belirlenimcilik olarak da bilinir. her hareket geçmiş olaylar tarafından belirlenir düşüncesini kapsar. bu bakımdan "saat"e benzetilir ve tarihte nadiren bir makine doğrudan doğruya anlatılmıştır ve bulunduğu çağın temel zihinsel özelliklerini etkilemiştir.
deterministler her şeyin bir nedeni olduğuna inanırlar, insanlar eğer gerçek kuralları anlayabilseler ve evrenin şimdiki durumunu kavrayabilseler, bunların tahmin edilebileceğini savunurlar. evren değişmez kurallara göre yönetilmektedir, hiçbir şey belirsiz değildir.
mfö'nün bir parçasında "sebepsiz sonuç olur mu" diyerek değindiği durumdur. gel gör ki bazen sunuçlar sebeplerden bağımsız olarak gelişir. eğer determinist bir yaklaşımla yine de neden diye soracak olursanız, "eşşeğin zkinden dolayı" dememek için kendimi zor tutarım.
Ahlaki seçimler dahil bütün olayları, özgür iradeyi ve insanın başka türlü davranabilmesi olanağını dışlayan, önceden varolan nedenlerce belirlendiğini savunan kuram. Bu kurama göre evrenin tümüyle ussal bir yapısı vardır; belirli bir durumun eksiksiz bilgisine sahip olmak, o durumun, geleceğine ilişkin yanılmaz bilgiyi de olanaklı kılar.
tahmin edilebilir, kestirilebilir sonuç. imanlılarda bulunan kabul. indeterministler imansızlardır. einstein deterministtir, var olanın, yaratılmışın keşif kolu olduğunu söyler. bir de dine sirayet etmiş israilliyat benzeri oyun türünde mefhumların benzerlerinin cirit attığı bilimsel alanda kullanılan fenomenlerle ortaya çıkan çabalar, çakma kaynaklarla kişi karalamalar, kimlik sunmalar vardır ama, çocuklar bilmez.
kısaca hiç birşeyin şans veya rastlantılar ile olmadığına inananların yaptığı akımdır deriz lastik gibi bir cümle olur o yüzden açalım:
deterministler hiçbir şeyin belirsiz olmadığına inanır; herşey kendinden önceki bir sebebin sonucu olarak ortaya çıkar, ama biz bu sebebin ne olduğunu bilemeyiz. ancak biz sırf bu sebebi bilemiyor, bulamıyor veya hesaplayamıyoruz diye, sonuca şans eseri oluşmuştur diyemeyiz. belki olan olaya etki eden bir çok sebep vardır, aklımızın alamayacağı kadar fazladır belki, bunları hesaplamamız elbet bir insan için olanaksızdır. ancak bunu bulabilmek, kesin sonuca ulaşmak imkansız değildir.
misal, bir hedef ve bir tüfeğimiz var, ikiside aynı yükseklikte ancak silah hedef ile çok alakasız bir yere bakıyordur. silahı ateşlediğinde hedefi vurma olasılığı vardır. eğer vurursa bunun şans ile alakalı birşey olmadığını anlamak için ermeye gerek yok. rüzgar, mermi ağırlığı, mermi hızı, hedef uzaklığı gibi bir çok sebebin bir araya gelmesiyle sonuçta vurulması imkansız gibi görünen bir hedef vurulmuştur.
mesela bir bozuk parayı attığımızda yazı yada tura geleceğinin şansa bağlı olduğunu söyleriz. çünkü ne geleceğini bilemeyiz bunun sadece olasılığını hesaplayabiliriz deriz. ya yazı gelir ya da tura. olasılığı 1/2 dir deriz. ancak bu paranın elimizden çıkış hızını, atılış açısını, elimizin yerden yüksekliği, rüzgar veya hava akımı, paranın ağırlığı gibi nitelikleri hesaplarsak paranın yazı mı tura mı geleceğini kesin olarak bilebiliriz.
determinizm her yerde vardır. lakin bunu gerçekleştirmek için insan faktörünü devreden çıkarmak gerekir. bir şeye %50, %60 diye ihtimal verebiliriz. bu da belirsiz olur. geleceği ön görebilmek için, veya olacak her şeye bir anlam yükleyebilmek için o anda her şeyi bilmek gerekiyor. bunun için de insan faktörünü devreden çıkarmak şart.
belirsizlik ilkesiyle karşı çıkılan felsefedir aynı zamanda. kuantum fiziğinde heisenberg'in Belirsizlik ilkesine göre, bir parçacığın etmeni ve konumu aynı anda tam doğrulukla ölçülemez. bu nedenle de bir nevi determinizm çürütülür.
nedensellik. sebep sonuç ilişkisi. askıda kalmış tüm konuların içeriği. evrim teorisi, kuantum mekanigi gibi teori ile kanun arasında sıkışmış durumların ironisi.
ilköğretim ve üniversite de görülen tüm derslerde işlenen konuların bileşkesi, hayata dair yaşanan ve yaşanacakların izdüşümüdür.