valla ben de hayatım boyunca hiç devlet işinde çalışmadım , intihar da etmedim , bayaa memnunum, dediğim bi durum.
kafası çalışan adam kendine iş bulur aga. tek yapman gereken enseyi karartmayacan.
çok önemli bi prensip de, devamlı hareket olacak, durağan olmayacan, mutemadiyen hareket halinde olacan. bi şeyler yapacan, kontakt kuracan, reddedilecen.
ancak öyle bulursun iş. ekmek artık aslanın ağzından midesine kaçtı. ancak çok metanetli olanlar, enseyi çabuk karartmayanlar, onlar iş bulur.
22 yaşında devlet iş vermediği için intihar etmek, 22. dakkada 1 gol yediği için maçı terkeden futbol takımı gibi.
Oysa maç 90 dakikadır. daha neler olur, sen oynamana bakcaksın.
Eğitim fakültelerinin amacı piyasada iş yapan değil okullarda öğretmenlik yapan insanlar yetiştirmektir. o sebeple senelerce atanamayan öğretmenin psikolojisinin bozulması normaldir. türkiye`nin tarihi boyunca eğitim milli değil, hükümet politikalarıyla idare edilmektedir. japonya, rusya, abd, finlandiya gibi ülkelerde başa geçen kim olursa olsun eğitim politikası bellidir. kimse kafasına göre 11 senede 13 kez eğitim sisteminde değişiklik yapamaz.
--spoiler-- http://www.memurlar.net/haber/387735/
--spoiler--
türkiye gibi geri kalmış* ülkelerde başa geçen kimse kendi kafasına göre bir sistem getirip onu iktidarı süresince oturtmaya çalışır. sonuç genellikle hüsrandır.
Türkiye`nin 20 yıllık öğretmen ihtiyacını belirlemek çok zor değil. bir kaç basit veri ve istatistik yöntemiyle 20 sene boyunca ne kadar öğretmene ihtiyacımız olur, kaç kişiyi eğitim fakültelerine almalıyız, ne kadar insanı atarız, kaç kişi açıkta kalır hepsi adam akıllı hesaplansa ve sabit bir politika belirlense kalkınma kaçınılmaz olur. ülkenin öğretmen ihtiyacı x iken sen 5x tane öğretmen alıyorsan; her sene kontenjanları üniversitelerdeki yöneticilere sormadan, dersliklerin kapasitelerini, laboratuvarların durumlarını göz önüne almadan kafana göre "bu sene kontenjanları %10 arttıralım" diyorsan suçlu kim?
bir hükümet senelerdir ülkenin başında olmasına rağmen kendi içinde bile 13 kez sistem değiştiriyorsa sorun "devlet bana iş vermiyor o halde intihar edeyim" diyen adamda mıdır?
ülkemiz üniversitelerinin halini hemen herkes bilir. dünya sıralamasında ilk 500`e 3-5 tane üniversite girebilirse girer geri kalanlar ise ne yapar kimse bilmez. buna rağmen hala her mahalleye bir üniversite politikası güderek ve bu politikanın sonucu olarak her mahalle üniversitesine eğitim fakültesi açarsanız ülkede iş gücü kaybına yol açarsınız. söylenecek çok şey var.
en son intihar eden arkadaşımız eğitim fakültesi mezun değil fakat kendisi de bir öğretmendir, meslektaşımdır.
intihar edecek kadar psikolojisi sarsılmış bir insanı "ay salah ya düzgün, mantıklı düşünemiyor, bu mu öretmen, bu mu çocuuma ders vericek ayh huff" diye eleştiren insanlar var. eheh güldüm tatil tatil iyi oldu.
şimdi anlayamayanlar için açıklayalım öyleyse; intihar bir anlık cinnet halidir. nasıl ki bir insan cinnet geçirdiğinde çoluğunu, çocuğunu bile vuruyorsa bu insan da kendini öldürebiliyor. bunda mantık aramak zaten çok abes bir olay.
neyse gelelim diğer mevzuya. işsiz diye ölünür müymüş? tüm hayatı iş miymişmiş? bak bak bak, bakış açısına bak. neyse devam ediyoruz.
insanlar okulunu okudukları, eline diplomasını aldığı işi yapmak isterler tabi. bunda bir tuhaflık göremiyorum ben. bu adam başka bir iş yapsa da denecek ki "ulan başka şey okudun işini yap da yer işgal etme."
söylenmek istenen aslında şu: bu öğretmen arkadaşlar güya diğer işleri hakir görüyor ve sadece devlete kapağı atmak istiyor. çünkü öyle parazitler bunlar. vay şerefsizler vay.
açıklamaya devam; öğretmen dediğin insanın özel sektörde iş imkanı vardır. gider bu adam dersanede, orada burada öğretmenlik yapar. beğenmiyor sandığınız işler var ya hah işte onlarda daha iyi maaşlar alabilecekken özel sektör öğretmenliğinde bu insan it gibi, köpek gibi 10 saat çalışır. hafta sonu da olmaz ve 400-500 lira aralığında para alır. onu da aylarca gecikmeyle parça parça alır.
ama bu insan neden başka iş yapmıyor ki? madem az para alıyor gitsin başka iş yapsın. evet onlar bunu hiç düşünemiyorlar zaten. kendi mesleklerini yapmak istedikleri için de çok ilginç bunlar hakikaten.
bir de işsiz insanla alay etmek çok çirkin bir davranış gerçekten. bunu yaşayamayanın anlaması beklenemez de komik tespitler yapılıyor. öyle gülüyoruz biz.
bu insanlara salak demek yerine tabi ki empati kurmayı da deniyoruz.
hemen kuralım.
üniversiteyi bitiriyorsunuz, sonra bir bakıyorsunuz iş yok. bir ay iki ay evdesiniz. canınız sıkılmaz mı? insan olan birşeyler üretmek, birşeylerle uğraşmak istemez mi?
nasıl bir insan yıllarca işsiz kalmayı ve zaman harcayarak "atama" beklemeyi seçebilir ki?
baktın olmuyor git limon sat arkadaşım, git penye al işporta tezgahı kur onu sat, git inşaatta çalış, zanaat öğren...
düşünsenize, üzerine titrediğiniz, koklamaya doyamadığınız çocuğunuzu okula gönderiyorsunuz ve senelerce atama beklemiş psikomanyak biri öğretmen olarak evladınıza ders vermeye geliyor sınıfa.
lan sen benim çocuğuma ne dersi vereceksin? ne öğreteceksin? öküz gibi evde yatmayı, işsiz gezmeyi mi?
insanlar yıllarını verip üniversite bitirdi diye devlet ona iş vermek zorunda değil. siktir git başka işle uğraş. her mezun olana memurluk verilse bu memlekette üreten kim olacak. yıllardır aynı mağdur edebiyatı amına koyim. matematikten kpss'de full çekemeyen matematik öğretmeni olur mu? veya kendi branjından full çekemeyen? oluyor amına koyim. ben öğretmen değilim, adam benim çözdüğüm soruyu çözemiyor. bu adam mı öğretmenlik yapacak? ulan okullar zaten saçma salak öğretmenlerle dolu bir de bu yeni mezun olan sığırlar öğretmen olacak. devletin tek yanlışı kpss'ye göre öğretmen ataması. aslında olması gereken kpss'de yüksek puan yapan kişileri mülakattan geçirip göreve ataması. ders anlatamayan adamın öğretmenlikle işi yok. bir de işletmeci olup öğretmenlik yapanlar var ki onların ben ta amk. sabah sabah bütün sinirimi sizden çıkartmayın şimdi. atanamadığı için intihar eden gavatın zaten yaşamaya hakkı yok. hayatının karşılığı bir iş olabiliyorsa ve kendi hayatının değerini o şekilde görüyorsa bir insan, zerre kadar üzülmem amk. siktirsin gitsin gebersin.
bu zihniyette olan hemen ölebilir. hiç sakıncası yok zaten ülke yeterince kalabalık. boşuna oksijen tüketmesinler. yok öyle devlete kapağı atayım yan yatayım.
