birleşmiş milletler'e bağlı özel bir şirketin yaptığı araştırmalara göre türkiye'de öğrenci her on bin kişi içerisinde sadece 2 kişinin dershaneye gitmeden üniversiteyi kazandığı kayıtlar altındadır. bu tanım başlığı kısaca tanımlamaktadır zaten.
sorunun sistemde olduğu söylensede hiç bir zaman anlam veremediğim olaydır. ben nasıl kazandım o zaman? ben nasıl dershaneye gitmeden mühendislik okuyorum o zaman? diye sorasım geliyor bu insanlara. etrafa bok atmaya meraklı ne kadar çok insanımız var.
tembel bir gençliğimiz olduğu için, başında ders çalıştıracak birisi olmadığı için dershaneye gitmeye mecbur bir gençlik yetişmiş.
dershaneye gidipte kazanamayanlar var. onları hiç saymıyorum. iki sene dershaneye gidipte üniversite kazananları hiç hiç saymıyorum.
netice itibari ile dershaneye gitmeden üniversite kazanamayan gençliğimizin sorunu sistemde değil, kendisinde araması gerekir.
öss'siz bir universite sistemi ile tersine dönecek olan durum.evet öss'nin kalkması gerekiyor.boyle saçma sapan 3 küsür saatlik süreçte bütün hayatının değişmesi ... çok garip.
(bkz: dersaneler milli egitimin ayibidir)
eğitimdeki laçkalık bilinçli bir şekilde yapılmaktadır, kolej sahibi insancıklar para kazansın diye, dersaneler para kırın diye. ötesine de bir şey demem. örnek olarak düşünüldüğünde, ben düz lise mezunu bir insanım ve de matematik sınavından 10 dakikada bir insanım lisede. ve fakat öss o kadar kolay iş değil ve ne yazık ki eğitim sisteminde, düz liselerde okutulan müfredatın böyle rezil durumda olduğu bilindiği halde bu değiştirilmiyor. neden? bazı şerefsizler para kırsın diye.
adam okulda birşey yapamaz,bütün deslerden çakmıştır.bide bunu dershaneye gönderirler.sanırsın oraya gidicek herşeyi yalayıp yutucak.benim çevremde böyleleri çok var ordan biliyorum. millet parayı sokakta buluyo heralde.dağıtçak yer arıyo.bişey olmaz senin çoçuğundan işte ne uğraşıyon hala .*
adam gibi çalısırsan dershaneye mershaneye *gerek yok.ben bunu bilir bunu söylerim.*