19 Ağustos 1959 istanbul doğumlu, şaşıfelek çıkmazı isimli dizide canlandırdığı aysel karakteri ile huysuz ve tatlı kadın tanımlamasının vücut bulmuş hali olan ve şu sıralar es es isimli dizide selmin karakterini canlandıran müthiş oyuncu.
masumiyet filminin, bekir'in odasında geçen kavga sahnesinde, haluk bilginer'le birlikte türk sinemasında bu güne dek en iyi oynanmış, en etkileyici sahnelerden birine imza atan, normalde meryl streep ile kapışabilecekken bir tek bizlerin tanıdığı çok önemli tiyatro ve sinema sanatçısı.
juliette binoche veya javier bardem gibi başarılı/ üstün oyunculuğuyla oynadığı filmlere ciddi manada ağırlık bindiren kadın oyuncu.ülkemin füsun demirel'le birlikte sinemada çığır açanlarındandır kendisi. oturup izleyeceksin saatlerce. akabinde iç geçireceksin. oyunculuk bu diyeceksin. su gibi akıp geçecek film onun büyük oyunculuğuyla.
hangi filmde görülse dur durak bilmeden o filme el atılmalı, o film soluklanmadan izlenmelidir. sonunda, oyunculuğa dair gönül mutabakatıyla durum noktalanmalıdır. sevgilerin büyüğünü hak etmekte kanımca.
yengeç sepeti'nde aşık olmuştum izlediğimde sene 96-97 *. sonra aradana seneler geçti ben yine gördüm bunu şaşıfelek çıkmazı'nda. sonradan farkettim ki kızıl saçlarından sen suçlusun derya!
hayatımdaki kızıl fetişizminin başaktörü, başfaktörü...
ne oynasa o olan kadın. haluk bilginer'in bayan versiyonu demişler ya az bile.
harikulade bir kadın.muhteşem yetenekli bir oyuncu.
ayrıcana
istanbul da ne olmasın isterdiniz sorusuna: starbucks ta oturan insanlar yanıtını vermiştir.
referandumun hemen öncesinde ve hemen sonrasında haber kanallarında aydın sanatçımız olarak görünüp, yetmez ama evetçi olduğunu dile getirip,hayırcıların faşizm yanlısı olduğunu belirten bayan. hatta bir tartışma programında bedri baykama cırlık cırlık bağırırken daha fazla dayanamayarak kanal değiştirmişliğim bile vardı. özgürlük, insan hakları diye ortalığı inletmişti kendisi. üniversitelerde olan olayları nasıl değerlendirir çok merak ediyorum. örneğin polis dayağı sonucu bebeğini düşüren kız öğrenci, ya da burnu kırılan erkek öğrenci hakkında neden yorum yapmaz çok merak ediyorum. tv'ye çıkıp bu durumu kınama gereği dahi duymamıştır. daha fazla özgürlük, daha fazla insan hakları diye yola çıkıp, en basit protesto gösterisinde darmadağın edilen toplulukların neden sözcüsü olmamıştır? ya da hak hukuk arayışında güçlüden yana tavır alarak bazı zümrelerin gözünemi girmeye çalışmıştır? ya da insan haklarından kendisi ne anlamaktadır? benim düşüncem bu tavırları birileri tarafından yakın zamanda ödüllendirilecektir. artık bir dizimi olur, yoksa filmmi olur bilemem. ama ödülü hakettiği kesindir. bu szölerim sadece bu bayan için değil, örneğin lale mansur ve sezen aksu içinde geçerlidir. taş atan çocukları bu kadar düşünüyorlar, ancak yumurta atan gençlerin başına gelenleri hiç umursamıyorlar. acaba akp üniversite gençliğinin karşısına yer aldığı için korkmuş olabilrlermi sevgili aydın! sanatçılarımız.