tansu çiller hanfendinin "başbakan"lığı döneminde meydana gelen susurluk kazasından sonra verdiği tüyler ürperten demeç. bu demeç sayesinde faili meçhul onlarca cinayetin nasıl işlendiği ve niçin faillerinin bulun(a)madığı anlaşıldı.
bunu diyen anamız döneminde dağda bayırda onlarca pkk yöneticisi kafalarına sıkılarak öldürülmüştür. susurluk raporunda bu ifadeler mevcuttur. yani işe yaramıştır bir noktada bu cümle.
dağlarda zoraki askerlik yaparak ölmemek için öldüren veya ölmeyi istemeye istemeye ölen kişiler de buna dahil edilir. ama allah katında ameller niyetlere göredir.
o demec sayesinde abdullah catli gibi vatan hainleri vatansever yerine konmustu.
-abi bu adam kac kisi oldurmus ya serefsize bak.
-olum vatan icin yapti adam,sen ne anlarsin kiro.
-abi adam yarin karilarimiza,kizimiza,anamiza tecavuz edip vatan icin dese de mi ayni seyi diyceksin?
-eee ooo sey him olum ne alaka bu tecavuz etmemis ki adam vurmus?
-abi ne fark eder ya bugun vatan icin adam olduren,yarin anana tecavuz etmiycegi ne malum? vatan icin illa bisey yapicaksa gitsin,okusun,askerligini yapsin,vergi versin.vatani sevmenin baska yolu yok mu?
-eee benim cisim geldi ben bir tuvalete gidiyim.
-kac kac o adam da obur dunya da allah a hesap verirken cisim geldi diyemiycek.
ülkemizinde ki derin devletin aslında ne kadar da sığ olduğunun belgesi cümle. derin devlet her zaman olacaktır ama bunu kötüye kullanılmaması temennimizidir.
vatan için kursun atan da yiyen de şereflidir olarak duymak istediğimiz cümledir, en doğrusu da budur. eğer damarlarında türk kanı taşıyan bir kişi şerefsiz biri uğruna bu şerefe nail olacaksa da şüphe duymamak mümkün değildir.
susurluk olayının hemen akabinde,zat-ı muhterem tansu çiller hanımefendinin ultra saçmalıklarına bir yenisini eklemesidir.. tansu teyze, olaydan sonra meydana çıkan pislikleri temize çıkarmak için çalışmaya girmeliydi ve bunlardan ilki de bu sözüydü.. meydana çıkan pislikleri söylememe gerek yok sanırım..
Devlet için kurşunun nasıl atıldığını veya yenildiğini meşrulaştırma yönetimi açıklmayan teorem.
Kısaca herkesin kendi kafasınca devletimi seviyorum diyerek sağa sola sıkma eylemini körükleyen cümle.
Devlet için görev yapmanın öneminin ingilizler için ne kadar önemli olduğunu anlatan bir eseri aklıma getiren söylemdir.
devlet için götünü verenin bir tek ingilizlerde olduğunu gördüğüm eserdir. Mr.Hemplerin itirafları adlı eserde. Ajan kendisinin osmanlı imparatorluğunda ki hayatından, görevinden ve yaptıklarından ve hatta sonuçlarından bahsetmektedir. Okumayanlara tavsiye ederim.
1.dünya harbinden evvel,
ajan Mr.Hempler istanbulda bir marangozun yanında hem osmanlıcayı hem kuran tefsirini hem de osmanlı halkının yaşantısını bir osmanlı vatandaşı gibi öğrenirken, işyeri sahibi ona Livata yapmaya çalışır. Ajan ilk başta karşı koyar. Bu arada ingiliz hükümetine mesaj atar, efendim benimle livata etmek istiyorlar ne yapayım? diye.
Devlet için kurşun atmayı ve kurşun yemeyi kastederlerken , işi seksüel boyuta getiripte seviyeyi düşürmeye gerek yok.
Düşerse de; bu ülkeden o işi yapan çıkmadı, çıkmazda.
ben bu sözün, kurşun atma kısmına değinmek istiyorum..
Polis; Ülkenin Kolluk Kuvvetidir.
Tsk: Herhangi bir olağanüstü halde aktif olan, halihazırda pasifde bekleyen; bu Ülkenin Silahlı Kuvvetleridir.
Kabaca yazarsak Bunlar. Bunlar kendi içlerinde departman-bölüm olarak yüzlerce kuvvet eder. Jandarması, özel harekatı vs..
işte bu kuvvetler, O dediğiniz kurşunun atılma gerekliliğini hesaplayan güçlerdir. Eğer Böyle bir gerek görürlerse, sana bana akıl sormazlar zaten. gereği neyse bir şekilde yapılır..
Ülkende, yakın coğrafyandaki en büyük-güçlü kuvvetler varken, sen kafana göre kurşun sıkacak yer ararsan bu demek değilmidir bu kuvvetlerin hiç biri bir işe yaramıyor? bu kuvvetlerden, kuvvetleri yönetenlerden, onu oraya getirenlerden daha meziyetlisin? kısacası sen bir cevhersin, ama haberimiz yok zira bilmemkaç milyon çalışanı olan kurumların kaçırdığı olayları çözüyorsun. Ne diyelim, helal olsun.
Bu ülke insanı zamanında vatan diyerek çok kurşunlar sıktı. Bunları saymamıza gerek var mı?
şu an bu ve benzer olaylardan hangisini hatırlayıp da, oh be iyiki birileri sıkmış, halletmiş bu olayları diye düşünüyoruz? Bu olaylar bize baş ağrısı olarak mı yoksa gerçekten narkoz olarak mı dönmüştür? kendimize "sıkılacaklar listesi" hazırlayacağımıza bunu bir düşünelim..
iyisi mi, siz stand by konumunda polat alemdar tiplemesinde birisini beklemeye devam edin...
bu memleketin Miti de vardır, jitemi de daha ismini bilmediğimiz çok gizli birimleri de vardır.
üniversitede her 5 öğrenciden 1 tanesinin polis olduğu da bilinen aşina olan bir durumdur.
Ve devletin açıktan görünen kolluk kuvvetlerinin yanında haber alma teşkilatından öte, kamuoyundan saklanan gizli faaliyetleri de vardır,
Vatanından başka gözü bir şey görmeyen,
devletin menfaatlerini herşeyden üstün tutan, devlet tarafından bizzat çocukluğundan yetiştirilen, özel kişiler tarafından büyütülen,
keskin karakterli, kişilerden oluşan eylem yapan birimleri de vardır.
bunlardan, her örgütün içinde adamı da vardır.
bu kişiler, devlet sık deyince sıkarlar, indir deyince indirirler, tut getir deyince getirirler, sorgula deyince sorgularlar, ve her devletin böyle birimleri vardır.
uzaklaş deyince uzaklaşırlar.
ve soru sormazlar, onların konuşması farklıdır. Ve onlar isimsiz kahramandırlar.
benim gibi sizler gibi sözlükte ahkam kesmezler, başıbozukların kafasını heserler.
Zaten genel sıkıntı da şudur ki;
o kişilerin açıkça ifade edilemez oluşudur. kamuoyunda açıklama yapıldığı taktirde ilgili birimin ifşası olacağından, birimin faaliyetlerine son verileceği bir gerçektir.
bunun da olması mümkün olmadığından.
Devlet makamları, o birimin devamı için, ilgili kişileri;
yanlız çalışıyor, devletle bağlantısı yok diyerek ortaya bırakırlar.
ha bırakırlar da ne olur..?
Ne onları kimse yakalayabilir, ne yakalamaya tenezzül eder.
ne hapse atılırlar.
bizzat da devletin kolluk makamlarında ağırlanır görevlerini icraya devam ederler.
saçmalamayın! Siz devlet büyüğü olsanız böyle mi yapardınız? adamlarınızı ve ilgili teşkilatlarını satar mıydınız?
Elbette biz isim vermeden sadece medya tiplerini örnek vererek birilerine koz vermiş görünsekte, bizim ki benzetmeydi ve hata yoktu.
ama bunun benzetme olduğunuda anlayın canım artık.
Zaten o dizidekiler de bunlar sadece hayal ürünü demektedirler.
Gerçekle alakası yoktur derler.
demesinde göreyim bakalım.
Emirle gelen kahramanlık değil görevdir.
O işi yapanların hepsi de bilinçlidir merak etmeyin, nereye sıkınca hemen ölürsünüz, nereye sıkınca bülbül gibi ötersiniz bilir o adamlar.
Adamın yüzüne bakınca da ne mal olduğunu anlarlar.
Bilinçsiz şiddeti ancak GTA 1-2-3 ve San andreas ve counter oynarken çocuklar yapar.
bu iş için eğitilmiş koca insanlar bilinçsiz yaratıklar olamaz.
Görev başarılınca, görev başarılmış olur. Olay medyaya yansırsa iki şekil vardır.
Ya kahraman olunur yada organize suç çetesi ilan edilirsiniz.
90'lı yılların efsanevi beyanatı. bu sözden sonra pkk kan kusmuştur, yüzlerce teröristin ve teröriste yardım ve yataklık eden, teröriste selam veren yancılarının leşleri serilmiştir.