Yabancı kaynaklarda "Hum" diye geçen, bizde ise "Uğultu" diye adlandırdığımız düşük frekanslı bu seslerin kaynağı bilinmiyor ve sırrı hala çözülebilmiş değil.
ilk defa 20. yüzyılın ortalarında, ingiltere'de 2000 kişi tarafından şikayet üzerine kayıt altına alınan garip sesler zamanla dünyada farklı yerlerde, belli aralıklarla duyuldu. 1980'de iskoçya, Largs Kasabası'nda, 1992 yılında Amerika Nex Mexico'da tüm yerel halkın şahitliğinde yükselen sesler insanlar üzerinde fiziksel rahatsızlıklar da yarattı.
1999 yılında indiana Kikomo'da tekrar duyulan garip sesler 100'den fazla insanın çeşitli fiziksel ağrılar (eklem, baş ve kemik) çekmesine, ishal, kusma, yorgunluk göstermesine ve kimi insanların baygınlık geçirmesine sebep oldu.
Kasaba üzerinde 4 seneye yakın inceleme yapılmasına rağmen kaynağı bulunamadı ve kasabada yaşayan halk başka bir yerleşim birimine transfer edildi.
Mesela buna en güzel örnek Kanada'daki olaydı.
Calgary'de tekrardan ortaya çıkan ve 40 hertz olan sesleri halkın sayısal olarak sadece %20'si duydu.
Büyük şehirler de değil de daha çok kasabavari yerlerde, geceleri başlayan sesler o kadar sinir bozucu oluyordu ki sesler yüzünden psikolojik tedavi görmek zorunda kalan bir çok insan oldu.
Duyulduğu yere göre farklılık gösteren "gizemli uğultuların" ses aralıkları (en azından kayıt altına alınabildikleri yerlerde) 30-67 hertz aralığındaydı.
Duyanları Çıldırtan, Gaipten Gelen Ürpertici Sesler: Taos Uğultusu
Duyanları Çıldırtan, Gaipten Gelen Ürpertici Sesler: Taos Uğultusu
Dünyanın dört bir yanında duyulan ama tanımlanamayan; arabanın motor sesine, uğuldamaya, guruldamaya, bazı yerlerde kesilmeden duyulan vızıltıya benzetilen sırrı çözülememiş fakat kayıt altına alınabilmiş garip sesler... Ülkemizde de duyulduğu bilinen "nereden geldiği belli olmayan" sesler hakkındaki araştırmaları sizin için bir araya getirdik.
Düşünsenize; günlerce susmayan bir uğultu ile yaşamak nasıl olurdu?
Duyanları Çıldırtan, Gaipten Gelen Ürpertici Sesler: Taos Uğultusu
Yabancı kaynaklarda "Hum" diye geçen, bizde ise "Uğultu" diye adlandırdığımız düşük frekanslı bu seslerin kaynağı bilinmiyor ve sırrı hala çözülebilmiş değil.
ilk defa 20. yüzyılın ortalarında, ingiltere'de 2000 kişi tarafından şikayet üzerine kayıt altına alınan garip sesler zamanla dünyada farklı yerlerde, belli aralıklarla duyuldu. 1980'de iskoçya, Largs Kasabası'nda, 1992 yılında Amerika Nex Mexico'da tüm yerel halkın şahitliğinde yükselen sesler insanlar üzerinde fiziksel rahatsızlıklar da yarattı.
1999 yılında indiana Kikomo'da tekrar duyulan garip sesler 100'den fazla insanın çeşitli fiziksel ağrılar (eklem, baş ve kemik) çekmesine, ishal, kusma, yorgunluk göstermesine ve kimi insanların baygınlık geçirmesine sebep oldu.
Kasaba üzerinde 4 seneye yakın inceleme yapılmasına rağmen kaynağı bulunamadı ve kasabada yaşayan halk başka bir yerleşim birimine transfer edildi.
işin garipliği; sadece bazı insanlar duyabiliyor...
Duyanları Çıldırtan, Gaipten Gelen Ürpertici Sesler: Taos Uğultusu
Mesela buna en güzel örnek Kanada'daki olaydı.
Calgary'de tekrardan ortaya çıkan ve 40 hertz olan sesleri halkın sayısal olarak sadece %20'si duydu.
Büyük şehirler de değil de daha çok kasabavari yerlerde, geceleri başlayan sesler o kadar sinir bozucu oluyordu ki sesler yüzünden psikolojik tedavi görmek zorunda kalan bir çok insan oldu.
Duyulduğu yere göre farklılık gösteren "gizemli uğultuların" ses aralıkları (en azından kayıt altına alınabildikleri yerlerde) 30-67 hertz aralığındaydı.
Ses var, kayıt altına alınıyor ama kaynak yok? Niye belli kişiler duyup diğer insanlar duyamıyor? Bilinmiyor...
Duyanları Çıldırtan, Gaipten Gelen Ürpertici Sesler: Taos Uğultusu
Bu kimi zaman "çıldırtan" hal almış seslerin en garip ve akıl erdirilemeyen özelliği şüphesiz ki bölge içindeki popülasyonun "sadece belli bir kısmı" tarafından algılanabilmesi...
Başladığı 1950 yılından itibaren görüldüğü bölgelerin sayısında zamanla doğru orantılı olarak bir artış gözlenen ve bilim adamlarının incelemelerden netice alamadığı uğultuların hepsinde görülen ortak emareler; insanlarda yaptığı baş zonklaması, geceleri gündüzden daha çok rahatsız eden bir frekansta olmaları, köy, kasaba gibi yerlerde daha çok duyulmaları oldu. Tabi farklı yerlerde, farklı özelliklerde gözlemlendiği de oldu. Mesela hertz aralıkları değişti, süresel manada farklılıklar gösterdi...
Bilimsel araştırmalar yapıldı yapılmasına lakin sonuçlar tatmin edici olmadı...
Geoff Leventhall adlı akustik mühendisinin 2003 yılında yaptığı araştırmalar sonunda vardığı sonuçlar hayli ilginçti.
Uğultunun yaşandığı yerde yaşayan insanların ortalama %2'si bu sesi duyuyordu. Ayrıca duyanların çok büyük bir kısmı yaşlı kesimdi. (55+)
Sese maruz kalanlar çoğu sesi "çalışan bir araba motoruna" benzetiyorlardı. O zamanlar ses maruz kalan ingiliz Katie Jacqures BBC'ye verdiği röportajda olaydan, "“Geceleri çok daha kötüleşiyor... Uyumak zorlaşıyor çünkü arka planda sürekli bu sesi duyuyorsunuz. Sürekli dönüp duruyor ve kafanızı daha fazla bu sese takıyorsunuz.” diye söz etmişti.
Ayrıca BBC'ye göre Duyma sorunu bulunmayan mağdurlardan birçoğu, Şikayetleri dikkate alınmadığı zaman daha da sinirleniyor. Magdurlar, baş ağrısı, mide bulantısı, halsizlik, burun kanaması, uyku bozukluğu gibi rahatsızlıklar çekiyordu. Hekimlerin olaya yaklaşımı genelde "psikolojik bir vaka" diye oluyordu. Yine BBC verilerine göre 1 kişi bu yüzden intihar etti.