dev mağdur olarak akp

entry1 galeri0
    1.
  1. 12 yıldır dinleye dinleye bıktığımız AKP şarkısı.
    Türban olayını mağduriyet olarak kullandılar.
    Şiir okudum, hapse atıldım mağduriyeti.
    Parti kapatma davalarından doğan mağduriyet.
    27 Mart, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat mağduriyetleri.
    Son mağduriyet olarak 17 Aralık Mağduriyeti çıktı başımıza.
    Hepimizi salak yerine koyarak yine mağduru oynuyor AKP ve elbette başbakan.
    Rüşvet ve yolsuzluk olayları almış başını gidiyor ama ortada paralel devlet mağduriyeti var.
    Sanki bu frankenstein'ı başlarına kendileri sarmamış gibi.
    Zamanında meydanlarda "Ne istediniz de yapmadık" dememişler gibi.
    Ucu kendilerine dokununca mağdur oldular.
    Sanki yalan yanlış delillerle masum insanları hapislere yollamamışlar gibi.
    Neymiş efendim bu olayların ortaya çıktığı dönem çok manidarmış.
    Elbette ki Cemaatin de devlet içinde adamları var. Bu adamlar bizzat AKP tarafından yerleştirildi üstelik.
    Aynı cephede ortak düşmanlara karşı savaşılırken sorun yoktu.
    Ama adamın gelir kapısına kilit vurmaya kalkarsan elbette ki can havliyleo da sana saldırır.
    Yine de tüm bunlar yolsuzlukların yapılmadığını da göstermiyor üstelik.
    Sanki suç yolsuzluk yapmak, rüşvet almak değilmiş de bunların ortaya çıkarılması gibiymiş davranıyorlar bir de.
    Daha düne kadar Zekariya Öz'ü yere göğe sığdıramayan, deniz kabukları içinde saklayan başbakan şimdi tehditler savuruyor, hakkında kitaplar dahi yazan AKP milletvekili Şamil Tayyar ise öfke kusuyor, ağzını bozuyor ve Zekeriya Öz'ün ağzıyla "kıç"ının yer değiştirmiş olduğunu söylüyor.
    Kimse rüşvetten bahsetmiyor, kimse 700 bin liralık hediye saatten söz etmiyor, kimse verilen ihaleler sonrası Umre seyahatine hak kazanan akp'lilerden bahsetmiyor. Kısacası kimse kral çıplak diyemiyor.
    "Bırakın yargı görevini yapsın" diye bas bas bağıran başbakan şimdi aynı yargı kendisine yönelince savcıları görevden alıyor, yetmiyor emniyet müdürlerini de. Yetmiyor, kürsüden savcıya "dur bakalım daha görüşeceğiz" diyor. Bu insanlar yargıya da müdehale etmediklerini söylüyorlar. Oysa "gün gelir yoksaydığın hukuka, adalete senin de ihtiyacın olur" dendiğinde yeri göğü inletmişti.
    ergenekon'dan ve balyoz'dan suçsuz yere, sahte deliller üretilerek, kendini savunma hakkı tanınmayarak yıllardır hapis yatan insanların halini anlamak için bunların mı olması gerekiyordu?
    Ama ne yaparsa yapsın bu ayıp iktidarın üzerine yapıştı bir kere. Şimdi gerek askerleri, gerek gazetecileri gerek suçsuz yere hapislere tıkılan insanları dışarı çıkarmak için çabalasalar da gerçekleri örtemeyecekler.
    Türkiye'yi avucuna almış iki büyük gücün savaşı da 2014 yılında devam edecek...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük