burdan acun'a ve show tv'ye seslenme zorunluluğu hissettiren program... ve sesleniyorum...
ilk olarak; allah'ını seven varsa şu tanju çolak adlı amcamı yedek kulübesinde göstermekten, mikrofonun yanına koyup, bütün saçmalayışlarını duyurmaktan vazgeçin. yoksa ya televizyonu filan atacam balkondan ya da gelip o maçı basacam bi gün...
ikincisine gelince; şu rıdvan hocamı biraz daha konuşturun. adamı okadar yorumcu diye getirttiniz, sadece "devler ligi sürprizlerle dolu" diyip durdu...
son bişey daha; tribünlerdeki ünlülerle filan röportaj yapan kıza* daha fazla rol verilmesi gerektiğini düşünüyorum. ya onu hakem filan yapın, ya da nebiliym alt köşede resmi filan olsun maç boyunca. çok tatlı bi kız çünkü. inşallah o da acun gibi uludağ sözlüğü takip ediyordur da, hislerime tercüman olan güzelim sözlük sayesinde aramızda bir aşk filizlenir... *
acundan başka bir "şov" programı. futbolcuların hareketleri, tepkileri, konuşmaları nedense yapay gelmekte.
Tanju: Eğer Erman hakemse ben oynamıyorum abi!!
Adam 1: Abi yanlış tarafa bakıyorsun, 2. kameraya bak.
(Tanju 2. kameraya bakar)
Tanju: Errrrrr. Ne diyordum? Erman hakemse oynamıyorum ben! Oynamıyorum kardeşim!!!!
-Sonrasında reytingler tavan-
Kısacası yemezler artık acun yen mi lahmacun?
onca prodüksiyona rağmen futbolcuların soyunma odasında pazar işi lastik terlik giydikleri program. bi de canlı yayınlansa maçlar ve rıdvan da maçların görüntüleri üstüne dublaj yapacağına adam gibi maç oynanırken yorumlasa diye düşündürmektedir.
final bölümünde ligi kazanan takım barcelona veya ne biliyim chealsea ile falan bi maç yapsa mesela. hadi len acun, sen adriana lima'yı 50 cent'i getirmiş adamsın.
dün inönü stadında yarı final oynanan organizasyon. ben futboldan çok trübünde olanlara değinmek istiyorum. dün evde yine oturmuş bilgisayar başında yeni porno siteleri arıyordum tam o sırada telefonum çaldı ve inönü stadında böyle böyle bir organizasyon varmış işin yoksa atla gel dendi. tabi ben osbirimi çektikten sonra cenabet cenabet atladım motosiklete beşiktaş'a doğru yol aldım. vardığımda çarşı yine tezahuratlarıyla ortamı şenlendiriyordu. bazı tezahuratlarına sesim kısılana kadar katılıyordum * bazılarına ise sessizce küfrediyordum. sonra içeri girdik ve maçın başlamasına yarım saat falan kalmıştı. çarşı grubu bir saniye bile durmadan bağırıyor çığırıyor falan..
bir de kasımpaşa'lı gençler vardı 30-40 tane falan. çarşı'ya inönüde küfrettiler, çarşı'da onların anasına, kasımpaşalılar da onların bacısına falan derken.
o sırada çarşı grubu hep bir ağızdan bağırmaya başladı kasımpaşalılara;
"çıkışta allah'a emanetsiniz!!"
bu slogandan sonra anladım ki kasımpaşalılar siki tuttu. çarşı gurbundan taraftarlar kimseye çaktırmadan birer ikişer kasımpaşalılara yaklaştılar ama kimse farketmedi.
sonra aynı anda iki taraftan kasımpaşalılara saldırdılar. bildiğin saldırdılar lan. kasımpaşalılar bir anda dağılıp gittiler.
rıdvan dilmen in yarı final hakan ünsal elvir bolic macinda "atilla uzaktan gol atar" demesinin yaklaşık 20 saniye ardından atilla nın uzaktan gol attıgı program olmuştur.
play out maçını yayınlamamış organizasyon.
Efendim sergen ile tanju play out maçı yapacaklardı. Fakat biz izliyicileri sınayıp programı ne kadar takip ettiğimizi ölçmek istenmiş sanırım. maçı yayınlamanız, bare skorunu söyleseydiniz.
Acun biz müneccim değiliz. Tamam anladık tanjunun takımı maçı aldı. Ama gösterseydiniz keşke.
ne sikimsonik bi sistemi varsa gruplarda 0 puan alan boliç'in takımının kazandığı turnuva olmuştur. pier, sergen, hakan, tanju boşuna götünden ter akıttı demek ki... gruplarda sıç kupayı al... bu ne lan?!!
puan durumuna bakıyorum boliç'in takımı 5'te 0 çekmiş. aha baktım bugün boliçler finalde. izledim maçı. kupayı da kazandılar. ne skim bi turnuvaymış lan bu böyle? grup maçları niye oynandı ki? madem eleme usülü olacaktı? acun noldu böyle ya?