ispanyolca aşkımı arttıran şahane ötesi film. antonio banderas filmde döktürmüştür resmen. şarkısı ki hep aklımda.
Soy un hombre muy honrado,
que me gusta lo mejor,
a mujeres no me faltan ni el dinero ni el amor.
jinetiendo en mi caballo,
por la sierra yo me voy,
las estrellas y la luna ellas me dicen donde voy.
Ay ay ay ay,
ay ay mi amor,
ay mi morena
de mi corazòn.
Me gusta tocar guitarra,
me gusta cantar el son,
el mariachi me acompaña,
cuando canto mi canciòn.
Me gusta tomar mis copas,
aguardientes lo mejor,
tambien el tequila blanco con su sal de la sabor.
Ay ay ay ay,
ay ay mi amor,
ay mi morena
de mi corazòn.
Me gusta tocar guitarra,
mcuando canto mi canciòn.
Me gusta tomar mis copas,
aguardientes lo mejor,
tambien el tequila blanco con su sal de la sabor.
Ay ay ay ay,
ay ay mi amor,
ay mi morena
de mi corazòn.
Ay ay ay ay,
ay ay mi amor,
ay mi morena
de mi corazòn.
23 yaşında sadece 7000 dolarlık bütçesi ile nasıl filmler çekilmesi gerektiğini gösteren yönetmen rodriguez'in adeta ders niteliğinde biz insanlığa sunduğu eseridir.
tam bir fenomendir. 1995 yapımı bu film gerek müzikleri gerek hikayesi ve en önemlisi karakterleriyle kendini çok başka bir yere koyduran filmdir. sırf bu film için meksikada bir bira içesim yıllardır vardır.
çok sağlam filmdir.çatışma sahneleri dans gibidir.nitekim 2. filmi aynı başarıyı gösterememiştir.
ayrıca o bıçak fırlatan eleman resmen müthiş bir villaindir.harikadır.karizmadır.hoştur.yahşidir...
benim gibi kimbilir kaç yaşıtımı izlediği gibi gitar kurslarına başlatan, gitarları kılıflarına koyup, bazuka, tüfek hayalleriyle sağa sola ateş açtıran şahane filmdir. devamı büyük üzüntü yaratsa da el mariachi efsanesi hep kalbimizde kalacak, ne yıllardı be.
desperado, why don't you come to your senses?
you been out ridin' fences for so long now.
oh, you're a hard one,
i know that you got your reasons,
these things that are pleasin' you can hurt you somehow.
don't you draw the queen of diamonds,
boy, she'll beat you if she's able,
you know the queen of hearts is always your best bet.
now it seems to me some fine things
have been laid upon your table,
but you only want the ones that you can't get.
desperado, oh, you ain't gettin' no younger,
your pain and your hunger,
they're drivin' you home.
and freedom, oh, freedom,
well, that's just some people talkin',
your prison is walkin' through this world all alone.
don't your feet get cold in the winter time?
the sky won't snow and the sun won't shine,
it's hard to tell the nighttime from the day.
you're losin' all your highs and lows,
ain't it funny how the feelin' goes away?
desperado, why don't you come to your senses?
come down from your fences, open the gate.
it may be rainin',
but there's a rainbow above you,
you better let somebody love you,
you better let somebody love you,
you better let somebody love you,
before it's too late.
standin',
yes i'm already standin' on the ground.
whoa and out to take it easy
bu filmin beni en hayrete düşüren olayı olan "ceketin kolundan tabanca çıkartma" eyleminin esrarı çözülmüştür; antonio banderas'ın* kollarını bir anda yukarı kaldırarak ceket içinden fırlattığı .45 kalibrelik ruger p90'ların kabzaları ortadan kesilmiştir, ancak dikkatli seyredildiği zaman görülebilmekte.
kütüphanenin yakıldığı sahnede tavernacı sakallı bucho'yu indirmek için binanın çatısına çıkan antonio banderas'ın* elindeki o dürbünlü yarı-otomatik canavar wildey'dir. bucho'nun bir sahnede limuzinin zırhını denemek için üzerine 3'lü atış modunda ateş açıp da etrafı dumur ettiği silah 9 mm'lik bir beretta m93r'dir; bu silah bildiğimiz beretta 92 serisinin 3'lü atış modun uygulayabilen çok özel bir versiyonudur.
bucho'nun uzun saçlı, embesil suratlı kırık bir adamının limuzinin içinden bıçak atan elemanı delik teşik ettiği fantastik silah ise bir lar* grizzly win mag'dır, namlusundan ve şişmanlatılmış 1911a1 tarzı kasa yapısından kolayca tanınabilir. velhasıl filmde kullanılan bu değişik silahlar da en az filmin kendisi kadar ilgi çekicidir.
bardaki çatışma sahnesi takdiri hak eder kalitede sahnelere sahiptir; filmin kamera arkasında söylendiğine göre günlerce çalışılıp, "stop" vermeden bir kere de çekilmiştir...
ayrıca quentin tarantino da yönetmenlikte yardım da bulunmuş, ayrıca kısa bir rol de almıştır kendine.. *steve buscemi yi de "story teller" olarak görmüştük filmin başlarında...
robert rodriguez in en iyi filmlerinden biridir ayrıca; "el mariachi" nin devamı niteliğindedir...
inanılmaz derecede saçma ve abartı kaçan sahnelerle dolu film. bir sahnede antonio banderas kardeşimiz, kollarını yukarı doğru silkmesiyle ceketinin kollarının ucundan beklenmedik bir anda 2 adet tam-boy yarı otomatik tabanca çıkartıp, sakallı tavernacı tipli vatandaşı mermi manyağı yapmıştır. eğer birşeye "ebeğn amı ali sami" denilecekse, o şey budur.
yani sırf bu arkadaş için zamanında evde çok denemiştim gömleğin kollarına tabanca gizlemeyi ama olmuyor arkadaşım, 6.35 mm'lik tabanca koysan bile kabak gibi durur orda. yani öyle "vijutt" şeklinde kayarak içerden çıkmasını bırak, gizlenmiyor bile.
bunun dışında bir de sırt üstü binadan aşşağı arabanın üstüne düşerken, binanın çatısındaki elemanı gene yukarda bahsi geçen dual yarı-otomatiklerle mermi manyağı yapması vardır ki ona yapılabilecek hakkaten bir yorum yoktur.
ayrıca filmde akılda kalan bir başka nokta ise neredeyse her sahnede görünen o siyah desert eagle'dır.