edit: siz eksiledikçe keyifleniyorum yeminlen. çok hoşuma gidiyor. acıkta sol yanıma doğru eksileyin. bir kişi bir diğer kişinin ölmesini isteyince sorun yok ama ben o kişinin ölmesini isteyenler ölsün deyince eksileyin amk. ne farkı var düşüncesiz insanlar topluluğu. 10 senedir yazarım bu kadar aptalı birlikte hiç görmemiştim. bitmiş sözlük.
Her canlı bir gün ölümü tadacaktır da bunun yaşaması için duacı olmayanlar niye bundan önce ölüyor onu anlayamadık.
Ayrıca başlıktaki argümana istinaden kanun;
Dmk;
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun “Tarafsızlık ve devlete bağlılık” başlıklı 7 inci maddesinde “Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi ...
işinize geldiği zaman ifade özgürlüğü, gelmediği zaman "memur görüşlerini açıklayamaz". adam teröristliğini açıklıyor ifade özgürlüğü diyorlar ama memur görüşünü açıklayamaz.
memur mhp'liyim diyecekse açıklayamaz. hdp veya kader yoldaşları chp ve ip'liyse açıklayabilir.
"Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar."
diyor türkiye cumhuriyeti anayasası'nın 26. maddesi.
Düşünce özgürlüğü ve siyasi görüş açıklama yasağını saçma sapan yorumlamaya gerek yok, ki bu yoruma da çok açık bir şey değil. Vatandaş olarak fikir özgürlüğü açıklama başka şey, memurun siyasi görüşünü açıklama başka şey.
Kalkıp turkiye cumhuriyeti milliyetçi bir ülkedir ama daha milliyetçi olmalıdır dersen bu ifade özgürlüğüdür, ama açık açık bir siyasi parti propagandası yapasan bu dmk 7 yi ihlal ettiğin anlamına gelir. Düşünce özgürlüğü mevzusuna yeniden gelirsek;
Mesela daha geçenlerde savcılık bir karar verdi ifade özgürlüğü ile ilgili hatta seçimlerden hemen önce çok tartışılan bir konıydu. Bak kaynağı da milliyetçi tandanstan veriyorum;
Şu adam da o söylediğin ay 26 dan kovuşturma dışı tutuldu hemde siyasi içerk olmasına rağmen. Milliyetçi olarak kendinizi bu adamlarla aynı kefede olmayı layık görüyorsanız eyvallah,
kanunlar anayasaya aykırı olabilirler. türkiye cumhuriyeti kurulduğundan beri binlerce kanun anayasaya aykırı olmuştur. memurların siyasete katılma yasağı kesinlikle anayasaya ve insan haklarına aykırıdır.
ama bu kanun memurların siyasete katılma yasağıdır. bu kanundan "memur siyasi içerikli konuşamaz"ı çıkarmak gerçekten usta işidir.
ayrıca anayasa 26'da herkes düşüncesini açıklayabilir ve yayabilir diyor. çok geniş ve ucu açık. yani bunu sınırlandıramazsın. bunun içine "memurun siyaseti girmez" demek çok değişikmiş ne bileyim.
Kanunlar doğası gereği anayasaya aykırı olmamalıdırlar.
(bkz: Normlar hiyerarşisi) denen şey bunun için vardır zaten. Ama kimse kafasına göre anayasa böyle diyor o yüzden bu kanun ona aykırı diyemez, bunun için mahkemeler mevcuttur. Açarsın dava ararsın hakkını.
Sınırlı hukuk bilgisi ile bunu yorumlamak da ancak aymazlıktır zaten.
Temel hak ve özgürlükler anayasanın 12-74 md si arasında sayılmıştır.
Aynı anayasanın 13. Maddesinde bunların özlerine dokunulmaksızın ancak kanunla sınırlanabileceği de belirtilmiş. Memurun siyaset yapmaması görüş açıklamaması da tarafsızlık ilkesine uygun olarak ölçülü bir sınırlamadır gayet.
Kısaca 26 da tanınan özgürlük memurlar yönünden dmk 7 ile sınırlandırılmış bir aykırılık yok. Mesele aslında bu kadar basit.
madem bazı anayasal hakların kanunlarla ve kanun hükmünde kararnamelerle sınırlandırılabileceğini biliyordun en başından yazsaydın bu kadar uzamazdı.
memurun görüş açıklamamasına dair bir hüküm göremedim. görüş açıklayabilir. herhangi bir siyasi partiye üye olamaz ve o parti adına faaliyet yürütemez. bir yazar arkadaşımız aynı benim gibi açıklamış.
şimdi iki yerde çelişiyoruz. birincisi bu kanuna göre memur siyasi içerikli mi konuşamaz yoksa siyasi parti üyesi olamaz ve siyasi faaliyet mi yürütemez? ikincisi bu kanun uluslararası normlara uygun mu?
bence birinci olarak memur görevi başında siyasi içerikli konuşamaz ve siyasi faaliyet zaten yürütemez. ama görevi haricinde sosyal medya üzerinden veya çevresindeki insanlarla karşılıklı diyaloglarda siyasi içerikli her insan gibi konuşabilir. bunu sınırlandırabilecek bir babayiğit ben görmüyorum.
ikincisi bu kanun eğer senin dediğin gibi memurun siyasi düşüncülerini görev dışında konuşmasını da engelliyorsa o zaman avrupa insan hakları sözleşmesi ile bile çelişir. (bkz: aihs m.10)
yani her türlü haksızsın.
ayrıca sana bir tavsiye. tartışma kültüründe karşındakinin yeterli bilgiye sahip olmadığını düşünürsen tartışmaya son verirsin. aymaz dersen hakaret suçunu işlemiş olursun. (bkz: tck m.125) bu yüzden haksız olduğun zaman sinirlenip hakaret etme çünkü internet üzerinden işlenen suçlar cezasız kalmıyor. takibi şikayete bağlı.