derin olmak ya da olmamak

entry1 galeri0
    1.
  1. 70'li yılların seks filmleri sağanağı hafifleyip durduktan sonra yavaş yavaş tekrar kıpırdanmaya başlayan Türk sinemasında, insan ilişkilerini, bireyin hayata karşı duruşunu irdeleyen ağır mevzulu yönetmen filmleri boy göstermeye başladı. Sokaktaki duyarsız adamın aymazca yaftaladığı 'entel dantel' sıfatını -maalesef- hak eden bu filmler, seyreden izleyicide kendisini tırmalama ihtiyacı hissettirip vücutta döküntülere neden oluyordu. Mumlu ve tütsülü mekânlarda sürekli düşünen yalnız insanların kafa sesleriyle dolu bu filmler o kadar ağır ilerliyordu ki pamukta ıslatılan bir kuru fasulye tanesinin büyümesini izlemek bile bunların yanında çok hareketli bir aksiyon filmi gibi kalıyordu. Tamam, belki iyi niyetli bir çabaydı, bir geçiş dönemiydi ama benim de aralarında bulunduğum koca bir kuşağı irdeleme, sorgulama ve hesaplaşma kavramlarından tiksindirmişti bu filmler. Bu yaşa geldim, bir kere olsun kendimle ve geçmişimle hesaplaşamadım ben. Hatta bizi o kadar nefret ettirmişler ki iç hesaplaşma nasıl yapılır, geçmiş nasıl sorgulanır ve birey ne şekilde irdelenir onu dahi bilmiyorum . Denemeye bile yeltenmedim, hep kaçtım, ıspanak temizlemeyi ve soğan kavurmayı tercih ettim. Şimdi diyebilirsiniz ki 'Arkadaşım, işte bu yazdıkların da zaten bir tür kendinle hesaplaşman ve geçmişini sorgulamandır.' Ama değil işte. Ben kendimi biliyorum. irdelemeye ve sorgulamaya bir yerden başlasam bile sonra hemen tıkanırım, yokuşta kalmış kamyon gibi şişerim ve 'Aman ya, boşver' deyip havuç rendelemeye giderim.
    'Kâmuran beyle görüşebilir miyim?'
    'Maalesef. Kâmuran bey şu anda kamuruyo, görüşemezsiniz.'
    'Fatmaaaa!..'
    'Çok geç, fattım bilea'
    Hayatı boyunca kafasını böyle abuk subuk diyaloglara yormuş birisi olarak umutsuz vaka olduğumu biliyorum. Geçmişimle yüzleşsem, iç hesaplaşmamı yapsam, birey olarak kendimi sorgulasam, bilincimi irdelesem bile ortaya nasıl bir şey çıkar emin değilim. Ama çok iyi proje üretebilirim. Son dönemlerde entelektüel düzeyi yüksek, kendi iç hesaplaşmasını yapmış ve egosuyla barışık yaşayan çevrelerde bile kahve falı baktırmak, medyuma gitmek gibi bir durumun geliştiğini gözlemliyorum. Gelir ve kültür düzeyi yüksek semtlerin kafelerinde artık bir falcı istihdam edilmeye başlandı. Benzer bir etkinlik, biz irdeleme ve sorgulama becerisi olmayanlar için de yapılabilir. Bu özelliklere sahip arkadaşlar neden birer kurs açıp da deneyimlerini bizlere aktarmasınlar ki?.. Üstelik bu ülkede herkes yaşadıklarını ve birikimlerini ranta dönüştürüyor, hayatta edindiği tüm kazanımları paraya tahvil ediyor. Ben bir tarife hazırladım bile. ilk müşterileri olurum.
    Mesela, 'Yaratım sürecindeki sancıyı tanımak ve baş etmek, 35 YTL'. 'iç hesaplaşma kursu, 50 YTL'. 'Hayata karşı duruş belirlemek, 40 YTL'. 'Sorgulama, irdeleme ve saptama teknikleri, 35 YTL'. 'Nesnel değişim döngüsünde kendini ifade edebilmek, 70 YTL'.

    *
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük