-ona şunu bunu söylerdim şeklindeki başlıklara yaz. ama sonra sil.
-aç biriyle konuş. kimse yok mu? (bkz: burası da bostan korkuluğu hoşgeldiniz)
-sevdiğin yemekleri ye. paran mı yok? ne bulursan ye, yemek iyidir.
-koş. şu ana kadar pişman olanı görmedim. hatta genel melankoliksen depresyonda filansan gel beraber koşak ya valla. yolda bayıldığımda toplayacak birileri lazım. anlık moral bozukluklarına da iyi gelir.
-daha çok dertlenmek de çözüm olabilir. çivi çivi söker hesabı, ortamı kur artık en rahat nasıl daha kötü olabilirsen, damar parçaları ver, biraz zorlayacak ama bir ara o kadar dertleneceksin ki işte o son sancı, sonra sıkılacaksın ve birden rahatlamış hissedeceksin.
----------------deniz gör. ne yaparsan yap ama denizi mutlaka gör.
-saçmalık yap. mesela ben bunu asla yapmam dediğin bişeyler yap. ne kadar değişebildiğini görüp şaşıracaksın. neyi dert ediyorsan gözünde küçülecek.
-oyun oyna. şiddet içerikli olanlar dertlere birebir.
-intihar etmeyi dene. sonuna kadar gitmeye çalış. o korkuyu hissedince değmeyeceğini anlayacaksın. ölümün olduğu bu dünyada geçici olmayan tek dert yoktur.
-ıslan. su sakinleştirir.
-uyuma. o ne öyle uyuşturur gibi. evet çok iyi gelebiliyor olabilir. ama ağrı kesici gibidir, iyileştirmez hissizleştirir.
-yaz. nereye ne kadar ne yazdığının bir önemi yok istersen havaya harfler çiz gözlerinle ama yazmak, sadece düşünmekten iyidir. birilerine yazmak da iyi gelir. dertleri havale ediyor gibi hissedersin. ama kesinlikle çok samimi olmadığın tanıdığın birileriyle konuşma. ama eğer konuştuğun kişiler bir daha görmeyeceğin kişilerse allah ne verdiyse anlat yada yaz dışarı attığın her harf iltihapı akıtılan yara etkisi gösterecektir. yoldan birilerini çeviremiyorsan burdan birilerini çevir.
1) ışıkları kapat.
2) bir mum yak. (dikkat et evi yakma)
3) pencereyi aç. manzara olursa daha güzel olur.
4) içinden gelen şarkıyı türküyü söyle ya da dinle.
en dramindan bir film izleyin aglayin. goz yaslariniz kurudugunda hafif tebebsumle hafinize daha dogrusu derdinize gulun. milyarca insanin oldugu milyon yasindski dunyada bu dunyanin sonu degil bunu farkedin.
kitap okuyun, sigara için, alın yanınıza bir termos doldurun çayınızı kahvenizi havalar ısınmaya başladı hem temiz hava alırsınız bulun bir park oturun düşünüp düşünüp efkarlanın.
ustunde bir cati olmasina ve karni tok olmasina ragmen hala dertten bahseden insanlara disarida bir iki gece gecirmelerini oneririm. iste o zaman dertli olursunuz ve buraya gelip basliga yazarsiniz.
Kesinlikle babamla konuşmak değildir. adama "canım sıkkın baba" diyorum. "sıkı can iyi olur, kolay kolay çıkmaz" diyor. derdime dert katıyor şerefsizim.
evinde oturup, müziği açıp, ışıkları azaltıp, yanına bir iki şişe efes alıp kendi kendine kalmak. tabi bir arkadaşın sana eşlik etmek derdine ortak olmak isterse saatlerce oturup şişeleri devirmek de iyi gelir.