devleti insandan daha kutsal zanneden ve kendilerini vatandaş değil de kul sanan bazılarının inkar etmeye çalıştığı ama gerçekte ne yazık ki maalesef ki devlet tarafından bizzat yapılmış katliamdır. güneş balçıkla sıvanmayacağından er geç uluslararası ve devletler üstü kurumlar tarafından da onaylanacak katliamdır. ben insanoğluyum, devleti de beni koruması için kurdum. devlet var diye var değilim. ben varım diye devlet var. önce benim yaşama hakkım sonra devletin sürekliliği. önce benim geçimim sonra devletin vergisi. fakir fukara dersim halkından vergi isteyip alamayan devlet güçleri alevi bir topluluk olan dersim halkını katletmiştir. çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden öldürmüştür. bunun için de devletin kurumları özür dilemelidirler. ne de olsa kişiler geçici ama kurumlar bakidir. biz yine unutur affederiz, barışırız. ama katliam olmamıştır dedirtmeyiz arkadaş. yok öyle dava.
kemalizm ile algı perdesi kapanan insancıkların anlamakta zorlandığı hadisedir ki katliamdır, gayet de binlerce çoluk çocuk yaşlı kadın hunharca katledilmiştir.
yoktur böyle bir şey.
dersim diye bir şey yoktur evvela. dersim, yörede 17.yüzyılın sonlarına doğru iyice güçlenen dersimli aşireti yüzünden verilmiş bir isimidir peki neden?
dersimli aşireti yöredeki herkes üzerinde etkisi olan bir aşiretti, genç kızların ırzına geçmekle meşhurlardı. hani şu bildiğiniz cesur yürek filmindeki gibi. osmanlı zaten alevilere düşman, kötülemeye yer arıyor, yöreye dersim adı verilmesi de bu dönemlerdedir.
seyit rıza denen adam da bu aşiretin modern feodal beyiydi. doğal olarak otoriteye düşmandı. sırf kendisi için, tüm marabalarını isyana zorladı. sonuç doğal olarak isyanın bastırılması oldu.
devlete vergi vermem ne demek lan? kimsin ki sen?
bu sebepten: tunceli'ye dersim demek, ananene, babaannene tecavüz edenleri savunmaktır.
bu isyanda seyit rıza'dan başka suçlu aramak yine dedeni köle olarak kullananları savunmaktır.
ve son olarak, ailesi 19.yüzyılda tunceli'den erzincan'a göç etmiş biri olarak söylüyorum; tuncelileri kürt zannetmek büyük bir gaflettir.
bastırılan bir isyana katliam deme aymazlığı olsa olsa kendini akıllı sanan bir orc tan çıkabilir. mesala bakınız italya, ispanya gibi moderen ülkelerde ayaklanmalar falan hep güller atılarak bastırılırdı.
dersim isyanına katliam demek tipik bölücü götverenliğidir.
var olan ve bizzat devlet eliyle yani chp aracılığı ile gerçekleştirilen katliam.neyi reddediyorlar anlamıyorum.belge var diyorum canlı kanıt var diyorum anlamıyorsan s.k var diyorum.böyle bir insanlık suçu örtülemez.gizlenemez.anladın mı kardeşim.
fotoğraf'ın kanıtladığı tek şey 7 alevi kesip cennete gideceğini sanan sığır sünnilerin var olduğudur.umarım soyu tükenmiştir.
zira, alevi-sünni-şii çatışması katolik-protestan-ortodoks çatışmasından daha az vahşi değildir.
en hümanist,hoşgörü dini tag'larıyla anmazlar mı bide.
unutalım yada unutmayalım, ne istiyorsunuz? ne istediğinizi açıkça dile getirirseniz işler daha güzel olur bence. Kelimeler üzerinden tartışmanın bir manası yok. Yok isyandı, yok katliamdı yok devlet katilmiş bilmem ne? sade bir özür mü, tazminat mı, toprak mı? neyi amaçlıyorsunuzda tartışmaya açıyorsunuz? yoksa bir sonraki milenyuma kadar tartışak aq ne var yani
DERSiMi unutursan MARAŞ olur!
MARAŞI unutursan ÇORUM olur!
ÇORUMU unutursan SiVAS olur!
SiVASI unutursan GAZi olur!
Gazi yi unutursan Sonun olur!
Unutma Unutturma...
ortada bir katliam olup olmadığı zaten bolca tartışılıyor onu geçtim de çoğunluğunun kürt olduğunun iddia edilerek özellikle vurgulanılmaya çalışılmasının amacı bellidir.
çoğunluğu alevi ve kürt olan dersim halkının katledildiği katliam. öldürülen sadece isyancılar değil, aynı zamanda çatışmalardan kaçıp mağaralara ve dağlara sığınan dersimli binlerce kadın, çocuk, genç insan katledilmiştir. ailesi katledilen binlerce dersimli çocuk katliama doğrudan ya da dolaylı olarak katılan kişilere evlatlık olarak verilmiştir. katliamın ardından sağ kalan dersimliler ise batı illerine sürülmüşlerdir. yani 1935- 1939 arasında dersim de uygulanan tam bir katliam ve asimilasyon politikasıdır.
Katliam olduğunu kabul etmekle birlikte hümanist takılıp demogoji yapan arkadaşlara sesleniyorum. Bir devlet adamı açısından düşünün. Kim ne derse desin kürtler şu anda en ufak bir fırsatta bizi boğazlayabilecek ve de bu fırsatı dört gözle bekleyen bir halk. O fırsat ellerine geçtiği zaman katliamın allahını yapacak bir millet. Tabii ki kastettiğim halk kürtlerin büyük çoğunluğunu oluşturan pkk sempatizanları yani o zamanın şeyh saitçileri . Sayıları milyonları bulan bi tehlike karşısında ne yapacaksın başka? Şunu da soruyorum hangi devlet hangi otorite ülkesinde çıkan bi isyanı barışçıl çözümlerle bastırmış? Tabii ki katliamı çocukların ölmesini falan savunmuyorum yanlış anlaşılmasın ama bir devlet adamı açısından düşünüldüğünde yapılması gereken tek şey budur. Katliam asimile ne derseniz deyin. Yok çocuklar ölmüş yok yaşılar ölmüş diye bik bikleyen arkadaşlara da şunu hatırlatayım. Şu anda senin askerini şehit eden canlı bomba olup insanımızı katleden terörist de 5 sene önce çocuktu. Keni insanına bu kadar üzüldün mü? Sen onu öldürmezsen yarın o gelip seni öldürecek. Barış deyip açılım yapılan zamanları da gördük. Velhasıl kelam bölücüye ceketini versen yarın pantolonunu ister. Böyle düşünülünce ben ulu önderin politikasını pek haksız görmüyorum. Elde başka çare olmayınca...
sözde solcuların (kürt faşistleri) ısrarla varlığını idda ettikleri katliam.
şeyh sait isyanı nasıl bir isyansa ve nasıl bastırılmışsa aynı şekilde bir şeyh ünvanı kullanarak modern cumhuriyete isyan eden ve gayesi daha demokratik daha özgürlükçü bir toplumdan ziyade dine dayalı bağımsız bir devlet olan kişilerin isyanıdır.
yani bir dini isyan. başında bir şeyh var.
sosyalist bir mücadele değil dindar bir ayaklanma.
daha iyi bir toplum değil daha kötü bir durum hedefliyor. cumhuriyetten şeriata.
sırf kürtler yaptı diye güzel diyecek değiliz.
yeter artık bu kürt sözde solunun türkiye soluna verdikleri zararları.
faşistsiniz.
sıçsanız bizim bokumuz soldur diyeceksiniz.
