Çift anlamda kullanılan bir sözcüktür.
1. Güç, takat, mecal.
Örn: o kadar yorgunum ki konuşmaya dermanım yok.
2. Çare, deva, şifa.
Örn: derdini söylemeyen derman bulamaz.
Tatminkâr bir sonla bitmeyen 83 yapımı türk filmi tarık akan hapise girer mürüvvet ebeninse köydeki görevi bitmiştir mürüvvet şeyhmus u ziyarete gider ve gideceğini söyler film burada biter.
Ayvalık'ta eski usulde üretim yapan zeytinyağı üreticisidir. Emsallerine oranla biraz pahalı olmakla birlikte ayvalık'ta satın alabileceğiniz en iyi taşbaskı zeytinyağı derman markalı olandır.
hülya koçyiğitin ve tarık akanın başrollüğünü üstlendiği süper ötesi film. filmin müziği yeni türkünün mamak türküsü müziğidir. ağrının aladağ eteklerindeki yakınca köyüne tayini çıkan mürüvvet ebenin hikayesidir derman...tarık akan ın bir kaçağı canladırdığı film defalarca izlense yine de doyulmazdır.