Efendim böyle bir dönemde yazılır mı yazılmaz mı diye düşündüm. Eleştrimemek belki de en iyi dedim. Her gün bombalar patlıyor, insanlar katlediliyor. Nerden çıktı bi de devlet hastaneleri falan diyebilirsiniz. Ben de öyle düşündüm. Ama bu dönemde eleştirmezsen hiç bir zaman eleştirmenin anlamı yok. Bu devlete dost olduğumuzdandır.
Şöyle ki, babam sabah ameliyat oldu. Uzatmayacağım. Aylar önce tarih verilmiş sonuçta. Ameliyata girdi çıktı. Durumu iyi. Ama oda ayarlamamışlar. Ameliyattan çıktı bi süre sedyede beklettiler. Oda ayarlandı dediler. Geçtikten sonra gelip daha yeni temizlik yapmaya başladılar. Nedir bu devlet hastanelerinin durumu. Şunu da söylemekte fayda var. Bu hastane Türkiye'nin en iyi devlet hastanelerinden biri.
devletin sağlık hizmeti vermekten (veya verememekten) bıkmış olmasının getirdiği bir tablodur.
malum, devlet memuru mantığıyla sağlık hizmeti olmaz. bir başka devlet dairesinde gayet güzel hizmet verebilirsiniz, ama bir sağlık kuruluşunda memur kafasıyla hizmet vermeye kalkarsanız olacağı da budur.
devletin sağlık kuruluşları genelde pis, bakım kötü, hastalarla ilgilenilmiyor, hizmet almak için gelen insanlar aşağılanıyor, normalde hastaneye gelen hastaların çoğu doktor yüzüne bakmazken, muayenehanesine gelene efendi muamelesi yapıyor. çoğu hastabakıcı hala çok eskiden aldığı eğitimlerin üzerine hiçbir şey katmamış.
devlet ya bu işi tamamen tekeline alıp adam gibi hizmet verecek, ya da tamamen özelleştirerek sadece denetimini yapacak. sanıyorum ikincisini daha çok düşünüyorlar, durum onu gösteriyor, inşallah toplumumuz için en hayırlısı ne ise o olur...
aslında bakımlı olmaları çok zor değildir. sadece bir zamanlar vatandaş olduğunu unutan bakan ( daha doğrusu bakmayan ) ve milletvekili gibi şahsiyetlerin bir sabah gidip de hastane sırasına girmesi ve WC leri kullanması yeterlidir. hastanelerinin ne sikim halde olduğunu az biraz anlayacaklardır zaten insan olduklarını iddia ediyorlarsa gerekeni de yapacaklardır.
baş hekimin makan odası gıcır gıcır iken vatandaşın kullandığı yerlerin bakımsız ve en dandik malzemelerle dizayn edilmesidir. insanımızın makama tapmaları ve makam olarak kendi dengi olanları ya da kendinden aşağı olanları hiç bir hizmete, saygıya layık görmemesidir.
devlet milletten oluşur millet ne ise devlette ona benzer.
insanların ayıbıdır. bir ülkede yaşıyorsun ve devletin sana verdiği imkanı kullandıktan sonra her boku devletten bekliyosun. okulun damı aktı, devlet yapsın, sağlık ocağının camı kırıldı devlet taksın, kızım evlencek devlet bulsun.. * benim doğduğum toprakların insanı kendi okulunu kendi yapar, hastanesi kirlenmiş mi, camisi kirlenmiş mi? karısını kızını yollar temizlettirir, benim insanım her şeyi devletten beklemez. lakin sonradan gelen devletimin yine hoşgörüsüyle topraklarımızda yaşama hakkı verilmiş bazı tip insanlar, her şeyi devletten bekledikleri için, yok devletin şusu kötü, busu pis, gibi saçma sapan tespitlerde bulunabilirler.
misal izmir-karşıyaka. nüfus yaklaşık yarım milyon. belki daha fazla. devlet hastanesi sayısı bir. rakamla 1. neye benzeyebilir ki? rixos otellerindeki konforu, fılorans naytıngıldaki gibi temizlik mi bekliyorsun lavuk?
kendinize ait olmauan bir yerde çalıştığınızı düşünün, ilk zamanlarda idealist bir tavırla hareket ederek işinize kendinizi vererek çalışırsınız lakin bir müddet sonra nasıl olsa atılma korkunuzda yok, maaşınız garanti, devletin ne yaptığınızla fazla ilgisi yok, bu yüzden devlet hastaneleri bakımsızdır efendim.
kısa türkiye tarihinden genel geçer bir izlenimdir. artık tartışması bile yapılmamakla beraber hastanelerin bakımsızlığına bağışıklık kazanan bizler hasta yatağının yanından geçen kalorifer böceklerine bile dokunmayız. çünkü ne bulup ne yiyecekler ki biz bulamamışız bu hastanelerde..
türkiyenin istasnasız her devlet hastanesinin durumudur. müdürlere soracak olursanız sebebi ödenek yetersizliği ve bahsedilen hangisi olursa olsun "mevcut iktidar"ın politikalarıdır. bununla ilgili yorumlar hep aynıdır. vatandaşa böyle gelmiş böyle gider dedirtip kaderciliğe iter.
