şu an aydın koruma kurulundan bildiriyorum. revize projemizi kontrol edecek olan mimar hanımefendi odasında yok. aynı zamanda oda arkadaşı olan hanımefendi de odalarında yok. hayır en azından arkadaşı odada olsa, bekleyip psikolojik baskı yapardım. arkadaşını arasın diye ama malesef.
özelleştirilen devlet daireleri milleti aç bırakıp, canını çıkartana kadar çalıştırırken.kamuya ait dairelerinde sorumlu memur bulamayıp, ülke şartlarına göre iyi maaş alan çalışanlar var. bu dengesizlik nereye kadar devam eder bilemiyorum.
Allah dusurmesin dedigim yer. Calisanlari benim 3 katim maasla calismaktadir ve evraka bir kase basmaktan aciZlerdir. Oyle acizler ki, 1 isi 5 kisi yapmakta.
Bu sabah kyk borcu yapilandirmasi icin vergi dairesine gittim. Borc sorgulama masasina sordum. Sayin Devlet dairesi calisani, arkasindaki arkadasi ile lak lak yapmaktan beni duymadi. Yan masaya gectim. Sinirli bir sekilde kimligini ver dedi. Internetten okey oynuyordu amca. Sanirim okey atti yere ben gelince. Mesai saati idi oysa ki. Neyse, takribi 6 7 dakikada tc numarami sisteme sorgulatti, bir kagit cikardi. 'Yan masaya gec form doldur' dedi. Senli benli konustu benimle. Cinayet sebebi. Haspinallah dedim ve yan masaya gectim. Oradaki teyze bana bir form verdi. 'Surayi sorayi doldur bir daha da bu masaya gelme' dedi. Bu da senli benli konustu. Neyse taa en sondaki masayi gosterdi. Oradaki teyze '1. Kata in evrak kayitta evrakini kaydet' dedi. 1. Kata indim. Evrakimi aldi, bir kac numara yazip geri verdi. 'Bunu 3. Kata cikar' dedi. O da 'sen' diyor. Gerizekali. 3. Kata cikardim. Adam aldi basvuru formumu, yarin ogleden sonra gel' dedi.
Sonuc: isim hallolmadi, sabah sporu yaptim, tum calisanlara ugradim.
Yarin yine gidecegim. Sanirim beni cok sevdiler.
memurların ve halkın bilinçlenmesiyle eski hantallığından kurtulmuştur.
eski memur zihniyeti neredeyse bitmiştir. güvenle gelip işleminizi yaptırabilirsiniz.
diğer adı ile resmi daire.
devletin işleyişini ya da vatandaşa sunduğu hizmetleri gören çoğunlukla eski, bakımsız binalar.
farklı devlet kurumlarındaki tecrübelerim:
devlet hastanesi; kaliteli sağlık çalışanları bulunur. sıkıntısı aşırı kalabalık olması ve çok sıra beklemektir. randevu sistemi ya da özel hastanelerin sgk lı hastaları da kabul etmesiyle yükü hafiflemiş gibi görünüyor ama memlekette hasta çok olduğundan bu kurumun kaderi zor değişir.
tapu ve kadastro sicil müdürlüğü; bu kurumda işinizi halletmeye gitmeden önce hangi evrakların gerekli olduğunu önceden araştırmak gerekiyor. alım ve satımlarda belediye rayiç bedellerinden veraset intikallerine kadar her şey istenebilir. büyük kentlerdeki dairelerinde sıramatikler olduğundan banko önündeki curcuna olayı nispeten azaldı. kurum personeli iş ve talep yoğunluğundan kaprisli olabilir. gayrimenkul eksperlerinin yoğunluğu olmasa daha sakin olabilir. dijital altyapıya geçildiğinden işleyiş hızlıdır.
nüfus müdürlüğü; genellikle valilik ya da kaymakamlık binasında bulunur. sosyal yardım, doğum, evlilik ya da kimliğin zayi olması gibi durumlarda müracaat edilir. sıramatik varsa kargaşa olmadan işiniz 10-15 dakikada halledebilirsiniz. Gitmeden önce istenen evrakları araştırmak gerekir.
evlendirme dairesi; belediye binası ya da müstakil binalarda hizmet verir. konum itibari ile gözde bir yerde olmayanlar oldukça sakindir. işlek konumdakiler özellikle haftasonları ana baba günü olabilir. vatandaşların genellikle ömürlerinde 1 defa müracaat etmesi nedeniyle işler hızlı yürür. gitmeden önce gerekli evrakları öğrenmek gerekir. (#14635805)
vergi dairesi; allah şimdiye kadar düşürmedi çok şükür. ancak vergi levhası almak, vergi borcunu ödemek gibi konularda gidildiği yönünde duyumlarım var. işleyiş hakkında bilgim yok.
il özel idaresi; bulunduğu ilin kasasıdır. hazineden ayrılan bütçe ile çeşitli sosyal destek projelerinin yürütüldüğü, mücavir alan dışındaki yapıların ruhsatının verildiği, o ildeki bazı kamu kurum binalarının yapım işinin ihale edildiği, siyasi olayların döndüğü bir kurum. uzak durmak lazım. işleyiş hızı tanıdıklarınızın nüfuzuna göre değişir.
il afet acil durum müdürlüğü; afet öncesinde mümkün olan tedbir çalışmaları ile afet sırası/sonrası arama kurtarma işlerini yürütür. büyük afetlerin sık yaşanmamasından dolayı dışarıdan yatış izlenimi verir. afetzedelerin ya da afetzede olmak üzere olanların uğradığı bir kurumdur. bunun dışındakiler uğramazlar. genellikle tenhadır.
düzeltme: aynı kurumun farklı şubesinde ya da farklı biriminde bile işleyiş değişebiliyor. sonuçta ortada insan faktörü var. işinizi halledecek olan memur o gün gününde değilse işi ağırdan alabilir. ayrıca resmi daireye gitmeden önce ne lazım ne değil öğrenmek gerekiyor.
ekleme 1
trafik tescil şube müdürlüğü; genellikle araç ruhsatı ve sürücü ehliyeti işlemlerine bakar. sürücü ehliyetinin kaybı, yenilenmesi ve ilk defa çıkarılması işlemlerinde 2012 tarihi ile 87,5 tl ücret alınıyor. 2008 yılından beri parmak izi alınarak veritabanı oluşturuluyor. işlem süresi daireye geldiğiniz saate göre farklılık gösterebilir. mutlak suretle gerekli belgeler hazırlanmalı, sabah mesai başlangıcında kurum önünde bulunmak gerekiyor. sıramatikler, numaratörler her ne kadar işi sıraya koysa da ortalık ana baba günü oluyor. evraklar teslim edildikten 2 gün sonra ehliyet teslim ediliyor. ehliyetinizi kaybetmeyin.
ben bir belediyeciyim... on aydır hemde...
ömür boyu 'devlette' çalışmayacağım diyip çalışmaya başladığım yerdir.
şimdi kendimi daha iyi anlıyorum. çok çok haklıymışım. özel istek ile kendi memleketime gelip fen işlerinde sözleşmeli çalışmaya başladığımdan bu yana.... aklımda iki soru var...
1- imar, alt yapı, yol, haritacılık vs. işlerine nasıl katkıda buluna bilirim...
2- acaba istifa etmek için en yakın zaman ve şartları nasıl oluştururum.
sebeplerden kısacası şöyle...
yukarıda şikayet konusu olan herşeyi çok iyi anlıyorum. ve tespitleri doğru buluyorum. o sebeple ilk işim tüm mobilyayı değiştirmek oldu. bembeyaz cıvıl cıvıl bir odam var artık. bunun masrafları belediye ait olması gerekirken, kendi paramla yapmak zorunda kaldım. belediyeye kalsa prosedürler 6 ay sürüyordu.
1999 model mevcut bilgisayar işimi göreceğini konusunda beni ikna etmeye çalışsalarda, gerçekçi bulmadım. onlarda 'madem öyle kendin alırsın' diyip ortada bıraktılar. bir tane dizüstü bilgisayar aldım. bunuda tabiki kendi kredi kartım ile yapmam gerekti.
sonrasında herşey dahada zorlaştı... anlamsız evraklar, işe yaramaz kişiler, vatandaşa bağırmalar ve dahası.
şunuda itiraf etmelidir. gün geçtikçe dahada bir 'silikleştiğimi' fark ediyorum. o sebepledir ki, kişilerin uzun süreli devlet ile çalışmasını uygun bulmuyorum.
kimse doğuştan memur değildir, insan sonradan memur olur. onlarada biraz olsun acıyın!... ben kendimden biliyorum.
Kurum ne olursa olsun, bir şekilde aynı havayı aynı ambiansı, aynı tipteki insanları içlerinde barındıran daireler. gerçekten kafam almıyor. nasıl oluyor da hangisine giderseniz gidin hep aynı ortam aynı hava.
başıboşluğun, aymazlığın, kendini bilmezliğin, tembelliğin, kaytarmanın, hadsizliğin zirve yaptığı dingonun ahırına benzeyen yer.
istisnalar var ama ne yazık ki istisna.
halbuki geneli böyle olmamalı.
neden işler yürümüyor sorusunun cevabı bu dairelerde gizli.
mesai sonrası gelmeler, kafaya göre bazen hiç gelmemeler, aman sonra yaparım'lar, çakma rapor almalar hep bu dairelerde görülüyor.
duvarları gri olan bu dairelerde bolca oyun oynanıyor, bolca dedikodu yapılıyor.
bu gri dairelere adam gibi düzgün nitelikli ve idealist müfettişler bekliyoruz bolca.
bütün memurlar askerlik arkadaşınızmış gibi sen diye hitap eder.
ben bu adamı nereden tanıyorum acaba diye düşünmeme neden oluyorlar.
hayır işimiz uzamasın diye bişey de diyemiyorsunuz.
günahlarını bile vermeyecek olan, huysuz, sıfatsız, gülmek nedir bilmeyen vb. tiplerin bulunduğu, düşmanımın bile oraya düşmesini istemediğim fakat tıpış tıpış gitmemizin gerektiği, sinir bozucu, ter kokularının duvarlara sindiğinin belli olduğu kapalı alanlardır.
insanı daha oraya gitmeden, orada ve oradan dönüşlerde olmak üzere en az üç kere seri depresyona sokan cinnet yuvaları. hep en aksi çalışanı mı denk gelir azizim? tam önünüzdeki kişiinin işi bitip sıra size geldiğinde ya sistem çöker ya da öğle paydosuna girer çalışanlar. arkadan gelip de önünüze kaynamaya çalışan biri illa ki olur ve kavga çıkar.
lise mezunlarının zamanında kolayca girip, şimdilerde müdür olduğu, üniversite mezunlarının kpss ile ancak şırnak vergi dairesine atanabildiği, yan gelip yatılan çiftlikten hallice bir müessesedir.
aslında daire değil karedir. darie olarak algılanması bir yanılsamadan başka bir şey değildir. üstad ı azam oğuz atay tutunamayanlar adlı değerli eserinde tipik devlet dairesini çok iyi tasvir etmiştir. (bkz: tutunamayanlar)
