falan... buda törör savaşıdır. ki bunda yaş yada kuru diye bir şey de yoktur ! eğer sen pkk'yı destekliyor ona lojistik yardımda bulunuyor ve öldürülen binlerce insanın ölümüne öyle yada böyle katkın olmuşsa o zaman
tek geçerli kural vardır "mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır".
"ne malum" ile başlayan hebelehubele. peki soralım o zaman o köyleri uzaylıların yakmadığı ne malum veya o köyleri köylülerin yakmadığı ne malum (mağdur edebiyatı yapmak için birebir mesela) hatta ve hatta o köyü küçük ibo bile yakmış olabilir. şimdi sen diyeceksin ki küçük ibo öyle şeyler yapmaz peki tekrar sorayım -yapmadığı ne malum? (bkz: bu da mı gol değil hakim bey)
