Enver Paşa gibi "Haydi Kızıl Elmaya" mantığıyla ülke Abad edilmez.
Sarıkamışı okuyamayan Büyük Devlet Adamlarımız şimdi Musul için Misak-ı Milli hikayesi okuyor.
Devlet BABA mantığı değişmediği sürece petrolünde olsa elmasında olsa boş
Ne zaman ki Devlet "ANA" olur o zaman oturur konuşuruz
Çünkü ana demek merhamet şefkat adalet demektir.
Tarlada 25 kuruşa toplattığın domatesi 3,50 ye sattırmaz ana
Maaşının 5/1 ine el koymaz
Buzdolabı hayati ihtiyaçtır ötv aldırtmaz
Benzinin mazotun %60 ını vergi yaptırmaz
Kendi ihtişamlı yaşamı için Halkını yolunacak kaz gördürmez
En mühimi de bi evladını diğerinden ayırmaz ana !!!
DEVLET ANA olma duasıyla
Değerli Sanal Evrenin Halkı bugünkü konumuz yine devlet. Gizemli sorumuz ise neden allame-i cihan-ül Türk devlete “baba” sıfatını layık görüyor. Burada sadece Kemal Tahir’i parantez dışına çıkaralım lakin istisnalar kaideyi bozmamaktadır. işte bu sorunun Ezoterik açılımını, inisisasyon gerektirmeden, siz değerli sanal alem sakinlerine usb 3.0 hızında download etme fırsatını sunuyoruz.
Devlet, memeliler familyasının homo-sapiens ırkını temsil eden kesimince nankör, bozguncu, bencil, fesat ve müsrif duygularını törpülemek adına, aralarında uzlaşarak bir sözleşmeyle kurdukları ve temel insani yetkilerini devrettikleri üst bir tüzel kişiliktir. Böyle olaya bakıldığında vay anasını lan! Ne zekiymiş bunlar denecekse de aslında bu ırkın bunu zekâdan çok hayatta kalma dürtüsü gereği istem dışı kasılmalarla tik kıvamında yaptığı aşikar. Devlete Baba yakıştırmasının özellikle islamiyet sonrası dönemde kondurulduğunu düşünüyorum şöyle ki islamiyet öncesi dönem daha anaerkil bir dönem olup bu dönemde reaya ya da kul bakış açısı yoktur. Peki neden devlet ana değil de baba bizde. Ana şefkati, merhameti ve karşılıksız saf sevgiyi temsil ederken, baba ise otoriteyi, cebri, korumayı, feda etmeyi ve sürekliliği temsil eder. Kültürümüzdeki ana, şefkatiyle babanın bu tutumlarını aile efradına daha az yansıtacak şekilde radar saptırıcı olarak geliştirilmiştir. Baba karşı çıkılmaması gereken bir varlıktır. Eğer karşı çıkılırsa “Allah taş eder” . Baba izin almak için ya da merhametine mazhar olmak adına iki göz önüne akıtılarak yalvarılan bir makamdır kültürümüzde. Şimdi devlet tecrübenizle karşılaştırın bakalım devletimiz ana mı yoksa baba mı? Bence baba, iki gözüm önüme aksın ki doğru söylüyorum.
son temsilcisi süleyman demirel olan anlayış.
Mehmet akif "allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırmasın" demiştir.
Allah, bu millete başka babalar göstermesin.
Devlet, devlet olarak; baba da, baba olarak yaşamaya devam etmelidir.
Devlet ve baba evliliğinden, sağlıksız toplumlar ortaya çıkar.
devlet baba, öncelikle zayıf ve orta boyludur. ince dudaklı, kısık gözlü, uzun yüzlü, kesinlikle sakalsız ve bıyıksızdır. her gün traş olmaktan yanakları sarkmış, gerdanı çıkmıştır. tepeden açılan saçları yanlarda kırlaşmıştır.
yüzü asık, gözü kısıktır devlet baba'nın. her zaman takım elbise giyer, fötr şapka takar ki ciddiyetini ve otoritesini korusun. kalın kumaştan dikilmiş takım elbisesi koyu kahverengi veya kareli, siyah renklidir. yakasında kendi babasının altın renkli rozetini taşır. rugan ayakkabı giyer.
bazen spor yapar devlet baba. bez ayakkabılarını sıkıca bağlar, eşofman takımını giyip, fermuarını boğazına kadar çekerek hafif tempolu koşu veya yürüyüş yapar. sporun fazlası otoritesini sarsabilir, o nedenle basketbol, futbol falan oynamaz.
en az 10 yaşında, mat lacivert veya koyu yeşil renkte bir arabası vardır. alaşım jant olmaz, fabrika çıkışı 14 inch kapaklı jant kullanır. arabada sigara içilmesine izin vermez. şoför koltuğunda bel ağrıları için minder bulundurur. cd player, mp3 player gibi gereksiz aksesuarlar bulundurmaz. mutlaka emniyet kemerini takar, eller saat dokuzu çeyrek geçe pozisyonunda, orta şeridin sol yanına ilişip 65 km/s hız sınırına uygun olarak kullanır. arabası da kendisi gibi ciddidir. selektör yapanları görmezden gelir, solladığınızda kötü kötü bakar.
kafası çok karışıktır, o yüzdendir bu hantallığı, hımbıllığı.
insanımızın beğenmediği durum değildir.. hala bütün bağlılığıyla devletine baba der.. devlet ona herşeyi yapar o gene baba der.. bu vefa mıdır? saflık mıdır? yoksa başka bi bağ mı? bilmiyorum aslında ama garip gerçekten.. devlet fakiri koruyacağına fakirle zengin arasında uçurumu açar.. fakirin parasını hortumlayan zengini korur.. fakiri vergi manyağı yapar, zengini affeder.. dağa çıkan adamların elektriğini bedava verir, sessiz insanının nefesini keser.. eğitim bedava der, üniversitede harç parasını görünce hobaley diye bağrırsınız.. gelişmiş ülkelerde öğrenci bursu, öğrencinin herşeyini karşılayabilecek durumdayken, bu baba size daha yemek paranızı bile çıkaramadığınız bi para verir.. sizi sınavdan sınava sokar, öss denen şeyi atlattıktan sonra, işe girmen için daha sınavlar seni bekler evlat der.. kpss'sine sokar seni, rahat ettirmez o arada, askerliğin de var lan senin? der.. ben asker mi olacam daha hayallerim var da diyemezsiniz.. ben daha büyümedim de..
size üç kuruş para verir işe girdikten sonra, onun yarısını size vergi olarak ödetir.. sokak lambalarının parasını da sizden alır sonra.. sonra biri çıkar 'insanımızın beğenmediği, sövdüğü ama memurluk sınavlarında kapısında yüzbinlerce kişiyle sığınma talep ettiği babamız.' der.. insanları çaresiz bırakır, insanlar çare bulmayınca, onu dener.. kaçamaz ki buradan..devlet bazılarına kaçma şansı bile vermez.. okuyamaz bile parasını olmayan insan, yemek bulamaz.. devlet o parası olmayana yıkar herşeyini.. o gider askere, o ölür vatanı için.. o vergisini verir, o ölür vatanı için..ve çıkar devlet baba der sonra p.. sonra çıkar gider onu sömüren, onu ezen, onu yıkan birisine 'türkiye seninle gurur duyuyor.' der.. daha gözünü açamamıştır, babası gözünü açmasını istemez.. der onun için öyle bişeyler..
insanların içlerinde sahip oldukları güçten habersiz, çalışmayı sadece para kazanmak olarak gördüğü ve bu sebepten para kazanabileceği bir işe/güce sahip olamadığı zaman kullandığı terimdir. onlara göre devlet büyük bir güçtür. sınırsız kaynaklara sahiptir. ve bu insanlar birşeyler yapmaktan aciz oldukları için, herşeyi devletten beklemektedir. aynı insanlar
devletten umduğu desteği göremeyince devlete küfür yağdırmayıda kendilerine hak görmektedir. devletide oluşturan bu kafadaki insanlar olduğu için, devlette haliyle bu adamlara hizmet götürmeye üşenmekte onlarda bir diğerinden beklemektedir...
türklerin devleti her şeyden üstün gördüğünü belirten bir görüştür. devletin yaptığı bir şeyde art niyet aranmaz ve yargılanmaz, devlet bizim hakkımızda en iyisini düşünür anlayışının bir ürünüdür. dünya üzerinde devletine "baba" diye hitap eden başka hiç bir ulus yoktur. biraz düşünüldüğünde de türklerin neredeyse tarihin başlangıcından beri hep bağımsız bir devletin sancağı altında yaşamasını özetleyebilecek durumdur. devletin bekasını kendi menfaatinden üstün tuttuğumuz içindir ki hiç bir zaman esarete boyun eğmemişizdir.