bölüm başkanının girdiği alan dersimiz vardı. adam inanılmaz sıkıcı, kitabı okur, mıy mıy mıy anlatır giderdi. uyuz bi tipti anlayacağınız, ama bölüm başkanlığı da götünü kaldırmıştı elbet.
bi gün ben farkında olmadan ağzımda sakızla derse girmişim. bu bana çıkar sakızını diye sert şekilde söylendi, ergenliğimin verdiği gazla "çıkarmıyorum" dedim. o zaman çık dersten dedi, "devamsızlık hakkım yok çıkmam" dedim.
adam sustu, derse devam etti ama otorite sarsılmıştı bir kere.
sonra ne zaman dersimize gelse, "oğlum tamam yok yazmicam hadi sen çık" derdi, mis gibi çıkardım ben de.
bazen benim o sınıfta olduğumu unutur, direkt derse başlardı. ders arasında gözü bana takılınca susar, kafasıyla "çık" işareti yapardı.
aslında güzeldir, zevklidir ama o esnada çok önemli bir konu işleniyor ve bu konu ileriki birkaç yılda da karşılaşma olabilitesi yüksek olan bir konuysa durum vahimdir. o yarım saat eglencenin daha sonradan kaç yarım saat insanın başının belası olacagı anlasılır. hem ne demisler *
lisede ilk yıl sıkça yaşadığım durumdur. her kimya dersinde kendimi sınıfın dışında buluyordum. Baktım böyle olmuyor hiç bir kimya dersine girmemeye karar vermiştim..hey gidi hey