sosyologların incelemesi gereken yegane canlı türü budur yeminle. ansızın değişen psikolojileri, ne zaman ne bok yiyeceklerinin belli olmaması, takım tutmamaları ve espri anlayışlarının sınırlarını kestirememek öğrenci milletinin derdidir.. ince hastalığıdır.
bi önceki derste bi espri yaparsınız yarıla yarıla gülerler, sonraki derste aynı kalitede başka bi espri yaparsınız, göt ederler sınıfta. kendi istedikleri zaman geyik çevirirler siz istediğiniz zaman ise azar çekip, sıçırtırlar oracığa.. futbol muhabbetleri de yine kendi keyiflerine tabiidir.. ömür törpüleridir kısaca.
+ ha ne diyorduk? hangi padişahtaydık? fatih sultan mehmet.. hmm.. fatih istanbulu aldığında hen.. evladım, evet siz siz, ne konuşuyorsunuz orda?
- hocem fatih gemiden yürüttü ya gemileri, onu söylüyodum arkadaşlara..
+ biz burda ne anlatıyoruz? ha? ne anlatıyoruz? az sabretse benden duyacak zaten o eşşoleşşek! kaç defa uyardım ben sizi?
- bu daha ilk hocam..
+ sus bi de cevap verme densiz! ilkokul çocuğumusunuz siz, niye laftan anlamıyosunuz?
- hoc..
+ o gemileri ben suratınızda yürütücem biraz daha konuşursanız, demedi demeyin!
...
gibi muhabbetler yabancı gelmiyorsa size.. siz de "ananı skii! ben de hatırlıyorum böyle bişiler!" diyorsanız içten içe, "psikolojisi dışardan belli olmayan asabi hoca" size de uğramıştır a dostlar..
bir de öğrencinin dikkatini derse çekmek için bağırır bu hocalar.tam içiniz geçmişken o bağırtıyla öyle bir ayılırsınız ki sormayın.ömrünüzden ömür gider.
ders anlatırken aniden sinirlenip tebeşir fırlatan modelleri de bulunmaktadır. bu tip hocalar dersi anlatırken bir an susar yazmaya devam eder. konuşan kişinin sesini ayırdeder. çaktırmadan dönüp dersi anlatmaya devam eder. tespit ettigi sesin oturdugu yeri de kafasına yazar ve bir daha tahtaya döner. yaklaşık 30 saniye sonra ani bir dönüşle elindeki tebeşiri hedefine fırlatır.