her okula bir tane lazımdır.ama bu hocanın da çeşitleri vardır:
-öğrencileri dershanesine çekebilmek için anlatmaz,"gerisi özkamal dershanelerinde.özkamal dershaneleri eğitimde kalite" der bitirir dersi.
-bilmediğinden anlatmaz
-amaan banane ben maaşımı alıom onlar düşünsün gerisini mantığıyla anlatmaz.
bu tür hocalar dersi anlatamaz ama sınavlarda kendilerinin bile çözemeyeceği, çözümünü bir kitaptan aldığı sorular sorar ve bütün sınıfı dökerler. ben onlar için sadece tek şey söylüyorum allah onların çoluğuna çocuğuna da onun gibi hocalar versin ve görsünler...
ders anlatmamakla kalmayıp tam 3 hafta üstüste derse gelmedikleri olmaktadır.gelmedikleri gibi çalışacak bi sayfa not bile alamamış, kitabınız zaten olmadığından ümitsizce sonunuzu beklemektesinizdir. final sınavında can havliyle yazılanlar yazılmakta, tabiiki dersten sınıfça kalınmaktadır.
hiç üşenmeyip 500 sayfalık kitap yazdıktan sonra derste anlatacak bir şeyi kalmayan hoca modelidir..bu tarz hocalar normal zamanlarda çok sevilirken,final haftalarında ana avrat küfüre mağruz kalabilirler..*
önce tanimimizi yapalim; adi üstünde, derste islediklerini dogru dürüst ya da ögrencilerin anlayabilecegi sekilde anlatmayan hocadir.
ögretmen degil hocadir, cünkü üniversitededir. profesör olmustur, ama adam olamamistir. önündeki notlari hizli hizli tahtaya yazar ve okur. anlamadiginiz yer var mi diye formaliteden olsa bile sormaz. su anki matematik hocam bu gruba giriyor, maalesef anlamak mümkün degil konuyu. 1 bucuk saat ders yapiyor, hic ara vermeden ve defterde 10-15 sayfa yazi oluyor. Halbuki bir skript hazirlasa, dagitsa, biz de onu alsak ve oradan okusak, o da örnek cözse, önemli yerleri tekrar anlatsa, asistanlari kolay sorular sorsa, bütün dünya buna inansa, birlik olsa..