her gidişte gözlerimin faltaşı gibi açılmasına, 10. dakikadan sonra mutlaka kavga edecek birilerini bulmama rağmen takıntılı eski hemşire annenin özellerine olan düşmanlığından ötürü gitmek zorunda olduğum hastanelerdir. Doktorların çoğu tıpkı iett şoförleri gibi asık suratlı ve kabadır ancak istisnalarda vardır tabii.
hastahane değil adeta ölümhanedir. bugün mecburiyetten gitmek durumunda kalmış bulunmaktayım. öylesine iğrenç bir durum ki, ne yüreğiniz ne de mideniz dayanıyor. yerler kan içinde, insanlar ağrılar içinde kıvranıyor. kimileri kusuyor, kimileri de serumu ile hastane içinde geziniyor. çünkü hastaların yatması için yer yok. oradan oraya sürükleniyorsunuz adeta. biri diyor x bölümüne gideceksiniz. gidiyorsunuz ve oradakiler size ''hayır, bunun bizimle ilgisi yok. y bölümüne gideceksiniz.'' oradan çıkar dedikleri yere gidersiniz ne tesadüftür ki onlarda size daha önce duyduğunuz bir cümle kullanır; ''bunun bizimle bir ilgisi yok. z bölümüne giceksiniz.'' ölür müsün? öldürür müsün? o hışımla ve o sinirle başlarsınız ağlamaya. bir yandan ağlar bir yandan da ''yeter artık lütfen biri yardım etsin, ağrım var duramıyorum ve siz insanlarla resmen oynuyorsunuz, hakkınız yok bunları yapmaya'' diyorsunuz ama nafile. siz ağlamışsınız, ağrıdan ölmüşsünüz, bağırıp çağırmışsınız kimin umurunda. o kadar şeye rağmen yine acilde sıraya girersiniz sıra size gelir tansiyonunuz ölçülür ve bir iğne yaparlar hadi güle güle. velasılkelam; allah düşürmesin, oraya gitmek zorunda olanlarında allah yardımcısı olsun. tam bir rezillik. bu rezillikle de avrupa birliğine girmek için daha çok can atarlar. ''bu ülke böyle gelmiş böyle gider'' hiç şüphem yok.
her sabah okula giderken bindiğim otobusu tıklım tıklım eden, içerde nefes bile alınmayacak hale getiren hasta ve hasta yakınlarının gittiği sağlık kurumu. içerisinde her tür hasta bulunur.
(bkz: Geçmiş olsun)
bugün mecburiyetten gidip bir şeyi halledemeyip lanet olsun dediğim yerdir..bir kere allahın hademesi ya yerleri silen herif doğru dürüst konuşamayan adam gelmiş size ahkam kesiyor bir şey sorunca tersliyor. ''-kimsin sen lan'' denilip kafa göz dalınmak isteniyor ancak bünye frenleniyor.. neyse sıra almaya gidiliyor 9da gelicek doktor için saat 8de en az 200 insan önünüzde ''-lanet olsun deniliyor'' napsam diye bir çare aranmaya başlanıyor.. neyse akıllı bünye saf ayağına yatarak dışarda içeri sıra almak için bekleyen kalabalıktan sıyrılıp içeri giriyor ancak güvenlik tarafından sıranın sonuna atılıyor iki dakika sonra ise az önce beni dışarı koyan güvenlik kişisinden '' -sıra bitti'' anonsu duyuluyor.. tekrar bir lanet olsun deniliyor..
doktor 9da gelicek ya millet 6 da gelip sıra alıyor.. ordaki çalışanların ''yani hademe hepsi önce yer silip sonra danışmaya geçiyorlar'' bilgisizliği hat safhada.. hastane içler acısı pislik yuvası hijyen namına bir şey yok.içeride iğrenç bir insan kokusu.. hadi diyelim aldın sıranı gittin doktora.. doktorda üstünkörü bakıyor.. daha ayrıntılı tetkikler için ''- akşamları özel muayanemdeyim oraya gel'' diyip paranı almaya çalışıyor..röntgendeki kadınlar yaşlı teyzelere bağrıyor adlarını söylediğinde hemen gelmiyorlar diye '' ulan kulakları duymuyor işte insan gibi davransan'' bu sefer dayanalınamayıp kadına '' -düzgün davranın insanlara siz burda çalışansınız yaşlı onlara '' denilip çıkışılıyor kadın biraz bızırdasa da ses yükseltilip bastırılıyor..
en sonunda daha fazla dayanılamayıp gidi özel hastanede 60 milyon bayılınarak işlemler yapılıyor.. ve oraya giden insanlara allahtan sabır dileniyor..
akşam olanlar evde babaya anlatılıyor.. babanın hademelerle ilgili cevabı ise;
- orda profesörlerden sonra en yetkili kişi hademeler
oluyor.. yazıklar olsun be.. hastalarını bu durama düşürenlere yazıklar olsun...
gördüklerim içinde en moderni antalya eğitim ve araştırma hastanesi'dir.binası falan dışarıdan modern gözüküyor,ama içini görmedim.ancak diğer kardeşi ssk ise tam anlamıyla rezilliğin başrolüdür.hikayesi aşağıda.
28 ağustos 2007 günü akşam saatlerinde kol kırılması sebebiyle*ssk hastanesine*gitmek zorunda kaldım.ssk hastanesine varıp içeri girdim ve nereye geldim lan ben? pardon hastane olacaktı gibi bir düşünce geçer aklınızdan.çünkü siz hastaneyi steril bir ortam zannedersiniz.ancak bu hastanede !nah!derler size.aynen !nah steril!der beyniniz size.neyse dersiniz girersiniz içeri.sanki beyninizde bir ses bombası patlar.bir yandan bir bebek aralıksız cıyak cıyak ağlamaktadır.bir yanda sıra bekleyenler ''hoop*hemşire hanım bizim sıra ne zaman gelecek*neyse ben girdim acil'e hemşireye dert anlatılır.
klavye:hmmppff*ben kolumu kırdım.bir yardım edin
hemşire koluma bastırır ben içimden küfürleri ederim.ama bir olayda burada başlamaktadır.hemşire öyle suratsızdır ki o kadar para alan o özel hastanelere ''ya niye buraya geldim.cimriliğime sıçayım.o özel hastaneler ne iyidi''derim.çünkü hemşire suratsızı bırak.bir suratı bile yoktur.her zaman çatık kaşı vardır.neyse acile girerim ve o anda acı dumuru tadarım*acil'de adamın birine elektroşok yapılmaktadır.bildiğin 200'e şarj et dedi gözümün önünde.işte o an bir monolog yaşadım.kendime dedim:
''oğlum bu ne ya!hemen müdahele etsinler de git.oğlum gerzek misin? herif orada neredeyse gidecek öbür tarafa.dua et bi kere o da insan''
böyle monologlar yaşadım.sonra baktılar falan.ama röntgen çekmek gerek dediler.oldu dedim.ama daha fazla bu bölümde kalmaya devam edemedim.klostrofobim yoktur ama.ilk defa orada böyle duvarlar üzerime gelmeye başladı.bayılacak gibi oldum.arkadaşlardan birine dedim ''abi sen burada dur ben çok kötüyüm dışarıda bekleyeceğim''arkadaşım büyük bir fedakarlıkla*neyse gittim oturdum.sıra gelince girdim içeri röntgeni çektirdim çıktım dışarı.kırık dediler alçı dediler.gene olaylar başladı.alçı için girdim içeri.büyük acılarla suratsız biri tarafından alçıya alındı kolum.tabi ben ertesi gün o alçıyı çıkarıp şu delikli hava alanlarından yaptırdım.ve saat 20:00'de gidip gece 23:00'da anca evime döndüm.
geçirdiğim en iğrenç gecenin başrolünü oynadı bu hastane.nefret ettim kendisinden.her geçişimde söve söve geçerim.
her koridorun sonunda bir adet kimsenin ilgilenmediği ama acıdan kıvrandığı için gözünüze takılmış olan bir hastanın, tırım tırım doktor arayıp da bulamadığınız, sadece sıraya girme amaçlı yapılmış gibi görünüp kısa bir tahlil için tüm gün sıra bekleyip o tahlili de bir haftadan önce alamayacağınız, baş döndürücü kokulu kurum. amaç hayat kurtarmaktır ama o hayatını kurtaracakları insana boka bakar gibi bakmalarıyla ünlüdür.
Eet Devlete ait hastanedir her türlü çileyi çektiğiniz yerdir.Yanlıslıkla karnınızda makas unutabılen doktorların oldugu yerdır, adamı böbregını alıcaz dıye amelıyata sokar ciğerini alır bunlar.
Paran varsa özel hastaneye yönel yoksa zaten sana kimse bu ülkede insan muamelesi yapmıyor:S