yıllardır devletin yoksullara yaptığı yardımların asıl yerini bulamayıp pkk destekçilerine maddi yardım olarak gitmesi ve devletin kendi eliyle farkında olmadan da olsa terörist beslemesine içerlenmiş insan haykırışı, ironi de olsa olsun.
yesil kart çılgınlığı çıkar, hastanelerde ne kadar pkk'lı var bedava tedavi olurlar, benim vatandaşım hastane masrafları ödenmediği için hastaneden çıkamaz. bazıları ise yaralı yaralı sokakta bırakılır.
devletimiz sağ olsun. (iç ses: enayi devlet)
devlet, çocuklar için yardım maiyetinde para öder, türkten başka herkes sıradadır, türkçe konuşulmayan sıralarda ellerinde apo posterleri ile bekleyen kadınlar var. alınan paralar nerelere gitmekte?
devlet tarımı destekleme kararı alır, suruç ilçesinde tarlası olmayan adama ya da tarlası yıllardır ekilmemiş adama binlerce lira para verilir. adam pkk'nın sivil kanadı işte, çok açık.
ilaç alımlarında bedavaya verirsin vatandaşa, sgk'ya ödetirsin parayı ama o da ne? vatandaşın aldığı ilaçlar silahlı yaralanmalar için alınmış ilaçlar? nereye gidiyor bunlar?
devlet iyi niyetli mi yoksa salak mı? ne zaman biter bu değirmen suyunun kaynağı acaba? kim dur diyecek?
ya da birileri hala sırıtarak, dimokgrasi zırvasıyla "devlet baba beni besle terörist olayım" mı diyecek?
sadece yazının sonuna bakacak olursak bile, dimokgrasi diyerek o yörenin insanlarının konuşma biçimiyle dalga geçilmiştir. tıpkı yılmaz özdil ve bekir coşkun'un zamanında ahmet türk'e yaptıkları gibi.
dur vazgeçtim bir de yazının geneline bakalım, devlet babamız sosyal devlet ilkesi gereği yukarıda ki yazılanları yapmak zorundadır, yapılan yardımların doğru yerlerde kullanıp kullanılmadığını da araştırmak zorundadır tabii.
ben de böyle düşünmekteyim, bizim vergilerimiz ile pkk ve onun destekçilerine para veya herhangi bir yardım gitmesine karşıyım ama gel gör ki, yazıyı okuduğumuz da yazarın doğu'ya yardım yapılmasına karşı çıktığı görünüyor. bu yazıyı yazan insan toplumun kalburüstü, okumuş etmiş, iyi bir işi olan birisi. o bile böyle düşündükten sonra diyesi geliyor insanın.
devlet bize baksın deyip devlete kurşun sıkan orospu çocuklarının hayat mottosudur.
evet tanım buydu. yalnız görmekteyim ki tek bir kürt kelimesi geçmemesine rağmen hemen olayı kürtlerin ezilmesine bağlayan andavaliçeler var. la mal nerde gördün kürtlere hakaret edildiğini de hemen olaya atladın? az düşün bi ya, az bi oku mk. hemen neden saldırıya geçiyorsun ki? terörist misin nedir bu teröristleri yalama merasimi anlamıyorum ben.
--spoiler--
sözlükte kürtlere yönelik tanı konulamayacak merhaleye ulaşmış kürt alerjisinin yeni ve hayli saçmaca ve budalaca dillendirilmiş hali
--spoiler--
şimdi bazı arkadaşlar anlamamış vallahi yazıyı. bol keseden saldırıyorlar faşizm ayağına.
yazı genel itibariyle doğrudur. tasvip etmediğim tek şey dimokgrasi kelimesinin kullanılması. yani yöre halkının şivesiyle dalga geçilmesi.
başta, çok büyük bir anlaşmazlık var. ne yaparlarsa yapsınlar, öncelikle zihin ve baştakiler değişmeli.
devlet baba iyi niyetli değil. devlet baba enayi de değil. devlet, gidenlerin birçoğunun farkında.
yeşil kart a deyinilmiş. yeşil kart bu ülkenin kanayan yarası. altında arabası olan adamın cebinde yeşil kart var. velhasıl, yeşil kart ı artık kim seçip veriyorsa, yani neye göre veriyorlar, anlaşılmış değil. yeşil kart çiledir, kaldırılması, yeni bir sistem getirilmesi gerekir o ayrı.
şimdi, burda hiyerarşinin en alt tabanında olan memurlar sorumlu. tamamiyle. her konuda hatta.
ulan sen araştıramıyor musun adam necidir neci değildir? bu devletin hiç mi bir şeyden haberi yok?
diyorlar ki apo bayrağı olan teyzeler yeşil kartla güle oynaya gidiyorlar hastaneye.
tamam vermeyelim yeşil kart. ölsünler?
e hadi yeşil kartı verdik. ama onlar kürdistan ı istiyorlar?
yazının içinde bir faşizm var, gizli. kimse tarafından görülmeyen bu faşizm esasında, kişinin de farkında olmadan yaptığı birşey.
yani, yukarı tükürsek bıyık, aşağı tükürsek sakal.
(#8544540)
entry'de ne yazıldıysa doğrudur. yıllardır entry içinde geçen kişilerle birlikte yaşamış birisi olarak, dahası üniversite yıllarını siyaset bilimi okuyarak geçirmiş birisi olarak diyebilirim ki, entrde ne yazıyorsa, söylenmek istenendir sözlüğün izin verdiği kadarıyla. neyin faşistlik olduğunu, neyin olmadığını biliyor herkes.
