bir hocaya en dehşet verici anı yaşatabilir bu hadise. soyle ki: Lise yıllarında müfettişlerin okulu gezdiği haftada sınıfa hiç bir müfettiş uğramamış gelmesi an meselesidir. ders esnasından hocanın telefonu çalar ve sınıfça anlaşılmış bir şekilde bir arkadas kapıya bağlı elindeki ipi yavaşça çeker kapı gıcırdayarak açılır ve herkes birden ayağa kalkar ; sınıfa arkası dönük telefonla meşgul olan hocaya "hocam müfettiş" diye fısıldanır. fısıldar fısıldamaz anında hocanın beti benzi atmış ardından hocanın yuzu yeni olgunlaşmaya baslamış bir domates rengine bürünmüştür.
not:hoca intikamını ortalaması 30 u geçmeyen bir sınavla almıştır.
bir üst versiyonu için (bkz: derste profesörün telefonunun çalması). hatta defalarca çalar bizim hocanın telefonu, kendisi yoğun adamdır, biz yokmuşuz gibi konuşur. öyle dışarı falan da çıkmaz hani, özür de dilemez.*
başka bir versiyonu ise hocanın derste tanıdığı bölüm başkanları arama hadisesidir. hocanın akılda kalacak özellikleri arasına girer, hoca tüm sıralar arasında umarsızca dolaşarak diğer üniversitelerdeki tanıdıklarının numaralarını, telefonunu öğretncilerin gözüne sokmak suretiyle gösterir.