Milletleri derinden etkileyen tarihî ve sosyal olayları anlatan çoğunlukla manzum şekilde olan edebî eserlere destan denir.
Destanlar henüz aklın ve bilimin toplum hayatına tam anlamıyla hâkim olmadığı ilk çağlarda ortaya çıkmış sözlü edebiyat ürünleridir.
Destanlar ve destansı öyküler, ilkçağlardan beri, dünyanın her yerinde, gelenekleri sonraki kuşaklara aktarmak için kolektif olarak yaratılmış edebî biçimlerdir.
Destanlar, efsanelerden sonra bilinen en eski edebiyat türlerinden biridir. Yunanca espos” sözcüğünden gelmektedir. Destanlar; mitoloji, efsane, folklor ve tarihî öğeleri içerir. Destanlar zaman ve mekân içinde iradesini elinde tutan kahraman-bilge kişiliklerin efsanevî ve gerçek hayat hikâyeleri etrafında oluşmuş uzun, didaktik (bilgi verici) hikâyelerden oluşur.
Destanlar, tarihsel olaylara bağlı olmakla beraber, tarih sayılmayan, Türk edebiyatında ozanların kopuz denen saz eşliğinde söyledikleri, toplumun ortak hayat görüşünü yansıtan, edebî eserlerdir. Deprem, bulaşıcı hastalık, kuraklık, kıtlık, yangın gibi tabiî afetlerin; göçler, savaşlar ve istilâlar gibi önemli olayların toplum vicdanında derin yankılar uyandırması, destanların oluşumunda etkili olmuştur.
Destanların Genel Özellikleri
*
Destanlar anonimdir, halkın ortak belleğinin ürünüdür, belli bir ulusun özelliklerini yansıtır.
*
Genellikle manzum, yani şiir şeklindedir. Az olmakla beraber nazım-nesir karışık olan destanlar da vardır. Ancak bazı destanlar, manzum şekilleri unutularak günümüze nesir halinde ulaşmıştır.
*
Destanlarda olağan ve olağanüstü olaylar iç içedir. Bu olaylar toplumun hafızasında iz bırakmış önemli olaylardır.
*
Destan kahramanları olağanüstü özelliklere sahiptir. Destanların büyük çoğunluğunda yarı tanrısal nitelikler taşıyan bir ya da daha fazla kahramandan söz edilir. Kişiler, olaylar, doğal varlıklar hep gerçek yaşamdaki boyutlarından daha büyük, daha zengindir. Destan, bu kahramanın eylemleri üzerine kurulmuştur.
*
Destanlar, tarihî ve sosyal olaylardan doğar, beslenir. Bu eserlerde genellikle, yiğitlik, aşk, dostluk, ölüm ve yurt sevgisi gibi temalar işlenir.
*
Genellikle birkaç bölümden oluşan destanlarda kahramanların olağanüstü eylemleri coşkulu, törensel bir üslupla anlatılır.
*
Hemen bütün destanlarda uzun yolculuklar anlatılır. Özellikle sözlü destanlarda uzun anlatı, betimleme ve konuşma bölümleri bulunur.
*
Destanlarda olay içinde olaya yer verilir.
*
Törensel söyleyişler ve kamusal duyarlılık hâkimdir.
Destanile Efsanenin Farkı
Efsane, halkın hayal gücüyle oluşturduğu ideal insan tipini dile getirir ve nesilden nesle anlatılır. Ayrıca efsanelerde insanın kendisi dışındaki varlıklar veya kendisi dışında var olduğuna inandığı her şeyi anlama, açıklama söz konusudur. Bu açıklama, bir bilgiye veya belgeye değil, hayal gücüne dayanır. Destanlar ise toplumsal hayatta derin iz bırakan yaşanmış olaylardan beslenir, onların etkisiyle oluşur.
DESTANLARIN OLUŞUM AŞAMALARI
1-Doğuş safhası: Bu safhada milletin hayatında iz bırakan önemli tarihî ve sosyal olaylar, bu olaylar içinde yüceltilmiş efsanevî kahramanlar görülür.
2-Yayılma safhası: Bu safhada, söz konusu olay ve kahramanlıklar, sözlü gelenek yoluyla yayılır. Böylece bölgeden bölgeye ve nesilden nesle geçer.
3-Derleme (yazıya geçirme) safhası:Bu safhada, sözlü gelenekte yaşayan destanı, güçlü bir şair, bir bütün halinde derleyip manzum olarak yazıya geçirir. Çoğu zaman bu destanların kim tarafından derlendiği ve yazıya geçirildiği belli değildir.
DESTAN TÜRLERi
Destanlar doğal (tabiî) destanlar ve yapma (yapay) destanlar olmak üzere ikiye ayrılır.
a- Doğal (sözlü) destanlar: Toplumun ortak malı olan ve birtakım olaylar sonucu kendiliğinden oluşan destanlardır. Doğal destanların söyleyeni belli değildir. Bu destanlar yazının henüz bulunmadığı ve yaygınlaşmadığı bir kültürde doğup kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarıldıktan sonra yazıya geçirilmiştir. Doğal destanlar, ozan ve şarkıcıların değişik zamanlarda söylediği şarkı ve şiirlerin bütünleşerek işlenmesiyle oluşturulur.
b. Yapma (edebî) destanlar: Bir şairin, toplumu etkileyen herhangi bir olayı tabiî destanlara benzeterek söylemesi sonucu oluşan destanlardır. Bunlar, belirli bir yazar tarafından eski örneklere uygun olarak ve okunmak üzere kaleme alınmış destanlardır.
DÜNYA EDEBiYATINDA DESTAN
*
Dünya edebiyatında doğal destan olarak özellikle Gılgamış Destanı" ile ilyada ve Odysseia destanı öne çıkmaktadır.
*
Bilinen en eski destan olan Gılgamış Destanı" MÖ. 3000 yıllarında Mezopotamya'da ortaya çıkmıştır.
*
Eski Yunan Tarihçisi Homeros'un aktardığı destanlar olarak bilinen ilyada ve Odysseia'nın ise MÖ. 11-12'nci yüzyıllarda geçtiği sanılmaktadır. Özellikle Odysseia, Yunan tragedyası ve Batı edebiyatının önemli bir kaynağıdır.
Dünya Edebiyatındaki Doğal Destanlar
* Yunan edebiyatı: ilyada ve Odysseia (Homeros): Yunanlıların Troia Savaşı'na gidiş ve dönüşlerini anlatır.
* iran Edebiyatı:Şehname (Firdevsi): iran-Turan mücadelelerini, iran'ın ulusal kahramanı Rüstem'in yiğitliklerini ve Büyük iskender'in iran'ı işgalini anlatır.
* Fin Edebiyatı:Kalevela (Lönrot): Doğaya karşı savaşan Finlilerin erdemlerini, bilgeliklerini anlatır.
* Hint Edebiyatı: Mahabharata: Kaurava'nın Pandavalara karşı savaşlarını Krişna ve Arcuna'nın kahramanlıklarını anlatır. Ramayana: Ayadhya prensi Rama'nın yaşamını anlatır.
* Alman Edebiyatı: Nibelungen: 5. yüzyılın ilk yarısındaki Hun-Germen savaşlarını anlatır.
* ingiliz Edebiyatı: Beowulf: Yiğit Beowulf ve arkadaşlarının bir canavarla mücadelesini anlatır.
* Rus Edebiyatı: igor: 12. yüzyılda Kıpçak Türkleriyle Rusların yaptıkları savaşları anlatır.
* ispanyol Edebiyatı: La Cid: ispanyolların ulusal kahramanı Rodrigo'nun 11. yüzyılda Araplarla mücadelesini anlatır.
* Fransız Edebiyatı: Chanson de Röland: Charlemagne döneminde Müslümanlarla yapılan savaşları anlatır.
Dünya Edebiyatındaki Yapma Destanlar
* Latin Edebiyatı: Aeneis (Vergilius): Troia hükümdarı Priamos'un yeğeni Aeneis'in Roma'yı kurması anlatılır.
* Fransız Edebiyatı: Henriade (Voltaire): 16. yüzyıldaki din ve mezhep savaşları anlatılır.
* Portekiz Edebiyatı: Os Lusiadas (Camoens): Vasco de Gama'nın seferleri anlatılır.
* ingiliz Edebiyatı: Kaybolmuş Cennet (J. Milton): Âdem'le Havva'nın cennetten yeryüzüne inişleri anlatılır.
* italyan Edebiyatı: Kurtarılmış Kudüs (T. Tasso): I. Haçlı Seferi'nde Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında geçen savaşlar anlatılır.
ilahi Komedya (Dante): Öteki dünyada (ahirette) Dante'nin yaptığı 7 günlük gezi anlatılır.
Çılgın Orlando (Ariosto): Charlemagne döneminde Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında geçen savaşlar anlatılır.
* Türk Edebiyatı: Üç Şehitler Destanı (F. H. Dağlarca): Kurtuluş Savaşı'ndan bazı olaylar anlatılır.
TÜRK EDEBiYATINDA DESTAN
* Saka Destanları: Alp Er Tunga Destanı: Bu destanda, tarih sahnesindeki ilk Türkler olarak bilinen Sakaların yiğit komutanı Alp Er Tunga (?- MÖ. 624)nın iranlılarla yaptığı savaşlar anlatılır. Destanda Alp Er Tunga'nın kahramanlıkları, başarıları ve ölümünden duyulan acı dile getirilmiştir. Alp Er Tunga destanındaki konular iranlıların ulusal destanı olan Şehname'de de ele alınmıştır. Farklı bir bakış açısıyla Firdevsi tarafından yazıya geçirilen Şehnamede Alp Er Tunga'nın adı Afrasiyab olarak geçmektedir.
Şu Destanı: Bu destanda, Saka Türklerinin hükümdarı olan Şu'nun Makedonya hükümdarı iskender'in ordularıyla yaptığı mücadelelere (MÖ. 330) bu mücadelelerde gösterdiği kahramanlıklara yer verilmiştir Şu destanının aslı elimizde yoktur. Bu destanla ilgili bilgileri Divanü Lügat-it Türk'ten edinmekteyiz.
* Hun Destanı: Oğuz Kağan Destanı: Bu destanda Hun hükümdarı Oğuz (Mete, MÖ. 209- 174)'un Orta Asya'da Türk birliğini kurması anlatılır.Oğuz Kağan destanının Uygur yazısıyla yazılmış bir kopyası Paris'tedir.
* Göktürk Destanları: Bozkurt Destanı: Göktürklerin dişi bir kurttan nasıl türedikleri ve çoğaldıkları anlatılır. Bu destanla ilgili bilgiler Çin kaynaklarından alınmıştır.
Ergenekon Destanı: Bu destanda Göktürklerin Ergenekon denilen bir yere sığınmaları, orada dört yüz yıl oturup çoğalmaları sonra da demir bir dağı eriterek oradan çıkmaları ve büyük bir devlet kurmaları (MS. 552) anlatılır. Bu destan 13. yüzyılda Moğol tarihçisi Reşidüddin tarafından yazıya geçirilmiştir.
* Uygur Destanları: Türeyiş Destanı: Türeyiş destanından Uygurların erkek bir kurttan türeyerek çoğalmaları anlatılır.
Göç Destanı: Bu destanda, Uygurların Kırgız baskılarına dayanamayarak Doğu Türkistan'a göç edişleri (MS. 840) anlatılmıştır.
Not: Türk edebiyatında destan türü çok gelişmiştir; fakat Türk destanları, son aşamaya kavuşamamış, yani bir ozan tarafından yazıya geçirilememiştir. Türk destanları hakkındaki bilgiyi Çin, iran ve Arap kaynaklarından öğreniyoruz.