dersim isyanı

entry343 galeri18
    335.
  1. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2080336/+

    4 Mayıs 1937 Dersim isyanı başladı.

    Türk Ordusunun "Tunç eli" Atatürk'ün Trabzon'dan yönettiği harekatla isyancıların başını ezdi.

    Elebaşı otostopçu çocuğu Seyit Rıza ve oğulları başta olmak üzere Türk devletine silah doğrultan herkes idam edildi.

    Tunceli yerine Dersim diyen birileri varsa bunu çok iyi bilin ki Seyit Rıza'nın kayıp dölüdür...
    1 ...
  2. 333.
  3. Yanlış bastırılan isyan. Sadece suçluları öldürmek varken çocuk, bebek, kadın ayırmadan on binlerce insan katledilmistir. Gözümde ne Atatürk ne inönü ne Sabiha Gökçen orada ölen bir çocuktan daha değerli değildir. Ek olarak islami bir yönü yoktur. Katledilen insan grubu Sünniler tarafından Alevi oldukları için nefretle anılıyorlardi.
    0 ...
  4. 328.
  5. bir taraf isyanı diğer taraf katliamı inkar ediyor.

    bir taraf biz çiçek çocuklardık gelip bizi biçtiler diyor, diğer taraf isyancıların yanaklarını okşayıp "bir daha yapma tamam mı?" dediklerini iddia ediyor.

    aslında her sorunda olduğu gibi bu sorunda da fanatizm çözümsüzlüğü doğuruyor.
    0 ...
  6. 327.
  7. Hem isyandır hem katliamdır. Ben isyanı haklı bulduğumu söyleyemem. Feodalizme özenmiş s. Rıza'nın ipleri elinden bırakmak istememesiyle oluşan isyan devletin katilce hareketiyle bastırılmıştır. Fakat burda yanlış olan binlerce insanı öldürmektir. Devlet kendi eliyle milletvekilleri tahsis ettiği insanların bölge halkını hortumlamasından çıkan olaylar sonucunda bölgeye operasyonlar düzenlemiştir. Fakat bu olayın çözümü sömürüldüğü için isyan eden ( devletin kendi eli eliyle verdiği görevlilere ve Rıza'ya ) insanları katletmek midir ? devlet bir hata yapmıştır. Bölge halkı yerel yönetimdeki otoriteyi merkezi otoritenin üzerinde görememiş, daha doğrusu merkezi yönetim bu güvenceyi sağlayamamıştır.

    Ama burda şunu görmek gerekir, bugün HDP Rıza'dan bir aydın gibi bahsetmektedir, Rıza bir eşkiyadır kendisine adalet tahsis edilmelidir. Fakat bölge halkı rıza için savaşmaya zorlanmıştır. Ve bu zorlanmış insanları öldürmek bu devletin niteliksizliğidir. Oysa bu durum farklı çözülse dersimde olan alevilik hareketinden de beslenen kürt hareketi kemalizm eleştirisini yapamayacaktı. Mustafa Kemal'in payı nedir bu soru işareti fakat kendi düşüncesine zarar verdiği net bir şekilde ortadadır.
    1 ...
  8. 326.
  9. üzücü bir şekilde dersim katliamı ile sonuçlanmıştır.
    2 ...
  10. 325.
  11. Ulu onderimizin buyrugu ile "tüm canlılar" yok edilmiştir.

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1695715/+

    Esenòla sana, esenòla.
    3 ...
  12. 323.
  13. sucukçu muhasebecisi'nin son açıkladığı afrin leş sayısı 4160 civarındaydı. sonuçta afrin türkiye cumhuriyeti devleti sınırları içinde bile değil.

    var mı lafı olan yandaş?

    kelle paça görüntülerine gelince... valla şöyle bir bakın twitter'a da görün ne görüntüler var.

    bu işler böyledir...
    3 ...
  14. 322.
  15. isyancı talancıların kellesinin uçurulduğu isyandır.
    2 ...
  16. 321.
  17. Akabinde bir dersim temizliği ile sorun kökten çözülmüştür. sorun kesinlikle mezhepsel ya da etnik değildir. bakın bugün batı'daki tuncelililerin nerdeyse hepsi atatürkçü.
    2 ...
  18. 320.
  19. yüzde yüz isyandır. köprüler yaktılar lan adamlar.
    4 ...
  20. 319.
  21. 323.
  22. Karşı devrim isyanı, isyan edenlerin de, barış, kardeşlik ve insandan bahsettiği de sanılmıyor.
    2 ...
  23. 322.
  24. bir isyan nasıl bastırılır? neler yapılması gerekir diye ders olarak işletilmesi gerekiyor.

    atatürk'ün imajını gözümde daha da büyüten bir olaydır.adamın gerçekten eyvallahı yok.

    isyan mı ettin? sonuçlarına katlanırsın diyerek , isyan bastırılıyor.sonra gık bile çıkmıyor.

    insan hakları,kardeşlik,barış...hepsi boş.
    7 ...
  25. 321.
  26. olayın nasıl olduğu kimin başlattığı resmi kanallarca aydınlatılmamıştır. kafamda koca bir soru işareti var. bu isyan bastırılırken devletin başında cumhurbaşkanı mustafa kemal atatürk var. bu isyan sebebiyle türkiye cumhuriyetine senelerdir kin besleyen, kolluk kuvvetlerine düşmanlığını açıkça gösteren tunceli halkı nasıl atatürkçü olabiliyor ? insanlar buna nasıl inanıyor ?
    0 ...
  27. 320.
  28. Devletin gereğini yaptığı, eşkıyalık girişimidir.
    2 ...
  29. 319.
  30. Ermeni düşmanı olan yavşak ve iki yuzlu milliyetçilerin Ermeni Sabiha'nin icraatlarını bu kadar sahiplenmeleri ne ilginç.
    işinize gelince sizden puşt yok valla *

    Evet terörle mücadeledir ama devlet terörü ile .
    3 ...
  31. 318.
  32. bir kaç zibidinin haddinin bildirildiği kargaşa.
    5 ...
  33. 317.
  34. bizim devlet geleneğimizde bu var.
    Teröristle müzakere yapılmaz ders verilir.
    dersim olayı da budur akılları bir karış havada olanlar ders çıkarsın adam olsunlar.
    5 ...
  35. 316.
  36. terörle mücadeledir. müzakere değil.
    6 ...
  37. 315.
  38. Isyan dan çok tc ve onun yöneticilerinin yaptığı katliamdir, üstüne zorunlu iskan ve tehcirdir.

    Katıl devlet bir kez daha sahne almıştır.
    Zaten tarihi kanla ve katliam la yazılmıştir bu ülkenin.
    2 ...
  39. 314.
  40. bazı o. çocuklarının orada katledilen tüm insanlara haşere benzetmesi yapacak kadar aşağılık bir zihniyete sahip olduğunu gösterdiği isyandır.

    bir halka dayattığı faşizan zihniyet tepki alınca elindeki, uçaklarla, toplarla, büyük bir ordu ile savunmasız bir halkı yok etmek için başlattığı büyük bir katliamla kadın, çocuk, yaşlı demeden on binlerce masumu katletmiş bir devlettir bu devlet. temellerinde kan var, katliam var.

    sokayım evinize de duvarlarınıza da.. gerçekte o haşereler dünyaya sizden daha faydalı canlılardır. dünyaya, insanlığa zerre faydanız yok, zararınızdan başka.

    edit: bazıları gereken ders verildi falan demiş. bildiğiniz en iyi şey masumları katletmek olduğu için bu katliamı ders olarak görmeniz normal. ama farkında olmadığınız bir şey var. biz boyun eğmedik. eğmeyeceğiz.

    tıpkı seyid rıza'nın dediği gibi;

    ''Ben senin yalanlarınla ve hilelerinle baş edemedim, bu bana dert oldu. ben de senin önünde diz çökmedim, bu da sana dert olsun.''

    sizin en iyi bildiğiniz şey öldürmekse, bizim de en iyi bildiğimiz şey direnmektir. eninde sonunda biz kazanacağız. çünkü karşınızda boyun eğmeyecek bir halk duruyor.

    siz tsk'nın açtığı 50 bin kişilik profesyonel askerlik kadrosunun 4 yılda ancak 2 bin küsurluk kısmını zar zor doldururken, o kadar maaşa ve imkana rağmen, kürt gençleri akın akın mücadele etmeye gidiyor.

    buralara bakınca, bu kadar bordoklavyeli olunca insan 1 günde o kontenjan dolar diye bekliyor ama alayınız boşsunuz amk.
    3 ...
  41. 313.
  42. 313.
  43. Devlet Bahçeli bu isyana katılanlar bölücüdür demistir bugün Tuncelide.
    0 ...
  44. 312.
  45. (bkz: dersim isyanı/#25887210) devamı...
    sinan meydan'ın yazısı uzun olduğundan özetledim.
    --- alıntı ---
    1919'daki Koçgiri isyanı'nı ingiltere desteklemiştir; Koçgiri isyanı'na katılan isyancıların ele başları 1937-38'de Dersim isyanı'nda da karşımıza çıkmıştır.
    1924'te çıkan Nasturi isyanı'nı ingiltere desteklemiştir.
    1925'te çıkan Şeyh Sait isyanı'nı ingiltere desteklemiştir.
    1925'teki Şeyh Sait isyanı sonrasında yurt dışına kaçan isyancılardan bazıları
    1927 yılında Ermenilerle birlikte Hoybun Cemiyeti'ni kurmuştur. Hoybun Cemiyeti'ni ingiltere, Fransa ve ABD desteklemiştir.
    1930'daki Ağrı isyanı'nı Hoybun Cemiyeti'nce desteklenmiştir.
    1937-38'deki Dersim isyanı'nın alt yapısı 1928-29'da hazırlanmıştır.

    ***

    Ağrı isyanı'nından sonra genç Türkiye Cumhuriyeti içerde de çeşitli önlemler almıştır: 5 Mayıs 1932'de çıkarılan bir iskan Kanunu'yla Kürtlerin bir kısmı Batı bölgelerine yerleştirilmiştir. Aynı kanunla, şeyhlik, beylik ve ağalık kaldırılmış, aşiret resilerinin ve dini liderlerin sahip olduğu yetkiler ellerinden alınmıştır. Türkçeden başka bir dil kullanmak, yeni köyler ve mahalleler kurmak, zanaatkar cemiyetleri oluşturmak da yasaklanmıştır.

    ***

    ...Nitekim 1936 yılı sonlarında Türkiye'nin güney sınırında bir takım çete saldırıları görülmeye başlamış, 1937 yılı başından itibaren bu saldırılar daha da artmıştır. Bu sırada Fransa, ingilizlerin Musul sorununu çözmek için kullandıkları modeli kullanarak Türkiye'ye yönelik "bölücü" hareketleri kışkırtma yoluna gitmiştir. Özellikle Türkiye açısından Hatay'ın ön plana çıktığı 1937 yılında Fransa Dersim isyanı'nı teşvik etmiştir. Bunun üzerine Türkiye 8 Temmuz 1937 tarihinde Afganistan, Irak ve iran ile Sadabat Paktı'nı kurarak bölgeden yönelebilecek bölücü hareketleri önleme yoluna gir-mistir. Ancak Türkiye'nin çabalarına rağmen 1937 yılında Dersim isyanı'nın çıkması önlenememiştir.

    ***

    Görüldüğü gibi Dersim isyanı, asla sadece Dersim isyanı değildir; Dersim isyanı, 1919-1936 arasındaki "emperyalist" destekli Kürtçü isyanların, bu süredeki yeni isyan hazırlıklarının, genç Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı kurulan "kirli ittifakların" nihai bir sonucudur.

    ***

    aşağıdaki linkte dersim'in sadece genç cumhuriyetin değil osmanlı'nın da sorunu olduğu, dersimli aşiretlerin osmanlı - rus savaşında rusyadan yana tavır koydukları, ondan öncesinde safevi devleti ile iş tuttukları, osmanlı döneminde bir çok kez isyan ettikleri, Osmanlı Devleti 1907'de, 1908'de, 1909'da ve 1916'da Dersim'deki isyancı aşiretler ve eşkıyalar üzerine askeri harekat düzenlediği görülecektir.
    ***
    O günlerde 11 yaşında olan Mehmet Kangutan, Abdullah Alpdoğan Paşa'nın Dersim'de yaptıklarını şöyle gözlemlemiştir:

    "Abdullah (Alpdoğan) Paşa buraya geldiği zaman adli ve idari tüm yetkilere sahipti. istese adam öldürebilirdi... Bütün aşiret reislerine emir çıkardı. Dedem Karabali aşiretinin reisi olduğu için ona da emir çıkardı: Herkes aşiretin silahlarını göndersin, fes yasak... Dedem belki yüz-yüz elli tüfeği katırlara odun yükler gibi yükledi, gönderdi. Herkes şapka giydi. Tüccarlarda şapka kalmadı. Ve adam yol yapmaya başladı. Atatürk'ün hastalığı zamanındaymış... Abdullah Paşa üç şey istiyordu: Askere gideceksiniz, verginizi vereceksiniz, birbirinizin malına göz koymayacaksınız... Abdullah Paşa'nın bu icraatına rağmen tek tük hadiseler oluyordu. Tabii bunlar büyük bir katliamı icap ettirmiyordu."
    ***

    (tayyipistler 100 bine varan rakamlara çıkıp katliam vardı diye sallıyorlar ama gerçekler öyle değil!)
    Şimdi gelin belgelere bakalım: 3. Ordu Müfettişliği'nin yaptığı açıklamada Dersim harekâtı sonrasında tarama bölgesinden ölü ve diri olarak 7.954 kişi çıkarılmıştır. Bu 7.954 kişinin 5 bin ile 7 bin kadarı batı bölgelerine sürülmüştür. Bu rakamlara göre Dersim operasyonları sırasında ölenlerin sayısı en fazla 2500 kadardır. Ayrıca bu rakama, bölgeyi terk ederek Erzincan, Elazığ ve Sivas taraflarına kaçanlar da dahildir.

    1935 genel nüfus sayımına göre Tunceli (Dersim) nüfusu 101.099 kişidir.

    1940 genel nüfus sayımına göre Tunceli (Dersim) nüfusu 94.636 kişidir.

    Bu rakamlardan çıkan sonuç şudur:

    1935 ile 1940 nüfus sayımları arasında Tunceli (Dersim)'de azalan toplam nüfus 6.463 kişidir. Bunun 5000 ile 7000'i de Batıya sürüldüğüne göre geriye en fazla 1500 kişi civarında bir kayıp nüfus kalmaktadır.

    ***
    Harekât sırasında Tunceli'ye iki yıl içinde toplam 480 km yol yapılmıştır. Bu yollar sayesinde Dersim Türkiye'ye bağlanarak ticarete açılmıştır. Neşit Hakkı'nın değimiyle, "azametli binalar", hükümet konakları, köprüler, kışlalar inşa edilmiştir, köylüye toprak dağıtılmıştır. Bu yatırımlarla köylü, aşiret hayatından uzaklaşıp "vatandaş" olmaya başlamıştır. O günlerde Elazığ'da yatılı bölge okulu olarak hizmete giren Kız Enstitüsü'nde Elazığ, Tuceli ve Bingöl köylerinden getirilen kız öğrenciler yetiştirilmiştir.
    ***
    1937 tarihli ingiliz Büyükelçiliği raporuna göre I. Dersim harekâtı sonrasında isyancılardan 265'i öldürülmüş, 20'si yaralı ele geçirilmiş, 27'si yakalanmış, 849'u da teslim olmuştur. Bu sırada 1 subay 28 asker şehit olmuş, 3 subay 46 asker de yaralanmıştır. Genelkurmay kaynağı “Türkiye Cumhuriyeti'nde Ayaklanmalar” adlı kitapta belgelere dayanılarak verilen arakamlar da bu rakamlara çok yakındır.
    ***
    II. Dersim harekâtı 1938 yazında gerçekleştirilmiştir. Elimizdeki belge, bilgi ve nüfus istatistiklerine göre II. Dersim harekâtı sırasında da 1500 ile 2500 civarında isyancı öldürülmüştür.
    ***
    Bu konuyu, yıllar önce Ahmet Taner Kışlalı'nın sorduğu şu soruyla bitirelim:

    “Dersim ayaklanması nedeni ile Atatürk'ü ve Kemâlizmi suçlamaya çalışanların öncelikle şu soruyu yanıtlamaları gerekir: 'Suçlamalar doğru ise, Tunceli yani Dersim, niçin yıllar boyu Atatürk'ün partisine oy vermistir? Türkiye'de Kemalist partiye, ya da başka bir partiye verilen oyların yüzde 70'leri aştığı başka bir il var mıdır?' işte Dersim gerçeği!... Gerisi, 'laf-ı güzaf'!”
    --- alıntı ---
    http://www.guncelmeydan.c...-sinan-meydan-t33567.html
    1 ...
  46. 311.
  47. kandan ve duygulardan beslenen Akp'nin yeni yemi. Ayrıca Dersim'de bir katliam olmuştur. Feodalizm'i tasfiye ediyorduk yalanı da bu katliama imza atanları haklı çıkarmaz. Feodalizmi tasfiye ediyordun da bölgeye demokrasi mi getiriyordun gavat? Yukarıdan modernleşmenin bir parçası olarak feodal üretim biçiminin egemen olduğu bölgeleri kapitalist üretim ilişkilerine entegre ediyordun. Tek başına anti-Feodalist olmak yetmez.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük