öncelikle, "islam dinine göre" malumunuz kendisi de haram olan şeylerden doğrudan ya da dolaylı olarak elde edilen kazanç haramdır.
--alıntı--
...Hz. Peygamber de, "Her sarhoşluk veren şey hamrdır (şarap), her hamr da haramdır"
--alıntı--
--alıntı--
hz. peygamber bir hadislerinde içkiyi üretenin, ürettirenin, içenin, taşıyan ve taşıtanın, dağıtanın, satanın, bundan gelir elde edenin, satın alanın, ikram edenin ve parasını yiyenin lânetlendiğini bildirerek bu grup insanları ağır bir şekilde kınamıştır.
--alıntı--
burada "bundan gelir elde edenin" ifadesi önem taşıyor.
günümüz türkiyesi'nde devletin büyük oranda özelliştiği, gelirini yatırımlardan çok -hatta tamamına yakınını- vergilerden elde edildiğini de biliyoruz. özellikle alkol ve sigara üzerindeki vergi yükü birkaç sene önce uygulanmaya başlanan maktu vergi sistemiyle beraber iyice artmış, devlet için önemli bir gelir kaynağı haline getirilmiştir.
evet, dîni açıdan tuhaf bir durum var ortada, ancak devlet karar ve yaptırımlarında da dine bağlı bir tutum sergilemez (bkz: laiklik).
tanım: kendilerini "islamcı/ılımlı islamcı" olarak tanımlayan devlet yönetiminin -inanan ya da inanmayan- halkına "hizmet" adı altında kendi eliyle haram yoldan elde edilmiş kaynağı sunmasının bir sonucu oluşan durum.
bu hususta imam ı azamın ictihatları vardır. bunlara bakılabilir. imam ı azam babası iaşesini haram yollardan temin eden bir gencin bunlardan ihtiyacı ölçüsünce yararlanmasında bir beis görmemiştir.