beyin bedava olmasına rağmen , kendilerinde var olan (belkide olmadıklarından oraya gitmişlerdi ya neyse) beyini yeterince veya hiç kullanmadıkları için özel üniversiteye giden baba parasıyla geçinen, altında ki arabasıyla hava atmaya bayılan , parayla herşeyi elde edebileceğini zanneden seçilmiş bir zümredir. (not burslu okuyan arkadaslarımız bu gruba dahid değildir).
özendiğim insanlardır. kıç kadar özel okul binasında okurken, uludağ üniversitesine her gelişimde içimi kaplayan kıskançlık, bu durumu açıklar. kocaman kampüs, her fakülteye ayrı bina, yeşillikler falan...
devlet üniversitesinde okuyan herkes elbette fakir değildir.
benim değineceğim konu, zenginlerin son yıllarda ülkemizde gereksiz bir şekilde kahramanlaştırılmasıdır.
bu düşünce ülkemizde büyük bir kültür yozlaşmasının yaşandığının kanıtıdır.
eskiden, bu ülkede fakir ama onurlu insanlar kahramanlaştırılırken. günümüzde, zengin ama her türlü ahlaksızlığı yapan, geliri düşük insanlarla dalga geçen insanlar, saygı görmekte hatta melekleştirilmektedir.
kız annesi, kızını zengin kocaya mal gibi verdikçe. zengin insan her türlü ahlaksızlığı yapsa da, bu ülkede saygı gördükçe, kızlar zengin koca hayalleriyle yanıp tutuştukça, ahlak anlayışımız tabi ki değişecektir.
bugün ülkemizdeki dinciler, ota boka putlaştırılıyor diyeceğine, zengin ama ahlaksız insanların putlaştırıldığını neden göz ardı ediyor? mesela, zengin bir insan, ayı ile aynı fiziksel ve duygusal özelliklere sahip olsa bile, genç ve güzel sevgili buluyorsa bu ülkede esas putlaştırılan zengin ve ahlaksız insanlardır.
cem garipoğlu olayını bu konuya örnek gösterebiliriz. genç bir kıza tecavüz ederek, başını testereyle kesen bir cani adına facebook ta sayfalar açılıyorsa, bunu da on binlerce kişi beğeniyorsa, bunun tek nedeninin zenginler duyulan sempati değil de nedir?
nerde kaldı çanakkale zaferinde çarıklarını pişirip yiyen kahramanlar? nerde kaldı bülent ecevit? nerde kaldı bekçiler kralı şaban? ( evet bu film kapitalizme ve sistemin insanların çok önemli gönderme yapmıştır ).
fakirlik bir suç değildir, zenginlikte. suç, parayı ilahlaştıran sistem ve sistemin insanlarıdır.
özel üniversite masrafını harşlık yapıp devlet üniversitesini tekeline alan fakir kodadlı zenginlerin harbileridir.
rektörle batak oynayan fakirlerin halk arasındaki sesleridir.
gerçekten fakir olanları bile vardır.
''oğlum sen, gibi zengin olmak için çalıp çırpmalı mıydık'' diye önerme sunulur efenim.
-zengin olsan da sen de en sonunda öleceksin ve onurumuzla gömüleceğiz, mezera gibi...
devlet üniversiterinde yalnızca fakirler okumaz bu bir.
özel üniversitelerde yalnızca zenginler okumaz bu iki. (bu noktalardan referansla çözüme gidelim)
şimdi bu başlığı açan kişinin kendine laf söylemeyecek biri olduğu varsayılırsa;
bu kişi devlet üniversitesinde okumamaktadır. (çözüme devam edelim)
bu kişi parası ile özel üniversitede okumaktadır. (akıl-başarı-burs da ihtimallerden çıktı)
geriye kalan tek seçenek bu hikayedeki malı bulmaktır.
ne kadar eziksiniz lan. cidden. hangi devlet okulunu gördünüz de bu kadar içinize oturdu kötü diye. odtü'ye gelin siz, 1 haftasonu misafir edeyim, "üniversite & eğitim" nasıl olur görün. laf olsun diye demiyorum gerçekten acıdım halinize. hem akıllı insanlarla dolu bir kampüste bulunmak nasıl bir tecrübedir öğrenirsiniz.
"beni parasıyla sikebilicek insanları, beynimle ve kapasitemle sikebilicek olduğum gerçeği" ile yüzleşin bebeler. anca sindirirsiniz.
benim de eskiden aralarında olduğum gruptur. devlet üniversitesini kazanmak zor olduğundan çoğu zenginler tarafından hor görülseler de daha içten daha samimilerdir. (bkz: beslenir ki bu)
emekçi oldukları için emekleriyle kazandıkları yerde okuyanlardır. kimisinin ebeveyni paralı olmasına rağmen devlet üniversitesinde okur çünkü kafası çalışmaktadır. ve acıyla bakarlar o kendilerini bir şey sanan küçük beyinli züppelere.
hayatta yaşamayı öğrenen gençtir. özel üniversitelerde okuyan çoğu kişi ise babası olmadan bir hiçtir. ama fakir dediğiniz o gençler kendi ayaklarının üstünde durmasını çok iyi bilir.