bir kısım üniversite hocalarının egolarını tatmin etmek için ballandıra ballandıra yurt dışı anılarını anlatmalarıdır.genelde son sözleri sizde ilerde giderseniz söylediklerimin doğruluğunu anlarsınız olur.
tarlada yaptığı incelemeler, arazi şartları, konferanslara gönderdiği öğrencilerin dil ve kelime bilgisi, almanyadaki akrabaları, uçaklar ve daha bir çok bir halta yaramaz bilgisini, öğrencisine anlatarak kendini tatmine kasan, ve bu kasma işlemi esnasında çeşitli öğrencilerin kendisi ve yedi ceddi hakkında ileri geri konuştuğu hocadır.
sozlukte yazmak vs. gibi islerime biraz ara verip, yurutmekte oldugum calismalarima daha bi yogunlasabilirsem, yakinlarda seckin orneklerinden biri olacagimi sandigim hoca guruhu.. *
(bkz: ben yine bigun mass. general'dayim, hasta goruyorum..) *
genelde ben amerikadayken diye başlar bu konuşmalar. yıl sonuna kadar aynı konu ve kişileri bir kaç kez dinlemktengınagelecektir.
sakın hocanızın bu özelliğinizi alay konusu yapıp, ayar vermeye çalışmayın!
oto kontrolünüzü yitirmeden içinizden koyunları saymak sizin için en hayırlı davranış olcaktır.
-gençler size türkiye deki anılarımı anlatmayı çok isterdim ama...
+anlatın hocaaamm nolur, gözünüzün çapağını yiyim.
-malesef; türkiye de, yurt dışı anılarını anlatan hocalar pek hoş karşılanmıyor da..
bitmez bitmez bitmez. öğretmenleri geçin koskoca profesörlerin yurtdışında çalıştığı dönemlerde o dalda ünlü biriyle tanışmışsa veya aynı pipetteki asiti solumuşsa bunu bile anlatırlar.
-hollanda'daki ... üniversitesindeki ... laboratuvarında çalışırken ................. diye başlar ama bitmez.
artist hocadır. ben yurt dışı görmüş adamım demeye getirir hep. mal mal "siz türkler ne diyor buna" gibi espriler yaparak duyduğu birkaç ingilizce kelimeyi söyler. osuruktur kısaca.