adam gibi eğitim verilmediğinin göstergesidir.lakin adam gibi eğitim verilse ne işi var dershanenin ? akıllara şu soru geliyor : okul sıralarında işlenen ders ise dershanede ne yapılıyor?
doğru bir önermedir. okulda bir bok veremeyen zihniyetin milletin cebindeki son kuruşa göz dikmesidir. özel okula gönderemiyorsan çocuğunu okuma hakkı, öğrenme ve yetiştirilme hakkı yoktur bu memlekette. yani paran varsa süper! gerisinin ne önemi var, di mi?
not: dershane sistemi yalnız yeni yapılanmış bir sistem değildir. 20 sene evvel başlamıştır. o zaman bile dershaneye gidip 1. sınavı kazanamayan mallar vardı. dershaneye gitmeyip üniversite kazanan devlet okulu mezunları da vardı haliyle.
Turkiye nin en buyuk problemi, ogrencilerin sinav icin ogrenmesidir. Halbuki, insanlari merak etmeye tesvik edebilen bir egitim sisteminde ogrenci bilmek icin ogrenir, bu da ulkedeki akilli insanlarin sayisini dramatik bir sekilde arttirir. Ote yandan ulkede fazla akilli insan olursa RTE hukumeti nasil basta olacak ki, yani adamlar iktidar hirsi icin bilerek egitimi sabote edip, dersane gibi kurumlarin olusmasina sebep oluyor. Dersaneler egitim ayibi oldugu kadar iktidar ayibidir da... *
dershaneler olmazsa iyi bir üniversite kazanılamaz diye düşünülmektedir. çünkü okulda verilen eğitim ezbere dayalıdır. öğrenciyi araştırmaya, merak etmeye yöneltmez. ki ayrıca milyonların başvurup sadece azınlığın üniversiteye yerleşebildiği düşünülürse talebin sebebi de anlaşılır.
tercüme ile akademik ünvanlar alınan ülkede, 4duvar örüp, çatısını yapıp, kapısına üniversite yazılan ve böylece 78 tane bilimsizlik yuvası açılan, diplomalı işsiz ve bilgisizler ordusu yetiştiren, olmayan alt yapı ile kendini geliştiremeyen insanların ülkesinde, bir sistemden bahsetmek aptallıktır.
eğitim sisteminin ayıbı olduğu kısmen doğrudur. ancak dershanelerin asıl olayı, günde 5 milyon tane soru çözmelisin, bu suretle istediğin okula girebilirsin mantığının yıllardır oturmuş olmasından ötürü, velilerin eğer çocuklarını dershaneye göndermezse, sınavda başarısız olacaklarına kanaat getirmesindendir. özetle, asıl problem bir işin mantığının anlaşılınca soruların çözüleceğine inanılmaması, bunun yerine soru tiplerinin ezberlenmesi gerektiği düşünülmesidir.
dershaneler sistemin ayıbı değildir. ayıp olan, yeterli sayıda üniversite olmaması, öss gibi bir sistemin olmasıdır. haddinden fazla aynı branşta bölüm varken, lazım olan branşlarda yeterli bölüm olmamasıdır. eğitimin hala merkezi olması, yerelleştirilmemesi daha başka bir ayıptır. bütün bunlar dururken, dershanelere kafayı takmak, abesle iştigaldir.
Acı gerçektir. Devletin açığıdır. Eğer devlet buna izin vermese dershaneler bundan yararlanamaz zaten. Eğitim sistemi felaketi çok ayrı mesele madem sınavda sorucaksın 160 dk. da kader belirliceksin, o zaman anlatıcaksın okulunda konuyu adam öğrenicek muhtaç kalmıcak dershanelere. Ne ailesini zora sokucak ne kendini.
Büyük başarı temelde yatıyor temel olmadı okuldan da pek bişey kapamıyorsun. Çok iyi hatırlıyorum da ilkokuldayken sınıf öğretmenim kurslarına gelen öğrencilere soruları verir derste pek bişey öğretmez dımdızlak kalırlardı sınavda kursa gelmeyenler. Bu bile bi felaket kendini geliştiremeyen adama. ayıptır sayın nimet uğraş bunlarla.
devletin öğretmenlerinin eskisi gibi idalist olmayıp küresel dünyaya uyup alacağı paraya bakması sonucu devlet eğitiminin durma noktasına geldiğinin göstergesidir.
okullarda verilen eğitim hiçbir şekilde üniversite sınavına hazılamaz ve ezbercidir. hazırlıyor olsa bile ezberci olduğu için pek faydası olamaz. dersanelerde hiç ayrıtılara girilmeyip daha önceki sınavları baz alarak sadece o soruların nasıl çözülebileceği öğretilir. yani sonuca yönelik. orada öğretilen hiç bir şey yoktur tabi. sınav bitince her şey unutulur. yani tamamen zaman geçirmek için yaratılan saçmalıklar bütünü gibi duruyor ikiside. ama bu saçmalığın anlaşılması ve değişmesi çok uzun yıllar alacak gibi. tabi bütün bunların yanında hem okula hem dersaneye gidip hiçbir zamanı kalmayan moron çocuklar yetiştiğini de söylemek gerekir.