hayatımda gördüğüm en gerizekalı fan topluluğuna sahip olan oyun. yapılan seçimleri beğenmediği için yayıncının anasına sövmek mi dersin, bir oyunu nasıl oynadığına göre insanların kişiliğini belirlemek mi dersin her haltı yapıyorlar. beğenmediysen siktir git youtube'a "detroit become human best ending" yaz ordan izle gavat. insanlar istediği gibi oyununu oynar. size ne amk?
Fiyatı düşsün diye beklediğim oyun. Quantic Dream'in oyunlarını çok seven birisiyim ama şuan için 250-300 tl gibi bir fiyat vermeyi düşünmüyorum bu parayı sadece The Last of Us part 2 için veririm.
üzerinde çok fazla emek olan yaklaşık 8 yılda çıkan bir oyun.bu oyun hakkında konuşulacak çok fazla şey var ancak size önerim bu oyunu oynarken seçimlerinizi dikkatli yapmanız.
Anasını sattımın oyunun 2. eli bile 150 tl en az. Ulan düş artık da oynayalım amk, God of War bile 120 tlye var ki bu oyundan çok daha fazla tuttu anlamadım bu işi.
4 gündür beni esir etti her quantic games oyunu gibi. konusu baya ilgi çekici insanlarin yarattiğı robotların bir gün insanlar gibi olabileceğini ve bunun hayatımıza nasil bir etkisi olacağını sorguluyor oyunun ana fikri. günümüzdede baya tartışıliyor bu konu hatta elon musk falan yapay zekanın insanlar için gelecekte büyük tehdit olacağını geliştirilmemesi gerektiğini söylüyor. bence bu tür konuşmalar saçma insanların ne olursa olsun yapay zekayi insan zekası seviyesine ulaştırabileceğini düşünmüyorum yapay bir insan yapacak kadar gelişemez çünkü bu evrenin bir sınırları var. oyun bence bir beyond two souls değil fakat yinede heyecanlı. seçimleri çok dikkatli yapmak gerekiyor yoksa benim gibi oyunu tam istediğiniz sonla bitiremeyebilirsiniz.
hikayenin başından beri en çok karanın alicele olan hikayesinden etkilendim. en büyük amacımda onları sağ salim kanadaya ulaştırabilmekti. nolursa olsun o anayla kizi bir tutacaktim. lakin marcusun hikayesinde yavşak insanoğluna kaç kere gelin konuşarak anlaşalim kiz alalim kiz verelim dediysem yavşaklar hep arçeliklerimi katlettiler. son raddeye gelince sikerim sizin insanliğınızı moduna girdim ne yapayim. savaş açıp şehir meydanında diz çöktürdüm puştlara ama maalesef bu kara ve alicein kanadaya geçerkenki sınır kontrolünde onların android olduğunu anlayan görevlinin onlara tölerans göstermemesine ve öldürtmesine sebep oldu ve detroit beni ağlatan oyunlar kategorisine girdi. öbür yandan sik kafalı connoruda androidlerin tarafina cekicem diye yapmadiğim kalmadi ancak oyunun sonunda çekebildik yinede son anda kapatamadik connoru spartacus kılıkli markuscuğumuda vurduttum maalesef o sik kafaliya. androidleri kurtardik ama kara gitti alice gitti marcus gitti sikeyim oynayacağım oyunu.
Oyun öyle bir interaktif ki hakkında bir şeyler karalayacağım ama destan olacak üşeniyorum. En az 15 tane sonu var lan oyunun bu nası oyun? Beyond Two Souls pek interaktif değil dedik diye bu kadar da abartılır mı ya? Üşenmezsem bir ara uzun uzun detaylı yazacağım oyun hakkında, 2 kez bitirip oyunun sonlarında ki farklı olayların %95'ini oynamışımdır. Az daha oynasam platinleyecektim o derece. Bu arada North ne kadar güzel, ne kadar naif bir karakterdi ya, oynarken aklımı başımdan aldı. Hele o "i trust you, we all trust you" ve "Markus" deyişleri bitirdi beni, harika bir sesi var.
Connor karakterinin dış görünüşü inanılmaz komik yahu, bakışları olsun, kafası olsun vs. Hele hele yürürken kafasına yandan veya arkadan dikkatli bakınca kahkaha atasım geliyor. Connor oyunda ki en taşşşşaklı ve en iyi karakter, net. Bu karakterin yeri çok ayrı benim için, tuhaf bir aurası var.
Connor aykırı olduktan sonra hala kahramanlığı Markus'un göstermesi inanılmaz saçma olmuş. Connor oyunun en baş ve en iyi karakteri aykırı olduğu zaman kahramanlıkları, liderliği ele almalıydı. Aykırı olmazsak Markus kalmalıydı. Oyunun şu kısmı inanılmaz canımı sıkıyor. Connor aykırıları yok etme üzerine üretiliyor ve bu adam bir şekilde aykırı oluyor ve Markus gibi boş bir karakterin yancısı oluyor, direkt lider olmalıydı.
insanların robotlara yaptıkları p*ştlukları gösteriyor eyvallah da insan insana da aynısını yapıyor! diyerek asıl mevzuya giriyorum:
androidler özgür olursa insanlık artık her alanda ezilecek. düşünsenize her alanda sizden katbekat daha iyi biri varken sizi neden işe alsınlar? (android'de de torpil olacak değil ya!)
her neyse
sonuç olarak kendi türümün köpeği olacağıma androidlerin süs köpeği olurum daha iyi!
açıkçası öyle efsane bir oyun değil. oyunun hikayesi oldukça orjinal, grafiklere zaten laf yok harikulade ancak oyun son derece tahmin edilebilir sonunda neler olabileceği ne yaparsanız neler olacağı da çok ayan beyan belli. interaktif pek çok oyun oynadığım için şunu söyleyebilirim ki bu tarz oyunların en büyük olayı ters köşler ortaya çıkıp oyuncuyu vay anasını dedirmesi ve malesef bu oyunda bu durum oldukça zayıf. oyunun gidişat olarak tek artısı gerçekten verdiğiniz kararların oyunu değiştirmesi, şöyle ki tercihlerinize göre bir bölüm oynarken bir bölümü hiç oynamamış olabiliyorsunuz ki bu büyük bir artı.
luther'ı tam 4 kere (yazıyla dört) kere kurtardım. north'u 1 kez hank'i de bir kez kurtardım ve bunların hiç bir dezavantajı yok. yani bu karakteri kurtarırken ölürüm diye bi çekinceniz yok çünkü çlmüyorsunuz kesinlikle. yani kurtarmalarda zor bir karar vermenize gerek yok. dolayısıyla oyunu iyi bir sonda bitirmek çok zor. ( gerçi oyunun sonu da bok gibi bitti her şey havada kaldı) interaktif güzel bir oyun ama beyond two souls, wolf among us gibi oyunların arkasında benim için.
