Devlet baba nın içinde bulunduğu zor durumdur.
adam açiklama yapiyor chpkklılar ve hdpkklılar hemen saldırıya geçerek: mhp akapeyeee baston oluyo diyorlar.
aynı açıklamadan yola çıkan akpkklılar ise: mhp solcularla iş birliği yapiyor diyorlar.
en iyisi hiç konuşmasın dicem bu sefer hiç konuşmuyo hdpye laf söylemedi diye eleştirilcek.
devlet baba ne yapsa suç amina koyim.
devlet bahçeli'nin türkiye'deki aksak demokrasinin en küflenmiş yüzü olmasından dolayıdır. acilen siyaseti bırakmalıdır. zira kendisi asamadığı apo için 2007'de meydanlara ip atacak kadar ödlek, 15 yıl boyunca bir tek anasına sövmediği erdoğan'ın şu sıralar eteğini yalayacak kadar kurttur.
ancak buradaki kurt kayısının içinden çıkan asalağımsı larvadır.
"Bu bir millî demokratik halk devrimidir. 15 Temmuz'dan sonra Sayın Bahçeli 'Bu sistem sorununu çözmemiz lazım' dedi. Sayın Bahçeli'ye bu açıklamayı yaptıran 15 Temmuz'un sonuçlarını doğru okumasıdır."
Şayet böyleyse, şu soruları da sormak gerekir:
- Sayın Bahçeli'ye 3 Kasım 2002 seçimlerini telaffuz ettiren "okuma" neydi?
- Sayın Bahçeli'ye Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesini ve seçilmesini sağlayacak kararları aldıran "okuma" neydi?
- Sayın Bahçeli'ye Ekmeleddin ihsanoğlu'nu aday göstererek Tayyip Erdoğan'ın seçilmesini garanti ettiren "okuma" neydi?
- Sayın Bahçeli'ye 7 Haziran 2015 seçimlerinde AKP tek başına iktidarı kaybettiği halde, Meclis Başkanı'nı AKP'den seçtiren ve daha seçim akşamı 1 Kasım 2015'te erken seçime gidilmesini söyleten "okuma" neydi?
Bütün bu kararların alınması için hiçbir "millî sebep" yoktu. Erken seçim kararı ile Bahçeli'nin iki defa AKP iktidarını kurması, her sıkıştığında koruyup kollamasının sebebi neyse, Anayasa'yı çiğneyen Cumhurbaşkanı'nı sisteme uydurmaya mecbur etmek varken, Cumhurbaşkanı'na sistem uyduracak bir hareketi başlatmasının sebebi de odur.
AKP'yi 2002'de iktidar yapan organizasyonun, her siyasi aktöre ayrı bir görev verdiği anlaşılıyor! Bahçeli'nin öyle şantajla bu kararlara mecbur edilmiş olması veya 15 Temmuz'u iyi okuduğu için böyle bir girişimde bulunmuş olması söz konusu değildir; o, görevini yapıyor!