Az sonra sevdiğim bir hanımefendi kardeşimle buluşup dert dinleyeceğim. Hayata dair, ilişkisine dair sorunları var.
Ben oradan bakınca dert babası gibi mi duruyorum? Doğru evet öyleyim.
Peki bu sizlerin, benim 49 yıllık üst kullanım hakkımı almış gibi her başınız dara düşünce, "abi, güzelim, canım, kardeşim, kamkileytam bi' oturalım konuşalım ya" deme hakkınız olduğunu mu gösterir? Evet olabilir.
Ya bıktım ya. Ben kendi meselelerimi çözemiyorum, yok takoti çikoti, o böyle dedi bu böyle yaptı... Off.
Allah için beni 1 kadeh dinlediniz mi? Yok. Mastor gelsin derdimle dertlensin, üstümden atayım, hem fikir verir.
Kolay iş değildir. Kimse kimsenin derdini dinlemeye meraklı değil çok önem verdiği biri değilse. yani birine dert anlatırken karşı tarafın ilgisiz davranması çok doğal. Bu duruma sinirlenenler var.
bari karşındakini düşün amk. adam ne yapacak senin dertlerini dinleyip be yarak. kimsenin sikinde değil senin aptal dertlerin. mal mal dinliyor mecburen işte garibim. ne yapsın. konuşma bitince de geçer be kanka diyip savcak başından seni.
madem içini dökmek istiyorsun. al kağıt kalem her şeyi yaz, küfrederek olsa da yaz. sonra da istersen yok et. bak hangisi daha etkili.
Dert dinlemeyi nadir insanlar yapabilirler. Çünkü günümüz hazır hayatlar ve modern dünya düzeninde kimsenin kimseye tahammülü olmadığı için insanlar kalabalıkların içinde yalnız kalırlar.
Kendi dertleriniz yetmezmiş gibi bir de kendi dertlerini anlatırlar. kimse önce sormaz senin bir derdin var mı, bir de ben anlatıp seni boğmayayım falan... niye düşünmüyorsunuz bunları, düşünün.
iyi bir dinleyici ve anlatmayı sevmeyen biriyseniz zamanla uzmanlaştığınız alan.
dert dinlemenin en önemli püf noktası ise yargılamak yerine empati kurup yardımcı olmaya çalışmaktır. bu karşı tarafta rahatlık ve kendi gibi olabilmeyi sağladığından sizi güzin abla ilan edip artık her dertlendiğinde gelir size anlatır.
hatta zaman zaman kendinizi çok samimi olmadığınız insanların dertlerini dinlerken bile bulabilirsiniz.