deryanın memeleri ve ters köşe vuruşları

entry1 galeri0
    1.
  1. konuyu, etkileyici bi erkek sesinin "you think you know the story" şeklindeki sunumu eşliğinde bir fragman misali anlatmak isterdim. fakat teknik yetersizlikler işte..

    önce fotoya bi bakalım, ki derya`nın o gün giydiği bluzun, memelerle beraber bir benzerini bulmam kolay olmadı, bunu belirteyim :

    http://www.anyprevious.co...ill/peelers/spears-01.jpg

    ve yıllar önce gerçekleşen bu elim hikayeye girelim artık.

    bir toplantıya gireceğiz derya ile. o gün tanışmışız daha, üzerinde bırakmak istediğim etki önemli, fakat o bluzla karşımda arz-ı endam ettiğinden beri, etkiyi falan geçtim, tek derdim ruhsal bir yara bere almadan o toplantıdan çıkmak. en azından 3 kişi olsak, üçüncü kişiye odaklanıp sıyrılabilirim, fakat koskoca odada ve hatta koskoca masada, yanıbaşımda derya, deryanın bir hayal perdesi eşliğinde sürekli bana göz kırptığını düşündüğüm memeleriyle konuya odaklanmaya çalışırken düşeceğim durumun gerginliği beni düşündürüyordu. deryanın konudan bihaber bana gülümseyip kolumu hafiften okşayarak "hadi artık başlayalım" demesiyle çaresiz bir duruma yelken açtığımı anladım.

    toplantı başladı, gözüm önümdeki defterde, bi şeyler karalıyorum, derya anlatıyor. evet derya anlatıyor, ben bir şeyler karalıyorum "hıhım hıhım" diye de onay efektleri veriyorum arada, fakat kafa kalkmıyor pek yukarıya, derya anlatıyor, ben boğuluyorum, derya anlattıkça ben deryalara dalıyorum, memeler göğüsten kopuyor ve zihnimin tavanına asılıyor, artık kontrolden çıkmış, nasıl oldu bu noktaya geldik, bilmiyorum. ama derya hâlâ anlatıyor. ve bir ara bir şeyler soruyor derya, kafamı kaldırıyorum, gözüm memelerin hizasında, konuşmaya çalışıyorum, memeler tüm odaya hâkim olmuş, imparatorluk ilan edilmiş, bana düşen boyun eğmek, çaresiz bırakıyorum kendimi memelerin güzelliğine. ve direk memeleri muhattap alarak konuşmaya başlıyorum. arada deryaya bakıyorum, "hah şimdi bluzunu çekiştirecek, şimdi eliyle istemsizce ön tarafını kapatacak" diyorum ama ilginç bi şekilde deryada tık yok. derya sakin, derya kararlı, beni dinliyor. ben memelerine bakıyorum, derya bana bakıyor. -ulan, diyorum, görmüyor mu bu memelerine baktığımı - ve bir noktadan sonra kendini sırtüstü denize bırakan yağlı, şişman bir adamın kayıtsızlığıyla, kocaman gözlerimi memelerin içine iyice bırakıyorum. zihnim ikiye bölünmüş, bi yanı memelerin ağırlığıyla uğraşırken, öteki yanı akp`nin politikalarına karşı ne yapılabilir sorusuna cevap bulmaya çalışıyor, evet siyasal bi toplantı bu, insana ait olan hiçbi şey bize yabancı değil ya hani, bu memeler de öyle, çok sıkışırsam diyorum böyle söylerim. ama hiç sıkışmıyorum, öyle ki derya neredeyse memeleri olduğundan bile bihaber. toplantı bitiyor, dışarı çıkıyoruz. ben mutfağa gidiyorum, çay alıyorum ama aklım hâlâ olayda. nasıl hiçbir şey olmamış gibi davrandı onu düşünüyorum.

    sonra olayın üzerinden birkaç yıl geçiyor, derya ile başka şeyler de paylaşıyoruz. ve ben bi gece içerken mevzuyu açıyorum, derya diyorum, o gün nasıl oldu da sen o bakışlardan rahatsız olmadın? cevap acı, cevap sorduğuna pişman eden cinsten, cevap -al amına koyim- dercesine hunhar :

    - eğer yaptığın eylemin ahlaksızca olduğunu düşünüyosan, kendine engel olması gereken sensin, ben memelerimi kapatırsam, o bluzu giymekle hata ettiğimi onaylamış olur ve kendi kendime hakaret etmiş olurum. yok eğer bakmakta bir sakınca görmüyorsan ve bakmak sence gayet normal ise neden gizli gizli bakasın? yani sorun sende başlıyor, sende bitiyor.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük