bunun bir de işe gitmek istemeyen ama gitmek zorunda olan bünye durumudur. ikisi de hemen hemen aynı kapıya çıkıyor. bıktım.
tanım: iş hayatından bunalan yazar.
Büyük bir trajedinin baş rolüdür... Varya sanki adam öldürdün öyle bir vicdan azabı sürekli içinde. Arada kendine aynada bakıp saf saf inek Şaban tadında gülmeler. Sonrasında ders çalışırken uçan sineği dahi dünyanın en sürükleyici filmi gibi pür dikkat uzuun uzun izlemeler... Arada odanın kapısına gelip " tamam çocuğum sen böyle devam et! Et devam böyle... Aah bey aah olmadı bu çocuk!" diye çılgınca söylenen ebeveynler. Yara derin yani anlatmakla bitmez anlayacağın...
Şartlanmış bünyedir. Yeterince çalıştıktan sonra yetenek değil çalışma süresi devreye girer ama çalışmak harbi sıkıcı iştir. Mala bağlayıp sürekli çalışan insanların farkı zeki olmak değil ; bu işkenceye katlanabilmektir. Ders çalışmak istenmemelidir, hangi amaçla ders çalışılması gerektiğine şartlanılmalıdır.
aslında ders çalışmak istemeyen bünyedir. isteseydi zaten ona hiçbir şey engel olamazdı. şimdi kendimizi kandırmayalım. ben de istemediğim için sınav gününde ders çalışıyorum oyalana oyalana. içimden gelse yapacağım da ilham perim bir gitti, gidiş o gidiş. gelmiyor da artık. unuttu galiba beni.
vizelerin başlamasıyla bünye de tekrar hortlayan beceriksizlik, hatta eylemsizlik hali. bi çözümü olan varsa anlatsın da bu beceriksizlik hali sona erse artık. yıllardır düzelmedi gitti. okul bitecek nerdeyse hala mık mık sızlanıyoruz be sözlük...