dersin muhtevasıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece yoklama da yoklama diye tutturan hoca formalitelerinin kucağına düşen öğrenci edimidir.
ayrıca;
(bkz: 16 yil boyunca yoklanmak)
derse girmekle girmemek arasında herhangi yedi farkın görülmediği durumlarda gerçekleştirilen eylemdir. gerçek ders, yoklama alınmadığı halde girilen derstir.
bazı hocaların bildiği ve anlayışa karşıladığı sırf bu yüzden ilk önce yoklama alıp gitmek isteyenleri salıverdiği durumdur. ki o hocalar başa tac edilesi kişilerdir.
yoklama alındıktan sonra anfi eğer büyükse bir de tepegözle ders anlatılıyorsa * arka sıralarda sıraya uzanıp bir güzel uyumakla sonuçlanacak durumdur.
(bkz: derste uyurken başına gelebilecek olaylar)
yoklama için gelip derse asistanın gönderilmesi, hocanın işinin çıkıp derse hiç gelmemesi ve o gün yoklama almak istememesi ve hatta yoklamayı ders bitiminde yırtıp atması veya masa üstünde unutması ile sonuçlandığında sinir krizleri bile geçirilebilecek durum.
derse girip sadece yoklama alınırken ses vermek,onun dışında hocaların deyimiyle: masayla aynı kişiliğe bürünmek.
-masa da burda hiç söz almıo konuşmuo sadece duruyo sizin ondan ne farkınız vaarr?!?
hoca'nın ve dersin sıkıcılığı, ders zamanı başka şeylerle uğraşmanın cazibesi, birleşir ve derse girmek istemezsin. ama dersin hocası üniversite de bile olsa yoklamaya önem verir. 4 devamsızlık = kalma olacağından derse isteksizde olsa girilir. sonucunda ders süresince gözler bir noktaya dalıp uyuma aşamasına gelinir ya da cep telefonunyla oynanıp zaman öldürülür.