Milliyetçi hareket partisi ile her hangi bir gönül bağım olmamasına rağmen, açıklanması gereken gerçeklerden bir tanesi, devlet bahçelinin şiddet orantılı siyaset yapmaktan kaçınmadaki hassasiyetidir.
Bu nokta, esas itibariyle çok önemlidir. Zira devlet bahçeli öncesi mafya babaları ve şiddete dayalı çözümler üretmeyi kendine iş edinmiş insanlar ve partiyle özdeş kabul ediliyor oluşları, ülkücü baba kavramı vs. devlet bahçelinin genel başkanlığı ile son bulmuştur. Bir diğer değişle, bu kişiler partide tutunamamıştır.
Bu mantık çerçevesindeki bakış açısı yerine, devlet bahçeli şiddete dayalı bir siyaset kavramı ile hareket etseydi sonuçları ne olurdu ya da neler olabilirdi? Ülkeye zararı ne kadara mal olurdu? diye hesap etmek gerekir.
Oyumu vermeyecek olsam bile, devlet bey bu hareketi ile siyaset noktasındaki duruşu ile alkışı hak etmiştir.
mhp nin şu halini hiç sevmiyorum gerçekten çivisi çıkmış ama devlet bahçeli bu ülke için bu zamana kadar yaptığı en iyi şey ne dersiniz?işte bu şiddete mahal vermedi.ülkücüleri sokaklara dökmek isteyenlere müsade etmedi.birçok gizli yapılanma bunu bekliyordu ağzından çıkacak iki çift laf yeterli olabilirdi ama yapmadı.farkında değiliz ama bu da azımsanacak birşey değil sana tabi olan bir topluluğu kontrol altında tutmak.bu konuda teşekkürü hakediyor.ama yönetimi silbaştan yapana kadar partisine oy yok.
Neden bazı doğrular bu ülkede birilerinin canını yakıyor? Neden insanlar mantık çerçevesinde yorumlar yapmak yerine, saçma sapan argümanların arkasına sığınma ihtiyacı hisseder?
Bu ülkede devlet bahçelinin bu tavrı olmasaydı şayet, emin olunuz ki bir çok sıkıntılı gündem maddesi ve kargaşanın hakimiyeti söz konusu olurdu. Geçmiş dönemleri hatırlayınız, eskiden gün geçmiyordu ki, ülkücü mafya, ülkücü babalar tanımları ve şiddet olayları gazete manşetlerini süslemesin. Yahu Allah aşkına, kaç yıldır bu ülkede böyle bir olay yaşanmış mıdır? Bıçak gibi kesilen bu şiddet olaylarına dur diyen, Sapla samanı ayırıp bu olayların önüne geçen kişi devlet bahçeli değilmidir?
Şiddetten nemalanan ve rant elde edenlerin pek hoşuna gitmese ve açık bir şekilde düşmanlık tohumları ekilse de, doğrular yalan söylemez.