Yaşanan olayları düşünmekten, üzülmekten ders calisamiyorum aq. Uykum yok, ac degilim, acikta degilim siktigimin psikolojisi yuzunden ders çalışamıyorum. Dunyanin duzenine sokayim.
normal bir insanın oturup ders calismasi cok zordur. yapacak daha guzel seyler varken niye ders calisiyoruz lan! maksat birbirimizi gecelim anasını satim. calismasan da herkes melek degil ya millet vericek eline. olum normalde calismiyorum ders mers ama bak sirf sizin gibi inekler benden daha zeki olmadıgı halde daha iyi yerlere gelmesin diye calisicam lan! deyip calisin. mesela ben 10 dk sonra çalısmaya baslicam. dimi benjamin? dabi dabi.
çalışılan dersler kpss gibi gereksiz, saçma, kalite ölçmek yerine adam elemek amaçlı bir sınav içinse ayrıca 25 yaşında olunup hala çalışılan konu: ''kümeler'' ya da ''islamiyet öncesi türklerde medeniyet'' ise oluşması mutlak sonuç.
çalışmıyorum demek yemediği için çalışamıyorum denilerek, kişinin hem kendini hem de etrafındakileri kandırdığı olaydır. bir yerden sonra artık insanda çok çalışkan olduğu, çalışmaya hevesli olduğu ama nedense bir türlü çalışamadığı izlenimi olur. haliyle kişi de kendini çalışkan bir halt zanneder.
"ya ben aslında çalışmak istiyorum böyle oturuyorum masanın başına ama çalışamıyorum işte." havalarına girer.
"masanın başına oturupta televizyona dalmıyorum ya da bilgisayarda yapılıcak birşey aklıma geldi diye kalkıp bilgisayara oturmuyorum. yani çalışmayı çok istiyorum ama çalışamıyorum işte."
(bkz: peh peh peh)
Liselerdeki öğrencilerin her zaman ürettikleri meşhur behene:"Aslında istiyorum, ama ders çalışamıyorum.Ne yapabilirim."
Ama haylazlık yapmak, gezmek üst düzey bir motivasyonla yapılır kendileri tarafından...
(bkz: 11 saat ders çalışmak öldürdü) bu varken ders çalışmaya karşı isteksiz olmamı şans olarak görüyorum, iki saat çalış beş saat mola ver yöntemi tarafımdan uygulanmaktadır, zararını şimdilik görmedim.*
finallerin yaklaşmasıyla birlikte kalın bağırsak ucunun yusuf yusuf etmesi ve bir o kadarda hunharca boşa zaman harcamanın verdiği boşluk hissiyatıyla yapamadığım ve birçoğumuzunda yapmak istemediği eylemler bütünü.
en büyük vicdan azabının yaşandığı durumdur. ders çalışmanız gerekir ama siz tv, msn ilginizi çeken ne varsa elinizde olmayarak* ona yönelir ders çalışmayı sürekli ertelersiniz.. bu ertelemeden ötürü duyduğunuz vicdan azabı sizi tv karşısında rahat bırakmaz bu yüzden yapılan etkinlikten de zevk alınmaz.. en güzeli ders çalışıp vicdanı rahatlatarak msn e girip tv izlemektir ya da bilmiyorum dışarı çıkıp gezmektir.
her öğrencinin başından gitmeyen durum. hele de bahar gelmişse işiniz bitmiştir. canınız bir gram olsun ders çalışmak istemez. anneniz ikide bir başınıza dikilir ders çalış diye ama bu söz hiç bir zaman dinlenmez.
eğer ilokulda bu suçu işlerseniz karşılığı önce anne dayağıdır akabinde o sert bakışlı vatan haini öğretmen de döver sizi, sonracıma ortaokulda bu suçun cezası annenizin babaya şikayet etmesi ve babadan karete sporu öğrenmenize varabilen bir vakadır aynı şekilde öğretmeniniz gene döver, lisede ise anne bu sefer 'allah belanı versin bıktım senden' der, öğretmeniniz ise, ' eşşek kadar adam oldun dövsem ben utanırım'der fakat siz gene utanmazsınız, zaten ders çalışmamanın asıl sebebi bu baskılar ve ortamın oluşmamasıdır, çocuklara herşeyi yapmaları için yeterli zaman ayrılırsa onlar ders çalışma ortamını kendileri ayarlamak zorunda kalırlar, ve kapının önüne gelip sürekli 'aaaahhmeeet gel maç var' diyen arkadaş belirli zamanlarda tek kalır belki oda gider ders çalışır .*
kitabı açıp okumaya başladığınızda hiçbir şey anlamadığınızı, neyden bahsettiğini bile anlamadığınızı farketmeniz. birçok kez, diliniz bir şeyler okurken, aklınızın olmadık şeylerle ilgilendiğini yakalamanız. (bkz: konsantre olamamak)
sonuçları düşünüldüğünde kötü, anı yaşadığınızda ise ense yapmak adına iyi olan bir eylemdir.
birey defalarca masasının başına oturur, meyvelerini çerezlerini alır, ışık istediği yönden gelmektedir , bütün şartar hazırdır ama içinde en ufak bir istek yoktur, işte böyle durumlarda çerezler biter, meyveler yenir , bir de yediklerinden ötürü şişen bünyeye ağırlık bastırır, birkaç saat kestirilir, sınava dinç ama boş bir kafayla girilir.
çalışmak zorundaolduğunu bilmek,zoraki kitabın yada defterin başına oturmak,sınavda neler çıkacağını kısaca akıldan geçirmek,çaydanlığın yandığını farkedip mutfağa koşmak,sonra uyku gelmesi ve yatılması